banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Acaba inancımızın ve milliyetimizin bize yüklediği sorumlulukların neresindeyiz? Bir özeleştiriye gerek duyuyor muyuz yoksa “saldım çayıra Mevla’m kayıra” durumunda mıyız?

HAKİKİ MÜSLÜMANIN ÖZELLİKLERİ

Hakîkî Müslüman âilesini, büyüklerini, yurdunu ve bayrağını sever, insanlara karşı yumuşak davranır ve imkân buldukça herkese yardım eder. Annesini, babasını, büyüklerini sayar, küçüklerini sever hiç kimseyi incitmez. Temizliğe son derece dikkat eder (ifrata kaçmamak şartıyla) yediği içtiği, vücudu, eşyaları ve çevresi hep temiz olur.

Hakîkî Müslüman, kul olduğunu bilir ve kulluk vazîfelerini eksiksiz yapmaya uğraşır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalışır. Çoluk çocuğunu ahlâklı ve örnek bir Müslüman olarak yetiştirir, onlara Allah sevgisini, peygamber sevgisini, Kur’ân-ı Kerîm okumasını öğretir ve tahsil yaptırır. Yalnız akraba, arkadaş ve komşuları ile değil, bütün insanlarla iyi geçinir ve kendisiyle iyi geçinilir.

Hakîkî Müslüman dininin inceliklerini öğrenir, nîmetlere şükreder, yediği içtiği hep helâldir, kimsenin, malına canına, namusuna, göz dikmez.

Hak yemez. Kötülük yapmaz kendisine yapılanlara sabreder. Hele hıyanet nedir bilmez. Haset edici, kıskanç ve kibirli değildir. Bilerek veya bilmeyerek bir günah işlerse hemen tevbe eder. Büyüklerine, ölmüş olan mü’minlere, arkadaşlarına ve çoluk çocuğuna dâimâ dua eder.

HAKİKİ MÜSLÜMAN HER İŞİYLE ÇEVRESİNE ÖRNEK OLUR

Hakîkî Müslüman işlerine son derece dikkatlidir.

Zamanını boş geçirmez, çalışır, fakat rızkı Allah Teâlâ’dan bilir. Üzerine aldığı işi zamanında yapar. Kul hakkından çok korkar. Kusurları affeder, sırları ifşâ etmez, gizler. Hiç bir zaman zararlı söz söylemez, yazmaz ve okumaz. Kimse ile münâkaşa etmez ve kalbini kırmaz.

Hakîkî Müslüman her işiyle çevresine örnek olur. Kimse ile alay etmez, yalan söylemez. Fitne çıkarmaktan çok sakınır. Sabırlıdır, sinirlerine hâkimdir. Müslümanın gıybetini yapmaz. Riyâ hatırından bile geçmez. Tatlı dilli, güler yüzlü, sözü ve özü doğrudur. Son derece alçak gönüllü, mütevâzıdır. İffet sahibi, şefkatli, cömert, dürüst ve kibardır.

Hakîkî bir Müslüman, kötü huylardan uzak ve iyi huylara sahip olarak dünyada rahat ve huzur içinde yaşadığı gibi âhirette de sonsuz saâdete erer.

MÜSLÜMANI GÜZELLEŞTİREN ÖZELLİKLER

Büyükler buyurmuştur:

Güzel ahlâ; hayâlı, edebli olmak, az konuşmak, eziyetsiz olmak, doğru söylemek, iyilik yapmayı istemek, çok tâat etmek, az kusur yapmak, herkesin iyiliğini istemek, herkes hakkında iyilik yapmak, herkese şefkatli olmak, vakarlı durmak, acele etmemek, kanaat sahibi olmak, şükredici olmaktır. Devamla;  sabırlı olmak, ince kalpli olmak, yumuşak huylu olmak, eli kısa ve tamahsız olmak, sövmemek, lanet etmemek, gıybet etmemek, söz taşımamak, kötü söz söylememek, aceleci olmamak, kin tutmamak, haset etmemek, alnı açık olmak, tatlı dilli olmak, sevdiğini ve sevmediğini Allah için sevmek ve sevmemektir.

