Ey dostlarım malumunuz olduğu üzere görünmez bir bela olarak tüm müslüman dünyasını acılara boğangörünmez covid-19 belası acaba Muğla’nın Bodrum İlçesi’nde kıyıya vuran Suriyeli mülteci 3 yaşındaki Aylan bebek ve ölmeden önce sizi Allah (c.c.)’a şikâyet edeceğim, Allah (c.c.)’a her şeyi anlatacağım diyen Suriyelio masum çocukve bunun gibi binlerce masuma zulmedenler ve seyirci kalanların ahından dolayı maalesef iki ramazanı garip garip karşılayıp ve garip garip uğurlamaktayız. Mahzunuz, hüzünlüyüz, ancak yanık kalplerimizle, kirli gönül ve ellerimizi semaya açıp Allah’ım başta nefsimiz, neslimiz, ülkemiz İslam âlemini bu hastalıktan halas eyle, insanlara da şuur ver Allah’ım diye dua ve temennimizle, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ateşten azad olan, ramazan ayının bu yılda son gün ve anlarını yaşadığımız bu rahmet günleri için Peygamberimiz (s.a.v.) Buhari Savm bölümünde “Ramazan ayı girince Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır ve merede-i şeyâtîn zincire vurulur.” Yani gönüllerin iman, Kur’an ve Sünnet nuruyla boyanması, cilalanması ve herkesin derecesine göre cesedinden sıyrılıp, ruhi bir hayata adım atması sebebiyle Ramazanı şerif ayı müslümanlar için adeta bir ahiret pazarıdır, ahiret. Bu pazarda iki türlü çalışma vardır. Biri dünyevi¸ diğeri ise uhrevi hayatımız için.
Yüce dinimiz İslam ikisibirbirinin tamamlayıcısı olarak kabul emiş olup, dünyayı ahiretten, ahireti de dünyadan ayırmanın imkânsız olduğunu beyan etmiştir. Ruhumuz bedenimizle nasıl kaynaşmış ise¸ ahiret hayatımız da dünya hayatımız daöyle kaynaşmıştır. Hatta ahiret âlemi bu dünyanın iç cephesi olup ihmal edilirse öteki hayat yarım kalır. Zira dünya ekme yeri, ahiret ise hasat yeridir hasat. Zaten Peygamberimiz (s.a.v.) “Ed-dünya mezraatül ahire”“Dünya ahiretin tarlasıdır.” Dolayısıyla dünyada ekmeden ahirette biçmek mümkün değildir.
Tabiatın filizlenmesi için Nisan yağmuru neyse, Ramazan ayındaki Oruç, Namaz, Kur’an Tilaveti, zekât ibadeti, teravihler, fitreler, hayır ve hasenatlar da biz müslümanlar için aynıdır. Bundan istifade eden mü’min ve müslümanlar elde ettikleri bu büyük ‘KÂR’dan dolayı, şeytan ve şeytan sevicileri, Kur’an, Ezan, Cami düşmanları, itikâfın manasına aykırı fitne tohumu saçan, müslüman görünümlü süslünamlar açısından tam bir felakettir, felaket. Çünkü bu ayda hayır ve şerde kişi bire on sevap ve günah kazandığı gibi hatta bire onbinlerce kazanç elde etmektedir.
İşte bu kazanç ayında öyle bir gece vardır ki o gecede, oku, oku o gecede, o geceyi bin ay kadar mükâfatlaözetleyen ve raporlayan kitabı oku.
Oku da tespih taneleri avucunda ufalansın, taaaaki tan yeri ağarıncaya kadar.
O gece, yerde senin, gökte senin, secde ve duada senin sarıl dua silahına.
Çünkü Rahman’dan gelen bir müjde vardır o gecede. O gece esenlik gecesi. Baharı taşıyan meltemleri estiriyor o gece, Hak taalayı anan zikirlerdir o gece.
