İlkokul öğretmenim Hamza Bey, bir gün sınıfa iki çaydanlık ve gaz ocağı getirdi. Ocağı yaktı, alttaki çaydanlığa su koymuştu. Su kaynayınca üstteki çaydanlığın yüzeyinde su damlacıkları meydana geldi. Öğretmen çaydanlıktaki su damlacıklarını göstererek şöyle dedi:
“Güneş ışınlarının etkisiyle deniz, göl ve akarsular buharlaşır, buharlaşan su göğe çıkar, atmosferin yüksek kısımlarındaki su buharı soğuk hava ile karşılaşınca yoğunlaşarak kar ve yağmur gibidoğa olayları sayesinde yeryüzüne iner. Suyun bu şekilde dolanmasıyla su döngüsü gerçekleşir.” (8. sınıf Fen Bilgisi, s.187)
Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarında cevabı bulunmayan soru şu:
Çaydanlıkları öğretmen getirdi, suyu çaydanlığı Hamza Hoca koydu, ocağı o yaktı, su kaynayınca buharlaştı, üstteki çaydanlığa çarpınca damlacık oldu.
Çekirdeğinde ateşten mağma tabakası olan dünyanın üzerindeki okyanuslara, denizlere, göllere akarsulara suyu kim koydu?
Suların buharlaşması için 149.5 milyon kilometre uzağa Dünya’dan 1.300.000 defa daha büyük olan Güneş’i kim yerleştirdi? Güneş’i kim yaktı?
Buharlaşan suların kaybolmaması için Dünya’nın etrafına atmosferi kim sardı? Atmosferi kim soğuttu?
Atmosferdeki soğuk havaya çarpan su buharı, incecik kar taneciklerine veya yumuşacık su damlacıklarına kim dönüştürüyor? Yağmuru kim yapıyor?
Dünya’nın Güneş’in etrafında dönmesiyle meydana gelen düzeni kim kurdu? Kim devam ettiriyor?
Ders kitapları, yer, gök, Güneş, Dünya, denizler, bulutlar Allah’ın diyemiyor.
Âmâ Âşık Veysel’in gördüklerini bakar körler göremiyor:
“Şu dünyayı kuran mimar,
Ne hoş, sağlam temel atmış.
İnsanlara ibret için
Kısım kısım kul yaratmış.
Kazması yok, küreği yok.
Ustası yok, çırağı yok.
Gök kubbenin direği yok,
Muallakta bina çatmış.”
Kutsal kitap Kur’an’ı okuyorum, Allah buyuruyor ki:
“Gökten suyu indiren O’dur, onu hem içersiniz hem bitkileri sularsınız, orada hayvanlarınızı otlatırsınız. Allah su ile sizin için ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer bütün meyveleri bitirdi. Bunda düşünen bir toplum için ibret vardır.” (Nahl, 10-11)
Anlaşılıyor ki yavrularımıza okutulan ders kitaplarını yazdıranların Kur’an ile hiçbir alakaları yok!
Lise birinci sınıf biyoloji öğretmenimiz çok iyi ders anlatırdı. Sene 1970, Konya Erkek Lisesinde okuyorum. Bir gün karaciğerin görevlerini anlattı, tahtaya yazdı:
“Karaciğer vücuda giren şeker miktarını kontrol eder, fazla ise yağa çevirip depolar, az ise depolardaki yağları şekere çevirir ve vücudun enerji ihtiyacını karşılar.”
Elimi kaldırdım ve sordum:
“Şekerin karaciğer tarafından kontrol edildiğini yeni öğrendim. Onun yaptığını ben yapamam. Karaciğer neticede etten ibaret. Yaptığı iş son derece önemli. Bu et parçası, bu işi nereden öğrenmiş?”
Hoca iki ayağı üstünde durdu, sınıfı şöyle bir süzdü. Kapıya baktı, sonra bana döndü:
“Ali!.. Hadi Allah diyelim.”
1970’li yıllarda biyoloji öğretmenimin gösterdiği cesareti 2020 yılında Milli Eğitim Bakanlığının yazarları gösteremiyor.
Bu milletin kahir ekseriyeti Müslüman. Aziz milletimizin iktidara getirdiği Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan eğitimle ilgili çok güzel hedefler ortaya koyuyor:
“Dindar nesil yetiştireceğiz.
Eğitimde yerli ve milli müfredat hazırladık. Ders müfredatlarını özgürlükçü, demokratik, şeffaf ve objektif bir anlayışla yeniden hazırladık. Milletimizin inancını, insanımızın medeniyet ve kültür değerlerini hor gören ideolojik unsurları derk kitaplarımızdan tamamen temizledik.” (Sabah, 10 Eylül 2019)
Fen Bilgisi 3. sınıf kitabı diyor ki:
“Güneş, yıldızlar, şimşek, ateşböceği gibi doğal ışık kaynaklarının ışık yayabilmek için başka kaynağa ihtiyacı yoktur.”
2. Sınıf Hayat Bilgisi kitabında doğadaki düzen İNKÂRCI BİR DİL ile anlatılıyor:
“Doğada birçok olay KENDİLİĞİNDEN BELLİ BİR DÜZEN İÇİNDE oluşur. DOĞA ve OLAYLAR bu düzenin sağlanmasında etkilidir.”(s. 201)
Cumhurbaşkanımızı kim yanıltıyor?
Ders kitapları milli ve yerli değil.
Ateist bir bakış açısı ile evreni ve varlıkları anlatıyor, dinsizlik pompalıyor.
Afrin, Azez, İdlib, Libya’ya harekât düzenleyen iradenin müfredata ve kitaplara el atması lazım.
Ders kitapları dinsizlerin değil, Müslümanın bakış açısıyla yazılmalı.
