Donald Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etti, Golan tepelerini İsrail toprağı olarak tanıdı. Hz. Ömer (ra) döneminde fethedilen 1382 yıllık İslam toprağı ve Müslümanların ilk kıblesi Kudüs İsrail’e peşkeş çekildi.
İsrail, 1948’den beri Filistin topraklarında işgalci, her gün Müslümanları katlediyor. Trump, Filistinlilere İsrail hudutları içinde birkaç adacık sunuyor ve burada devlet olun, diyor.
Yarın o adacıklar da İsrail tarafından işgal edilir ve Filistinliler oralardan da kovulur. Dünü bilen yarın ne olacağını tahmin eder.
1.7 milyarlık İslam dünyası işgali seyrediyor çünkü birbiriyle savaştırılıyorlar. Sömürgeci Batı, mezhepçilik, ırkçılık ve bölücülüğü kışkırtıyor, iç savaş ve kargaşa çıkarıyor.
Libya’da güçlü lider Muammer Kaddafi indirildi, darbeci Hafter Bingazi’yi bombalıyor.
Yemen, Suriye, Irak’ta mezhep savaşı var, Müslümanlar Müslüman kanı döküyor.
Türkiye 36 senedir PKK ile boğuşuyor.
İran’da karışıklıklar var. Lübnan kargaşa içinde.
Suudi Arabistan; güneyde Yemen, kuzeyde Suriye ve Irak’ta iç savaşı sürdüren Şiilerin kuşatması altında, yönetimi ABD kuklası.
Mısır’da diktatör Abdülfettah Sisi kendi halkını ezmekle meşgul, Amerika ve İsrail payandası ile iktidarını sürdürüyor.
İslam ülkelerinin başına musallat edilmiş diktatörler, halkını ezerek kendi geleceğini garanti etme derdinde.
Alman siyaset bilimci Prof. Herfried Münkler’in İslam ülkelerinin savaş alanına çevrildiğini, savaşların bitirilmek istenmediğini, birinin ötekini kovalamasının planlandığını söylüyor.
“Türkiye, Afganistan, Suriye, Yemen, Libya’da olup bitenlere uzaktan bakınca şu tespitler yapılabilir: Yeni tip savaşlar çıkarılıyor, savaş alanında ne zafer ne yenilgi isteniyor, bugüne kadar dışarıdan denenen savaşları bitirme planlarının hepsi akamete uğratıldı. Savaşı sona erdirme gayretleri kısmi başarı elde edilince bir başka çatışma patlak verdi ve barış görüşmelerini anlamsızlığını ortaya koydu.
Alın 40 yıldır süren Afganistan savaşını. Sovyetler Birliği’nin işgali ile sonu gelmez bir savaş geliştirildi. Güçlü lider Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden sonra Libya’da durum neden başka türlü olsun? Lübnan, Ortadoğu’nun İsviçre’si kabul edilirdi, bugün kargaşaya gömüldü. Zenginliği bugün de göz kamaştıran başka bir şehirde bu oyun neden tekrarlanmasın?” (Der Spigel, 25.1.2020,s.126)
Prof. Münkler, savaşlarda Rus ürünü Kaleşnikof tipi hafif silahların kullanılmasına dikkat çekiyor. Roketatarlar, tanksavarlar pazarlanıyor. Pikap araçları ile bu silahlar bir yerden bir yere taşınıyor. Pikaplar, yardım organizasyonlarından baskınla ele geçiriliyor. Savaşçılar yağma ve saldırılarla savaş alanlarından besleniyorlar, kendilerine savaşın sona ermesine yol açacak ağır silahlar ve uçaklar verilmiyor. Savaşan örgütler, aşiretler, gruplar kolay silahlandırılıyor çünkü hafif silahlar nerdeyse üretim fiyatına satılıyor.
Savaştan en çok siviller etkileniyor. Savaş tamamen bitmesin diye tıbbî malzeme ve yiyecek-giyecek yardımlarının yapılmasına izin veriliyor. Böylece savaş alanı tamamen kurutulmuyor, savaş bitirilmiyor. Petrol, doğalgaz, enerji kaynakları yağmalanmaya devam ediyor.
Silah üreten firmalar Batılı, enerji kaynaklarını sömüren firmalar (Total, Shell, Eni, Mobil, Lukol) Batılı.
İslam ülkeleri enerji zengini. Petrol, doğalgaz, madenler... Buralarda güçlü yönetimler iktidarda olursa kaynakları sömürtmezler, bu sebeple güçlü iktidarlar indiriliyor, ihtilaf konuları körükleniyor, mezhep savaşları kışkırtılıyor, diktatörler destekleniyor.
İsrail, İslam ülkesi Filistin’in kalbine saplanmış bıçak. Batı ne pahasına olursa olsun İsrail’i yaşatma derdinde. Atom silahına sahip güçlü bir İslam ülkesi hem İsrail’in güvenliğini hem sömürgecilerin çıkarlarını tehdit eder.
Amerika ve Rusya; İslam ülkelerini bölüyor, işgal ediyor, savaş çıkartıyor, sömürüyor.
İslam ülkeleri kendi aralarındaki ihtilaf konularını İslam kardeşliği formülü ile çözmek, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri gibi bir birlik kurmak zorundalar.
Medine’de 120 yıl süren Evs ve Hazrec savaşını bitiren İslam kardeşliğini yeniden keşfetmeye mecburuz. Müslümanlar birbiri ile savaştığı sürece Batılılar enerji kaynaklarını sömürmeye, İsrail Filistin topraklarını işgale devam edecektir.
Kader, İslam prensiplerine sırtını dönen Müslümanları zalim Amerika, İsrail, Rusya eliyle tokatlıyor. Bir an önce aklımızı başımıza almalı, İslam kardeşliğine sımsıkı sarılmalı, Kur’an’ın kardeş olun emrini yerine getirmemiz lazım.
İnkâr devam eder, zulüm sürmez.
İsrail bir gün mutlaka çıkardığı yangının alevleri arasında kalacak.
Müslümanlar Allah’ın kitabına sarıldıkları gün Kudüs, Filistin’in baş şehri olacak.