Seccadelerden cennet rayihası yükselip tevbe ve istiğfarla inşirah buluyor hasta beden ve gönüller.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in mirasına daha sıkı sarılmaya başla o gecede.
Ey insan! Oku, sana gelen o Kur’an’ı oku. Oku ve idrak eto geceyi. Düşün, düşün ve yine düşün. Düşün ki o gecede inen Kur’an eğer bir dağa inerse, o dağın nur dağı olduğunu düşün.
Eğer o Kur’an, bir şehre inerse, o şehrin Mekke olduğunu. O şehir mükerreme olduğunu düşün.
Eğer o Kur’an, bir aya inerse, işte o ayın oniki aya sultan olduğunu düşün.
Eğer o Kur’an, bir geceye inerse, o gecenin vallahi bir ömre bedel, ‘KADİR’gecesi olduğunu düşün.
Eğer o Kur’an, bir insana inerse, vallahi o insan en emin beldenin en emini olan efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) olur.
Eğer bir insan o Kur’an ve o Kur’an’ın içindekileriyle amel edip o Kur’an’ın adamı olursa, o Kur’an’ın kadını olursa, o Kur’an’ın delikanlısı - genci olursa, o Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanırsa, o Kur’an’ın gösterdiği yolda bir hayat sürerse, artık o adamın NASIL bir adam, o kadının nasıl bir kadın, o delikanlının nasıl bir delikanlı, o kızın nasıl bir kız olduğunu gelin hep beraber bu kadir gecesinde bir daha, bir daha düşünelim.
Gelin hep beraber kurtuluşumuz için o gecede secdelere kapanıp temiz kalp ile tevbe kapısına varıp Kur’an’ın indiği o gecede Hz. Aişe (r.a.) annemizin buyurduğu üzere; Ya Resulallah, Kadir Gecesi’ne rastladığım zaman nasıl bir dua edeyim diye sorunca, Hz. Peygamber (s.a.v.) “Allahümme inneke afüvvün kerimün tuhibbül afve fa'fü anni.” “Ey Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” şeklinde dua ve niyazda bulunalım.
O gece ettiğin dua senin, ailenin, sevdiklerinin affı ve mührü olduğunu düşün, düşünki; Hz. Ali (r.a.) buyuruyor, Âmin lafzı Allah’ın mührüdür. Âmin diyen onunla duasını mühürler. Nasıl ki mühür, mühürlenen şeyi muhafaza ediyor ve ona başkasının müdahalesini önlüyorsa, âmin sözü de o kulun duasını muhafaza ediyor ve ona Allah’tan başkasının müdahalesini önlüyoru düşün. O zaman Âminâmin binlerce âmin.
Rabbimiz (c.c.) her şeyi yaratan ve her şeyi bilendir. O gece kadirgecesi ve sana düşen o gecenin kadir ve kıymetini, ihyasını, ifasını bilmektir.
