رحم الله امرأ عرف حده ووقف عنده
Yüce Allah haddini bilen ve yanında duran kimseye rahmet eylesin.
Elindeki servetin ve devletin emanet olduğunu unutup mağrur olanlar, haddini aşanlar olduğu gibi, bunca nimetin hakiki sahibinin kendisi olduğu konusunda kendi kendini iknâ etmeye çalışanlar bile vardır, dolayısıyla
varlık sahibi olduğunu sesli veya sessiz bir şekilde böbürlenerek yansıtanlar,tabir câiz ise hava atanlar vardır.
Elindeki sevetin emanet olduğunu unutarak gücüne,varlığına aldananlar var,bunlardan Allah'a inandığını söyleyenler varsa, yanlış yaptıkları gibi, ayrıca bu onlar için utanç vericidir. İman fukarası bazıları da şımarıklık yaparak hatta yüce Allah'a kafa tutarak biz bugün dünyadaki insanlara bakamayız bunları çeşitli yollarla azaltalım, az bir sayı kalsın ve bize hizmet etsinler, çünkü bizim ırkımız üstündür, insanlar bize hizmet etmek için dünyaya geldi diyorlar.
Firavunluğa soyunan bu haddini aşanlara sadece Firavun'un başına gelenleri hatırlatmak yeterlidir,Firavun koltuğunu korumak ve tasallut ceberut yapmak için isrâil oğullarının on binlerce çocuğunu kesti, ama va'desi gelince denizde ordusuyla gücüyle, varlığı ile, zenginliği ile boğuldu gitti.
İnansın veya inanmasın, gücüne, zenginliğine güvenenlere böbürlenip haddi aşanlara Hz.Ai efendimizin iki suâli vardır:
1)-ابن آدم اذا غرك غناك فارزق عباد الله يوما واحدا
2)-واذا غرتك قوتك فلماذا استحكمت فيك شهوتك
1)- Ey Ademoğlu zenginliğin seni mağrur ediyorsa Allahın kullarına bir gün rızık ver, yemek ver,sekiz milyar insana dünyanın en büyük karun'u en zengin olan gayri müslim kişi Trilyon milyar dolar serveti olsa da bir gün yemek veremez, sabah kahvaltısını verse bile öğle yemeğine bir şey kalmaz,öğle yemeğini verse dahi,akşam yemeğine bir şey kalmaz, kaçar ve kayıplara karışır,bir daha da ortaya çıkmaz.
2)- Ey Ademoğlu(hâsseten iman etmeyenler) gücün kuvvetin seni mağrur ediyorsa, güçlüyüm kuvvetliğim diyorsan niçin peki şehvetine esirsin, niçin nefsinin hevasına zebûn ve bağımlısın?( niçin hamura, çamura, kağıda,çaputa,puta, ineğe bile tapıyorsun)
Mü'min bunlara benzeyemez, mü'min dinini, imanını,ahiretini bitpazarındaki çaput'a tahtaya,demire satamaz.
Yüce Allah haddini aşanlara er geç haddini bildirir,ama herşeyin, herkesin, her olayın bir vakti ve eceli vardır.
Haddi aşanlara, taşkınlık yapanlara, Allahı bırakıp boş seylere tapanlara, yüksekten atanlara şunu hatırlatıp yazımızı bitirelim:
Birisi bir binite binmiş bir yoldan geçerken binitinin tozu dumana katması üzerine orada bulunan birisine soruyor:
Bak ben neye binmişim altımdaki biniti tozdan ve dumandan seçemiyorum.
Adam şu cevabı vermiş:
سوف ترى اذا انجلى الغبار
افرس تحتك ام حمار
Toz toprak ortadan kalkınca-ortalık netleşince- altında At mı,Eşek mi olduğu anlaşılacaktır.
Ölüm Meleği ve yardımcıları gelince işin aslı belli olmaya başlar ve büyük mahkemede amel sahifelerinin aslını görünce insanlar, yaptıklarını işin iç yüzünü ve hakikatını tam anlarlar.
Kendine,ilmine, malına, aklına, ve insanlara itimad edip yüce Allah'ı ve hakkını vefayı ve insafı unutanlar eğer müslüman iseler, tövbe edip pişman olmazlarsa âhirette unutulmaya mahkum olacaklardır.
Ey yüce Allahım bizleri senin Rezzak-ı Hakikî olduğuna inanan, haddini bilen, yanında duran kullarından eyle Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
26 Eğlül 2021 Pazar
