Bil ki, izzet Allah’ındır. İnsanlara el açarak, boyun bükerek, ceket ilikleyerek izzet bulmaya ve yükselmeye çalışma. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Kim insanlara dayanarak izzet kazanmaya çalışırsa Allah onu zelil kılar.” (Hâkim)
Her daim Müslümanların derdiyle dertlen, gücün yettiğince kardeşlerine faydalı olmaya gayret et. İnsanlara fayda edebilecek bir fırsat bulduğunda muhakkak değerlendir. Çünkü Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Mümin faydalılıktan ibarettir: Birlikte yürüdüğünde sana fayda verir. Kendisine danıştığında sana fayda verir. Ortaklık kurduğunda sana fayda verir. O her şeyiyle faydadan ibarettir.” (Ebu Nuaym)
Zarar görsen de asla kimseye zarar verme. Kimseye zarar vermek için plan yapma ve zarar vermek üzere kurulan hiçbir planın da içinde olma. Hayır yolunda Müslümanlara zorluk çıkaranlardan da olma. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Kim ki başkasına zarar vermeye çalışırsa Allah da onu zarara düşürür. Kim ki başkasına zorluk çıkarırsa Allah da onu zorluğa maruz bırakır.” (Tirmizi)
İşlerini Allah için yap. Allah için yapılan işlere destek ol. Allah için ver. Sana yapılan iyliklere karşı borçlu kalma. Gücün yettiğince her iyliğeiylikle mukabele etmeye çalış. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Allah’ın adını vererek size sığınanı koruyun. Allah için sizden bir şey isteyene verin. Sizi davet edenin davetine uyun. Size iyilik yapanın iyiliğine karşılık verin. Verecek bir şey bulamazsanız karşılığını verdiğinize kanaat getirinceye kadar ona dua edin.” (Ebu Davud)
Her gün kötü bir huyunu terk etmeye yeni ve güzel bir huy edinmeye gayret et. Bil ki, zaman geçtikçe ahlakın güzelleşmiyorsa zarardasın. Yaşlandıkça daha kaba ve kötü ahlaklı oluyorsan zarardasın. Kötü ahlakından dolayı insanlar seni terk ediyorsa zarardasın. Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “En güzel huylar on tanedir. Bunlar bazen babada bulunur çocukta bulunmaz; çocukta bulunur, babada bulunmaz. Kölede bulunur, efendisinde bulunmaz. Allah bunları, saadetini dilediği kimselere verir. Bu güzel huylar şunlardır: Doğru sözlü olmak, tam cesaretli olmak, isteyene vermek, iyiliklere karşılıkta bulunmak, emaneti korumak, akrabalarla iyi ilişkiler içerisinde olmak, komşunun hatasına göz yummak, arkadaşın hatasına göz yummak, misafiri ağırlamak ve bunların hepsinin başı olan hayâdır.” (Şuabu’l-İman)
Şu hususları da iyice belle ve hep teyakkuzda ol! Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Üç şey vardır ki helak edicidir, üç şey vardır ki kurtarıcıdır, üç şey vardır ki günahlara kefarettir, üç şey de vardır ki kişinin derecesini yükseltir. Helak ediciler şunlardır: İtaat edilen cimrilik, peşinden koşulan nefsin kötü arzuları ve kişinin ameline güvenip kendisini garantide hissetmesi. Kurtarıcılar da şunlardır: Öfkeli iken de, hoşnutken de âdil davranmak; fakirken de, zenginken de iktisat etmek ve gizlide de, açıkta da Allah’tan korkmak.
Günahlara kefaret olan üç şey ise şunlardır: Bir namazı kıldıktan sonra diğer vaktin namazının beklentisi içerisinde olmak, şiddetli soğuk günlerde abdest almak ve cemaate devam etmek.
Kişinin derecesini yükselten şeylere gelince: Yemek yedirmek, selâmı yaymak ve insanlar uykuda iken gece kalkıp namaz kılmak.” (Taberani)
Ne kadar günahın olursa olsun sakın Allah’ın rahmetinden de ümidini kesme. Çünkü Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: “Allah’ın rahmetini ümit eden günahkâr bir kimse, O’ndan ümit kesen ibadete düşkün bir kimseden rahmete daha yakındır.” (Camiussağir)