O gecenin kadrini bilmek dileğiyle; bu yazıyı okuyan kardeşim, sizin, ailenizin, aziz milletimizin ve bütün İslam âleminin, Kadir Gecesini tebrik ve tebşir ederken bizleri orucun, namazın, teravihlerin, fıtır sadakasından, hayır ve hasenatlardan uzak olanlardan ayırarak, Rabbimizle diploma törenine, affettiği kullarının safına eriştireceği, buluşturacağı Ramazan bayramına eriştirmesini, tuttuğumuz oruçları, maalesef korona virüsü nedeniyle camilerimizi garip bırakıp evde dahi olsa kıldığımız teravihleri, okuduğumuz hatim ve takip ettiğimiz mukabeleleri, yaptığımız bağış ve ibadetlerimizi kabul buyurmasını, o gecede yapılan dua ve yakarışların, İslam âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın uyanışına, başta ülkemiz olmak üzere, tüm dünyanın barış ve huzuruna, üzerimizde bulunan ve bütün dünyayı tabiri caizse dize getiren görünmez virüs belasının yanı sıra, şehit kanıyla yoğrulmuş bu aziz vatana ihanet etmek için satılmış vatan hainlerinin temsilcileri olan, Hz. Ömer (r.a.)’yi şehit eden Ebu Lululer, Hz. Ali (r.a.)’yı şehit eden ibnumülcemler, Hz. Hüseyni şehit eden Enes bin Sinanların yolunda giden mürtet ve müslüman görünümlü pısırık, korkak, ürkek süslümanların şerrinden bizleri muhafaza ederek, kurtulmamıza vesile olmasını, bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar eden, şekil veren, rızık veren, takvaca kimilerini kimilerinden üstün kılan Yüce Rabbimiz Bakara 201’de “Ama içlerinde öyleleri de var ki Ey Rabbimiz bize bu dünyada da iyilik ver, ahirette de ve bizi ateşin azabından koru.” diye dua eden kullarından olmayı niyaz ederken“Can bula cananını Bayram o bayram ola, Kul bula sultanını bayram o bayram ola.”temennisiyle;
İlahi ya rab; Sen rahmansın, sen rahimsin, sen kerimsin üzerimizden lütfunu, ikramını, inayetini esirgeme Allah’ım.
İlahi ya rab; bu aziz vatanımızı iç ve dış şer güçlerin kurmuş ve kuracakları tuzakları başlarına yık Allah’ım. Bu ülkemi koruyan, kollayan Mehmetçiklerimizi, Polisimizi, vatanına hizmet eden devlet büyüklerimizi her türlü semavi arızı, iç ve dış şer güçlerden, sen koru, sen muhafaza eyle Allah’ım.
İlahi Ya rab; Canlarını dinu devlet, mülkü millet, istiklal ve istikbalimiz için fedayı can eden ve şehadet mertebesine ulaşan muazzez şehitlerimizin her birini sonsuz rahmetine dâhil eyle Allah’ım. Cennetinle cemalinle müşerref eyle Allah’ım. Müşerref eyle Allah’ım.
İlahi Ya rab; Anne babaları evlatsız, evlatları yetim, eşleri dul bırakma Allah’ım.
İlahi ya rab; Kırık kalpleri onarabilmeyi, yaralı gönülleri imar edebilmeyi, haset, kin ve nefretten kurtulabilmeyi, sevgi, merhamet ve kardeşlik köprüleri kurabilmeyi bizlere nasip eyle, bizleri günahta ve düşmanlıkta değil; iyilikte ve takvada yardımlaşanlardan eyle Allah’ım.
İlahi ya Rab; Yusuf (a.s.)’mı kuyudan, İbrahim (a.s.)'i ateşten, Yunus (a.s.)’ı balığın karnında bırakmadığın gibi bizleri de başta ibadetsizlik ömürden, günahlarımızdan, nemelazımcılıklığımızdan, tüm dünyayı istila eden görünmez virüs belasından, sıkıntı ve kederden muhafaza eyle Allah’ım. Yarın mahşerde bizleri civari Mustafa kıl Allah’ım.
İlahi ya rab; evlatlarımızı Hz. Ömer (r.a.) yüreğine, Hz. Yusuf (a.s.)hayâsına, Hz. Aişe (r.a.)’ha iffetine sahip gençlerden eyle Allah’ım.
İlahi ya rab; Ey, Emin beldenin en emini, tevhid bayrağının sancaktarı, gelişiyle insanlığa baharı yaşatan efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) ve onun ehli beyti hürmetine, bizleri Kur’an’a bakıp amel edenlerden eyle Allah’ım. Amel edenlerden eyle Allah’ım. Âmin âmin Allahumme âminderken Kadir gecemizi ve Ramazan bayramımızı tebrik eder tüm dünyaya bayram olmasını yüce Rabbim (c.c.)’den niyaz ederim kıymetli kardeşlerim.