Beyin araştırmacılarına göre, beynin nöronlar arası en çok ağı ördüğü dönem 0-2 yaştır. Beyin beş duyu ile dış çevreden ne kadar mesaj alırsa o kadar hızlı ağ örer ve gelişir. Annenin çocuğa şefkat göstermesi, sevmesi, ona ninni söylemesi, onunla konuşması beyne iletilen mesajlardır, beyin bu mesajları alır ve dosya açar.
Annenin yanı sıra baba, abla, kardeş, dede, ebe gibi aile bireyleri çocukla ilgilenirlerse zihin gelişimi hızlanır, beyindeki bilgi dosyaları gelişir.
Çocuğu büyüdüğü sosyal çevre ne kadar genişse çekirdek ailenin yanı sıra çocuğun güven duyduğu hala, teyze, dayı, amca gibi geniş aile ortamı varsa beyin onlardan da mesaj alır ve dosyalarını genişletir.
Aile bireylerinin eğitimli olması, kullandıkları dil, kelime hazineleri, eğitimli ve kültürlü olmaları çocuğun daha fazla uyarı ve bilgi mesajı almasına, zihinsel gelişiminin daha iyi olmasına yol açar.
Bebeklik çağından sonraki zihin ağlarının (sinaptik bağlantılar) en hızlı örülmeye devam ettiği dönem 2-6 yaştır. Yedi yaşına kadar bu hızlı gelişim devam ediyor.
Okul öncesi çağ, ilkokul çağından önemlidir çünkü bu dönemde zihin daha çok bilgi ağı örer. Beynin çok hızlı geliştiği ve çok zihin ağları ördüğü çağda onunla daha fazla ilgilenmek ve zihin gelişimin daha iyi olmasına yardım etmek gerekir.
Anne ve babanın yanı sıra çocuğun zihin gelişimine yardım için anaokuluna gönderilmesi ve orada uzmanlardan eğitim yardımı alması fevkalade önemlidir. Zihin ve karakter gelişimi açısından okul öncesi eğitim çok önemli. Öğretmen ile ailenin yardımlaşması ve çocuğun zihin gelişimine birlikte yardım etmeleri ayrı bir önem taşır.
İngiliz beyin araştırmacısı Tony Buzan, “Beynin öğrenme kapasitesi sınırsız” der.
Bebeklere erken yaştan itibaren kitap okunması, zihinsel gelişimine büyük katkı sağlar. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gülbin Gökçay, bebeklere altıncı aydan sonra kitap okumanın faydalı olduğunu söyler:
“Kitap okumak için bebeğinizin aç olmadığı, uykusuz olmadığı, altının temiz ve rahat olduğu bir zamanı seçin. Kitap okurken fiziksel ve düşünsel olarak başka işle ilgilenmeyin. Ocaktaki yemeği düşünmeyin, çalan telefona cevap vermeyin, diğer çocuklarınız dikkatinizi dağıtmasın. Her gün düzenli olarak en az bir kez, birkaç dakika kitap okuyun. Bebeğinizin ‘daha fazla’ ve ‘yeter’ işaretlerini diğer bir deyişle sıkılıp sıkılmadığını takip edin. Kitaptaki resimlerin isimlerini söyleyin, resimleri kısa cümlelerle açıklayın. Resimleri açıklarken parmağınızla gösterin ya da çocuğun göstermesini isteyin, yazıları parmakla takip edin.” (1)
Eğitim Bir-Sen, OKUL ÖNCESİ ÇAĞDA DİN VE AHLAK EĞİTİMİ dosyası hazırlamış. Dosya çok önemli bilgiler içeriyor, okul öncesi ahlak eğitiminin önemine dikkat çekiyor:
“Okul öncesi eğitimde diğer bir önemli husus din ve ahlak eğitimi alanında var olan boşluktur. Ülkemizde ilk ve ortaöğretimde din eğitimi ve öğretimi alanında önemli mesafeler alınmasına rağmen aynı şeyi erken çocukluk din ve ahlak eğitimi için söylemek mümkün değildir çünkü okul öncesi eğitim programlarında dinî ve ahlaki gelişime yönelik bir içerik bulunmamaktadır. 2018 yılı itibarıyla OECD ülkelerinde okul öncesi eğitime erişim 87, Türkiye’de 43 ve OECD ülkeleri arasında son sırada.” (2)
Çocukta zihin gelişimi demek aynı zamanda ahlak ve dini değerlerin zihne yerleştirilmesi demektir. Ağaç yaş iken eğilir.
En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav), 4-5 yaşlarında torunlarını omuzuna alıp camiye götürmüş, namaz kılarken omuzunda taşımış, sahabelerle sohbet ederken yanında bulundurmuş, onlarla ilgilenmiş, sohbet etmiş, onları omuzuna alıp gezdirmiş, oyun oynamış, onları bilgilendirmiş, İslami değerler sistemini öğretmiş. (3)
Diyanet İşleri Başkanlığı çok faydalı bir faaliyet olarak çocuk yuvaları açtı. Almanya’da her kilisenin bahçesinde çocuk yuvası (Kinder Garten) olduğunu gördüm. Bayern’de çocuk yuvalarının 90’ı kilisenindi. Burada çocuklar Hıristiyanlık inanç ve ahlakına göre eğitilir.
Eğitim Bir- Sen Genel Başkanı Ali Yalçın Belçika, Almanya, İngiltere’de din dersinin ilkokul birinci sınıfta başladığını ifade ediyor.
Din dersi eğitimi ilkokul birde başlamalı, 4. sınıfı beklememeli.
Zihnin en hızlı geliştiği dönemde din ve ahlak eğitimine önem vermeli, çocuklarımızı geleceğe daha özenle hazırlamalıyız.
1. Beyin Gücünü Etkili Kullanma Sanatı, Prof. Sefa Saygılı, Ali Erkan Kavaklı, Ensar Neşriyat, s.205.
2. https://www.ebs.org.tr/manset/5379/turkiyede-okul-oncesi din ve ahlak eğitimi raporu
3. En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) ve Eğitim Metotları, s.45