İslâm dininden önce dünyanın hali perişandı.
İnsanlık batıl itikatlara, bozuk inançlara saplanmış, cehalet, cinayet, talan, zina, içki, kumar, faiz gibi haramların pençesinde kıvranıyordu.
Günah deryasına batmış olan insanlığın ıslahı için Allah (c.c) Hz. Muhammed’i son peygamber olarak vazifelendirdi.
Hak Din İslâm, batıl ve bozuk inançları düzeltti. Her türlü rezaleti, gizli, açık bütün hayâsızlığı yasakladı.
Fakat ahlaksızlığın, rezilliğin en kötüsüne alışmış olanlar tarafından İslâm şiddetle reddedildi. Kavmin ileri gelen reis, saygın ve güçlü kimseleri İslâm’a ve Hz. Muhammed’e korkunç saldırılar başlattı.
İSLÂMA SALDIRANLARIN AŞAĞILIK KARAKTERLERİ
Kur’an-ı Kerim, İslâm düşmanlarının kötü ve çirkin sıfatlarını şöyle ilan eder:
“Rasulüm! Olur olmaz yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp iğneleyen, durmadan laf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günahkar, huysuz ve sert.
Bütün bunlardan sonra bir de neidüğü belirsiz (veledi zina) kimselere serveti ve çocukları var (güçlü ve zengin) diye sakın boyun eğme. ” Kalem Suresi: 10-14. Ayetler (Kur’an Yolu Cilt:5, Sayfa:655)
Yukardaki Kur’an ayetleri meşhur kâfir Velid b. Muğure hakkında nazil olmuştur.
Bir başka müthiş düşman da Ebu Cehil’dir ki caniyane teşebbüsler, suikast kararları, Müslümanlığı imhayı planlayanların başıdır.
Kıyamet suresi 31-35. Ayetleri de bu zorba zalimin durumunu anlatır:
“O ne Kur’an’ı tasdik etti, ne de Allah için namaz kıldı.”
“Aksine o kâfir, Kur’an’ı yalanladı ve imandan yüz çevirdi.”
“Sonra da çalım sata sata (kibir ve gururla) yürüyerek yandaşlarına gitti.”
“Yazıklar olsun sana ey bedbaht (şer sana yaklaştı, kendine dikkat et)”
“Sonra sana yine yazıklar olsun! (sana azap gelmeden inkârdan sakın)”
Rivayete göre; Peygamberimiz, namaz kılmasına mani olmak isteyen Ebu Cehil’in yüzüne yukarıdaki ayetleri okuyunca Ebu Cehil şöyle dedi: “Ey Muhammed! Beni tehdit mi ediyorsun? Vallahi ne sen ne de senin Rabbin bana bir şey yapamazsınız. Vallahi ben bu vadinin en güçlüsüyüm.”
Sonra çok geçmeden Ebu Cehil Bedir Savaşı’nda en kötü bir şekilde öldürüldü.
Safvetüttefasir Cilt: 7, Sayfa: 146
İlk Müslümanlar büyük zorba ve zalimlerin elinde korkunç işkenceler gördüler. İnançsız asiler İslâm’ı tebliği engellemek için gücün her çeşidini denediler. Fakat İslâm hızla yayılmaya devam etti.
Kur’an’ın hükmü sadece indiği zamana değil, kıyamete kadar ki bütün çağları kapsar. Ebu Cehiller her yer ve zamanda kuvvetiyle, iktidarıyla, devletiyle, basınıyla, avanesiyle dünyanın sonuna kadar var olacaktır.
Kur’an (bütün zamanlar için) inançsızların kötü sıfatlarını ilan ederek bunların hile ve tuzaklarına karşı –bir bakıma- müminleri uyarıyor.
Tarih boyunca İslâm’ın her düşmanı, her asi, her mürted berbat olup gitti. İslâm ise ebedidir, Allah yerküreyi asla Müslümansız bırakmaz.
Kur’an’da “Onlar, ağızlarıyla Allah’ın nurunu (İslâm’ı) söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” Buyurulur. Sâf Suresi: 8