ربما اتت النعم في المحن
وربما اتت المحن في النعم
Belli olmaz, belki de nimetler imtihanların ve zorlukların içinden süzülüp gelir,yine belli olmaz belki de zorluklar
ve zor sınavlar nimetlerin içinden çıkıp gelir.
"Hanginiz davranışça daha iyi olduğunu deneyerek göstermek için
ölümü ve hayatı yaratan
O'dur.O güçlüdür, çok bağışlayandır." Mülk suresi 2 ayet.
Ölüm de,hayat da kulların imtihanı için yaratılmıştır, dolayısıyla hayatta acı tatlı cereyan eden her şey bu çerçevede düşünülmeli ve
imtihan olduğu unutulmamalıdır.
"Her can ölümü tadıcıdır, sizi şer ile de hayır ile de deneriz ve bize döneceksiniz"Enbiyâ suresi 35 ayet.
Yani fakirlik te veririz zenginlik de,hastalık da veririz sağlık ve afiyet de, evlat da veririz alırız da dolayısıyla hanginiz yerine göre sabrediyor ve yerine göre şükrediyor, hanginiz sabretmiyor ve şükretmiyor ortaya çıksın diye bu imtihanı yapıyoruz.
Yüce Allah şübhesiz kuşatıcı ilmi ile ezelden ebede her şeyi biliyor, fakat hikmeti gereği kullarını şerle de hayırla da imtihan ediyor.
Yüce Allah yaptığından dolayı asla kimse onu sorumlu tutamaz O, istediği zaman herkese istediğini sorar.
Yüce Allah alınca verebilir, verince de alabilir, güldürür sonra ağlatır, ağlatır sonra güldürür. Her şey onun elindedir, kul bunu idrak etmeli ve buna böyle inanmalıdır netekim şöyle demişler :
لكل محنة منحة ولكل شدة شدة
Her zorluğun bir güzel karşılığı, hediyesi ve ödülü vardır,her şiddet ve tehlike için ciddi bir hazırlık ve toparlanma safhası vardır.
Yüce Allah kur'an-ı Kerim'de bir ayeti kerimede zorlukla kolaylığın bir arada olabilecegini şöyle ifade buyuruyor :
فان مع العسر يسرا ان مع العسر يسرا
"Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, doğrusu Her güçlüğün yanında bir kolaylık vardır" İnşirah suresi 5,6 ayetler.
O'na salat ve selam olsun Rasulullah efendimiz de
" Bir zorluk iki kolaylığı asla yenemez" Beyhakî Şuab ül İmân Hadis no : 3263 .buyurarak hem ayeti kerime'ye bir açıklık getirmiştir, hem de meşhur bir nahiv kaidesine işaret buyurmuştur.
Arapçada marife ve nekire diye iki kelime var,
Marife ne kadar tekrar edilirse tektir, ama nekire tekrar edildiği kadardır.
bu kısa yazımıza son vermeden şu hususu da arz etmeyi uygun buluyorum : Sevinçte de hüzünde de, acı da ve tatlı da da, fakirlikte ve varlıkta da, hastalıkta ve sağlıkta da önemli olan kul her halükarda yüce Allah'a iltica etmeli ona dönmelidir,kendisi beşer olarak Kur'an ve sünneti rehber edinerek sebeplere sarılmalı sonra işini yüce Allah'a havale etmelidir, çözümü ondan beklemelidir.
Müminler en neşeli oldukları gün olan bayram günü kıldıkları Bayram namazında tekbirler getirirler, en üzgün oldukları zaman bir yakınlarının vefatında kıldıkları cenaze namazında da tekbirler getirilir bunun bir çok hikmeti ve anlamı vardır,birisi ve belki en önemlisi şudur : En sevinçli anımızda da en üzgün ve hazin anımızda da tek ilticâgâhımız ve tek çaremiz yüce Allah'tır.
Bugün dünyayı kasıp kavuran kaynağı meçhul hedefi meşhur hastalık ve benzeri durumlarda da yüce Allah'a, kudreti sonsuz güçlü kuvvetli olan yüce Allah'a dönmeli duaya tazarru've niyaza hız vermeliyiz göreceğiz ki Yüce Allah kapısına geleni eli boş çevirmeyeceği gibi, dünyaya, insanlara ve müslümanlara, bu hastalığı reva görenleri de
karşılıksız bırakmayacaktır.
Ey alemlerin rabbi olan Yüce Allah bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi her hal ü kâr'da sana dönenlerden, kapında bekleyenlerden, kapında Saadet bulanlardan ve açılan kapıdan girecek olanlardan eyle.Âmîn
Ahmet ÖZKAN
27 Aralık 2020 Pazar