banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

"Caddeden sokaklara doğru sesler elendi,

Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi."

 

Merhum Faruk Nafiz Çamlıbel Üstat, ayrılığı "Sen Neredesin?" isimli şiirinde bu dizeleriyle ifade etmiş...

 

Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın organizasyonu ile 15 Ekim 2021 tarihinde başlayan ve Anadolu’da gerçekleştirilen en büyük kitap fuarı olan Konya Kitap Günleri, 24 Ekim Pazar akşamı kapılarını kapattı.

 

Şahsen bir hüznü yaşıyorum. Yazıma hüzünlü bir beyitle giriş yapmam da ondandır.

 

2019 yılında, yine aynı mekânda yani muhteşem Selçuklu Kongre Merkezi binasında yapılan kitap günlerinde de yerini alan, üyesi bulunduğum ve kendi çapında bir misyon yürüten ve ülkemizde belki de sayılı örneklerden olan; şiir okumalarıyla, kültür gezileriyle, konferans organizasyonlarıyla, imza günleriyle sanata ve sanatçıya bir nebze olsun katkı sunmaya çalışan Selçuklu Kültür Sanat Derneğimiz bu yılda fuardaydı ve çok önemli işler başardı. Şahsım da yine on gün süre ile derneğimizin stant görevlisi olarak görevimi icra etmeye ve yazarlarımızın kitaplarını rahatça imzalayabilmeleri için onlara güzel ortamlar hazırlamaya gayret gösterdim.

 

Tabi on gün boyunca hem yazarlarımız hem de Başkanımız Av. Sayın Fatma Şeref Polat Hanımefendi ile birlikte Elife Misral, Sevil Köse, rahatsızlığına rağmen Adnan Arı, Derviş Ahmet Şahin, Hasan Ukdem, Yakup Çak arkadaşlarımız da standımızı ve bizleri hiç yalnız bırakmadılar.

 

On gün süre ile bir mesai disiplini anlayışıyla hareket etmeye çalıştık. Elbette Selçukya Ailesi olarak hep birlikte aynı anlayışla hareket ettik... Her gün, saat 10.00'da başlayan mesaimiz, saat 21.00'da sona erdi. Pazartesi gününden itibaren, bu düzenli çalışma ortamından yine rastgele bir hayata başlayacağız. İnsan, böylesi ortamlardan farklı bir ortama geçiş yaptığında hüzne boğuluyor gerçekten de... 2005 yılında çok severek yaptığım mesleğimden emekli olduğumda da aynı hüznü yaşamıştım doğrusu.

 

Neyse olan oldu ve hayat yine tüm hızıyla akmaya devam edecek.

 

Kitap Günleri ile ilgili olarak yani bu organizasyonun ihtişamı nedeniyle bir Konyalı olarak oldukça gurur duyduğumu ama az da olsa eleştirdiğim hususların da varlığını yazmam gerekiyor.

 

Konya Büyükşehir Belediyemizin bu muhteşem etkinliği öyle kolay yapılabilecek, buna karşılık birkaç teşekkür ve övgü cümlesiyle geçiştirilebilecek bir etkinlik değildi. Bu tür faaliyetleri düşünmek ve icra etmek gerçekten de tabiri caiz ise eğer, babayiğitlik ister, cesaret ister, bilgi ve beceri ister. Bu yüzdendir ki başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Her şey halkın gözü önünde seyretti ve güzellikleri hep birlikte yaşadık.

 

Başkanımızın, on günlük sürede en az sekiz gün süreyle stantların önünde binlerce kişiyle tek tek selamlaşması, fotoğraf çektirmesi bu etkinliğe verdiği önemin en önemli göstergesiydi.

 

Elbette bu tür büyük organizasyonlarda göze çarpan eksiklikler de oluyor. Bunlardan bence en önemlisi, "bence" dedim ama aslında Konyalı yazar ve şairlerimizin tamamının da düşüncesinin aynı doğrultuda olduğunu biliyorum ve ona göre yazıyorum ki en önemli eksiklik, yerli yazar ve şairlerimizin geri planda bırakılmış olmasıdır. Ne şehirdeki reklam panolarında ne de afişlerde Konyalı yazarlarımızın isim ve resimlerine yer verilmemiş olması bizim için bir üzüntü kaynağı olmuştur.

 

İkinci bir eksik husus ise, görevim nedeniyle fuara on gün süre ile devamlı surette katılım gösteren birisi olarak gördüm ki fuaye (dinlenmelik) salonundaki kuyrukların negatif görüntü arz etmesi ve stantların önüne bir set gibi çekilmiş olmasıdır. Bu setler okuyucuların ve kitapseverlerin önüne engel teşkil etmiştir.

 

Kongre Merkezinin batı kapısından giren ziyaretçiler salona girer girmez imza kuyruğundan oluşan bariyere takılmışlar ve salon boyunca hep giriş yönünde sağda bulunan stantların önünden geçip gitmişler ve bu kuyruklar, soldaki stantları adeta yalnızlığa terk etmiştir. Kuyrukların saatlerce bitmediğini düşündüğümüzde, bu durumun stantlarda bulunan yazarlarımız için bir haksızlık teşkil ettiğini rahatlıkla söyleyebilmekteyim.

 

Yerli yani Konyalı yazarlarımız gerçekten de kaliteli eserler veriyorlar. Bunları da gözlemleme fırsatım oldu. Bu hususun yetkililerce değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Asıl olan “meşhurların öne çıkarılması değil, tabandaki değerlerin de tespitine yönelik çalışmaların yapılmasıdır” diye düşünüyorum.

 

Gördüğüm birkaç eksikliğe rağmen bu muhteşem organizasyona 450 yazar, 250 yayınevi katılmış. Gün bitiminde ziyaretçi sayısı 802 bin 104 olarak gerçekleşmiş. Bu sayı 2019 yılındaki kitap günleriyle kıyaslandığında o zamanki sayının yüzde altmış beş daha fazla olduğunu gösteriyor. Pandemiye rağmen müthiş bir katılım gerçekleşmiş...

 

Konya’mızın, 2011 yılından bu yana il halk kütüphaneleri ziyaretçi sayıları bakımından da ülkemizde başı çektiğini düşündüğümüzde bu konuda gerçekten gururlanacağımız rakamların olduğunu görüyoruz.

 

Selçukya Kültür Sanat Derneğimizle kitap günlerine yapmış olduğumuz katkıdan dolayı sevinçliyiz, gururluyuz. Standımızı neredeyse her gün ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Uğur İbrahim Altay başta olmak üzere bizlere fuarda yer ayıran organizasyon komitesine ve bütün görevlilerle birlikte tüm Konyalı okurlara şükranlarımızı sunuyorum.

 

Ayrıca şahsıma imza günü takviminde yer veren TYB Konya Şube Başkanımız Ahmet Köseoğlu Beyefendi ve yönetimine, Çimke Yayınevi sahip ve çalışanlarına, bizlerle röportaj yaparak Konya Kitap Günlerine katkı sunan gazetem Konyayenigün’e çok teşekkür ediyor, Allah sağlık verirse eğer, yeni kitap günlerine ulaşacağımız zamanları iple çekiyorum.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.