Şahıslara değil düzene muhalefet:
Müslüman genç, şahıslara, gruplara, partilere, ideolojilere değil bozuk düzene muhalefet eder. Çünkü bozuk düzen dışında muhalefet hedefi olarak seçilen her görüş, ideoloji veya şahıs, İslami muhalefetin karşısına alıp, uğraşmak ve kutuplaşmak zorunda kalacağı büyük bir kitle demektir.
Unutmayın! Siyonizm için düzeni kimin yönettiği değil, düzenin yürümesi ve çarkın dönmesi önemlidir…
İdeolojik değil İslami muhalefet:
Müslüman gencin muhalefet referansı sadece İslam’dır. Bir toplumda herkes adalet isteyebilir. Ama Müslüman genç İslam’ın adaletini ister. Herkes haktan ve hukuktan bahsedebilir. Ama Müslüman genç İslam'ın Hak ve hukukundan bahseder. Herkes özgürlük isteyebilir. Ama Müslüman genç İslam’ın özgürlüğünü ister. Herkes ahlaktan bahsedebilir. Ama Müslüman genç İslam ahlakından bahseder. Herkes kardeşlik talep edebilir. Ama Müslüman genç İslam kardeşliğini talep eder. Onu farklı klan işte budur. Aksi takdirde diğerlerinden biri olur çıkar.
Unutmayın! Siyonizm’in en büyük hedeflerinden birisi de muhalefette İslam’ın renginin, kokusunun ve tadının ortadan kaybolmasıdır. Çünkü kalplere etki eden ne ekonomik vaatler, ne siyasi analizler, ne sosyal medya videoları ne de tweetlerdir. Kalplere etki eden İslam’ın bizzat kendisidir. İslam yoksa etki de yoktur…
Hayra değil şerre muhalefet:
Müslüman genç, asla toplumun faydasına ve hayrına olan işlere muhalefet etmez. Çünkü sırf muhalefet olsun diye hayra muhalefet edenlerin şerre karşı muhalefetleri zamanla etkisini ve anlamını kaybeder. Temel prensip; kim yaparsa yapsa hayra motor, kim yaparsa yapsın şerre fren olmaktır.
Unutmayın! Siyonizm Müslümanların birbirilerinin hayırlı işlerine de muhalefet etmelerini çok ister. Çünkü bu muhalefet öfkeyi doğurur. Öfke de insanı adaletten saptırır. İktidarda adaletten sapmak hangi sonuçları ortaya çıkarırsa muhalefette de aynı sonuçları ortaya çıkarır…
İddia etmek için değil ikna etmek için muhalefet:
Müslüman gencin muhalefeti iddia ve tartışmaya değil, ikna, örneklik ve nasihate dayanır. Çünkü yaşantımızla örnek olamadığımız, kardeşliğimizle kuşatamadığımız, ahlakımızla hayran bırakamadığımız, halimizle kalplerini kazanamadığımız bir toplumu sadece iddialarımızla, tartışmalarımıza ve siyasi eleştirilerimizle kazanmamız mümkün değildir. İşte bu tebliğ ve temsil birlikteliğidir.