Bakan Ziya Selçuk’un “eğitim vizyonu” Batı’ya yetişmek ve benzemek hedefini amaçlıyor. Adı üstünde eğitiminvizyonu. Eğitimin hedefleri denmiyor. Programı okursanız, yıllardan beri tutulan öğrenci dosyaları “portföy” olmuş. Daha önceki bakanların özenle müfredat programlarına yerleştirdikleri “değerler eğitimini” Ziya Selçuk telaffuz bile etmiyor. Bakanın kıble kabul ettiği Batı’nın değerleri, kesinlikle milli ve manevi değerlerimizle uyuşmuyor çünkü.
Ak Parti’nin en iyi icraatı olan seçmeli Kur’an, Siyer ve Temel Dini Bilgiler; İngilizce ve matematiğe yenildi. Bakan bu dersleri ağzına almıyor, ona şirin gözükmek isteyen kimi idareciler bu derslerin seçimi için gayret göstermiyor.
Prof. İsmail Aydoğan, EĞİTİMİN KİMLİK ARAYIŞI isimli her eğitimcinin okuması gereken ve üstüne kafa yorması gereken bir eser kaleme almış. Eğitimin kimliğini kaybettiğini söylüyor; eğitime ruh verecek “ahlak eğitiminin benimsenmesi ve önemsenmesi” gerektiğini anlatıyor ve eğitim sisteminin yeniden inşa edilmesi gerektiğini savunuyor.
Dr. Nurettin Topçu’nun izinde yürüyor Prof. Aydoğan. Eğitimin ruh, vicdan, ahlak omurgası üzerine inşa edilmesi gerektiğini anlatıyor. Önemli teklifler öneren kitaptan aktarmalar yapacağım:
“Mevcut eğitim sistemi Batı’dan kopyalanmıştır. Önce Fransız, sonra İngiliz, sonra da Amerika eğitim sistemleri tercüme edildi ve uygulandı. Batı eğitim sistemi; pozitivist, maddeci; manayı inkâr ve reddediyor. Evrensellik girdabında boğuluyor.
İthal eğitim sistemleri, milli kültür için tehlike. Makine gıcırtısı ilahileri susturdu.
Eğitim sistemi kimlik arıyor, çözümü dışarıda arıyor. Kendi tarih ve inancımızdan koptuk, amaç ve ideal yokluğu yaşıyor.
Fransız ve İngiliz sistemleri eğitimin kimyasını, Amerika eğitim sistemi biyolojisini bozdu.
Eğitimin merkezine ahlakı koymak gerekir. Eğitimde asıl olan ahlaktır.
Ahlak, Hz. Peygamberin (sav) ifadesiyle; kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapmamaktır. Hz. Muhammed (sav), İslam güzel ahlaktır, buyurur.
Eğitim; insanı, vicdanının emrine sokma gayretidir.
Eğitim sistemi ciddi, ahlaklı, samimi, merhametli, sorumlu insanlar yetiştirmeli. O zaman ülke bağımsız olur.
Bizim medeniyetimiz ahlak merkezlidir. İnsanın gönül, kalp ve aklını öne çıkaran, yerli ve milli bir eğitim sistemi inşa edilmeliyiz.
Eğitim, kişiyi değerli hâle getirmeli. İdeali olmayanın değeri olmaz.
Ülke eğitimle, eğitim öğretmenle, öğretmen idealiyle var olur.
İdealist, ahlaklı, becerikli, meziyetli, bilgili öğretmeni olmayan eğitim sistemi, medeniyet inşa edecek insanlar yetiştiremez.
Öğretmenin sahip olması gereken özellikleri Mehmet Akif şöyle dile getirir:
“Muallimim diyen olmak gerekir imanlı;
Edepli, sonra liyakatli, sonra vicdanlı!”
Eğitim Fakülteleri böyle nitelikli eğitimci yetiştirecek şekilde tanzim edilmemiştir. İdeal öğretmen olmazsa idealist insanlar yetişmez.
EĞİTİM ÜNİVERSİTESİ KURULMALI
Prof. Aydoğan, Ak Parti’nin bugüne kadar yapmadığı ve mutlaka yapması gereken çok önemli bir teklifte bulunuyor.
Ahlaklı, liyakatli, bilgili, becerikli öğretmen yetiştirecek eğitim fakülteleri kurulmalı.
Mevcut eğitim fakülteleri yerli değil, İslam kültür ve medeniyetinden beslenmiyorlar, yönü Batı’ya dönük. Öğretim görevlileri Batılı dergilerde makale yayınlayarak doktor, doçent, profesör oluyorlar.Ne kadar yabancı kaynaktan faydalanırlarsa o kadar itibar görüyorlar. İngilizce makale yayınlayarak akademisyen oluyorlar. Batılı ölçü ve kriterleri yerine getirerek unvan ve makam kazanıyorlar.
Özgün bir düşünce biçimine geçilmesi lazım. Ahlak özgürlüktür, ahlakı olmayanın özgürlüğü olmaz. Ahlakın sağladığı özgürlük, özgünlüktür. Öğretmenin ahlaklı olması, özgür olması; özgür olması, özgün olması demektir.
Ahlakı olmayanın öğretmen olması engellenmeli. Öğretmende asıl olan ahlaktır. Elbette bilgili, becerikli olmalı; dersini iyi öğretmeli, öğrencilerini başarılı yetiştirmeli, sınavlara iyi hazırlamalıdır.
Dünya ile yarışabilecek erdemli nesiller yetiştirebilmek için öğretmenlerin nitelikli yetiştirilmesi şart. Ahlaksız ve beceriksiz kişiler öğretmen olamamalı.
Öğretmen olacakların ailesi iyi araştırılmalı, hayat tarzı gözlemlenmeli; anlama ve kavrama kabiliyeti, mesleki yeterliliği ölçülmeli; fizik ve konuşmasının düzgün olmasına dikkat edilmeli.
Fakültelerde okutulan eğitim psikolojisinde sadece Piaget, Kohlberg, Maslow gibi Batılılarıngörüşleri değil; “Ben sadece muallim olarak gönderildim” buyuran Hz. Peygamber (sav) ile İslam kültür ve medeniyetinin harcını yoğurmuş Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli, Ahmet Yesevî, Mevlâna, İbn Haldun gibişahsiyetlerin eğitim anlayışı öğretilmelidir. (Eğitimde Kimlik Arayışı, s.40-45)
Prof. İsmail Aydoğan; yerli, milli ve İslam ahlakını temel alan bir eğitim modeli öneriyor. Tam Milli Eğitim Bakanı olacak adam.
Değerli Cumhurbaşkanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a milli değerlere bağlı bir ilim adamını bakan yapmasını âcizane tavsiye ederim.
Taklitçi ve kopyacılarla bir yere varılmaz. Yusuf Kaplan’ın dediği gibi, kralın emirlerini yerine getirerek dünyaya kral olamazsınız, kralın soytarısı olursunuz. Taklitçilikle milli ve manevi değerlere bağlı nesiller yetiştirilemez.
Medeniyetimizin köklerine bağlı, ahlaklı, dindar ve medeniyet inşa edecek bir nesil yetiştirmek için Prof. Aydoğan gibi bir bakana ihtiyaç var.
Beyin Vitamini: Eğitimin Kimlik Arayışı isimli kitabı bütün eğitimcilere tavsiye ederim. (Pegem Akademi; [email protected]; 0312- 430 67 50)