Kaynak: SâdıkDânâ,

TÜRKLERİN KARAKTERİSTİK ÖZELİKLERİ

Türkler, edepli, terbiyeli, akıllı ve azimlidir; hoşgörülüdür ve tedbir sahibidir. Türkler yurtlarını çok severler, yurdundan ayrı düştüğünde özler ve yurdunu arar.

Türkler, sağlam yapılıdır, cesurdur, kahramandır. İyi bir savaşçıdır. Türkler, sadece korkulması gerekenden korkarlar. Türkler, tarih boyunca iyi savaşçı oldukları için, tüm devirlerde dünyanın en seçkin askerlerinden sayılmışlardır.

Türkler, temiz kalpli, açık sözlü ve açık yüreklidir. Türk’ün bazen “saf” olarak ifade edilen bu güzel özelliği, zamanla yadırganarak, adeta “ahmak” gibi anlaşılmasına neden olacak kadar ileri gitmiştir. Türkler, namusludur, güvenilir insanlardır. Tarihi kaynaklarda verilen emanetleri en iyi şekilde korudukları her fırsatta dile getirilmiştir.

Türkler teşkilatçıdır; dolayısıyla itaatin, emir-komutanın ne olduğunu çok iyi bilir. Türk yalnız olduğunda iyi bir önder olduğu halde, başında kendisinden daha üstün yetenekli birisi olduğunda ona severek itaat eder. Türkler, zayıf ve acizleri korur; savaş zamanlarında korkunç birer savaşçı olarak görünse de, barış zamanlarında da en sakin insandır. Herkese yardım etmeye çalışır.

Türkler, rahata kavuşunca gevşer, hatta bazen komşularının etkisinde kaldığı olur ama çok geçmeden kendi özelliklerine dönmesini bilir.

Türkler, tabiat ile iç içe olduğu için küçük yaşlarından itibaren hayat mücadelesine alışmıştır. Hayatın ve yaşamın zorluklarını çok iyi bilir ve oluşan sorunları çözme konusunda yetileri gelişmiştir. Cahiz (Ebu Osman Amr bin Bahr el-Kinani el-Fukaimi el-Basri)’in dediğine göre “Türk, eli kolu bağlı olarak bir kuyuya atılsa, mutlaka bir çaresini bulup kurtulur”. Türkler, tabiata karşı çok sabırlıdır. Hayatın güçlüklerini güler yüzle karşılar. Türkler, hem çoban, hem seyis, hem cambaz, hem baytar hem de bir süvaridir. Cahiz’in de dediği gibi “Türk başlı başına bir millettir”.

Türkler, çalışkandır, sürekli olarak kendisini aşmak ve yenilemek ister.

Türkler, genellikle et yerler.

Türkler, sadelikten hoşlanır, kısa ve öz konuşur; uzun ve boş sözlerden nefret ederler.

Türkler, atlara komşularından daha erken zamanlarda sahip olduğundan dolayı komşularına büyük üstünlük sağlamıştır. Cahiz bunu şu şekilde açıklamıştır: “Türk’ün ömrünün at üzerinde geçen günlerinin, yer üzerinde oturarak geçirdiği günlerden daha çok olduğunu görürsün“.

Türkler, bir maden olan demiri erken dönemlerde keşfetmiş, demiri çelik haline sokarak komşularına kıyasla daha güçlü silahlara sahip olmuştur.

Türkler, kendisine mahsus bütün özellikleriyle, dünya üzerindeki toplumlar içinde seçkin bir yere sahip olmuştur. Türk ile ilgili olarak Alp Er Tunga (Efrasiyab)’da geçen bir söze göre;

“Türk, sedef içinde deryada bulunan bir inci gibidir. Kendi yerinde bulunduğu zaman kadir ve kıymeti bilinmez. Lakin oradan çıkınca, denizden ve sedeften çıkmış bir inci gibi kıymetlenir.”

Kaynakça: Ramazan Şeşen.

Şimdi başımız ellerimizin arasına alıp düşünme vaktidir. Özeleştiri yapma vaktidir. Ya da “saldım çayıra Mevla’m kayıra” deyip amaçsız, hedefsiz, boş bir kafa ile zaman tüketme vaktidir. Hangisi?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.