Her üç yılda bir tekrarlanan PISA (Eğitimde Verimlilik Araştırmaları) sonuçları açıklandı. Öğrencilerimiz 2015 yılı sonuçlarına göre daha iyi sonuçlar aldılar. 2015’te 70 ülke arasında 50. sıradaydılar, 2018’de 78 ülke arasında 40. oldular. Okuma anlamada 40, matematikte 42, fen bilimlerinde 39. sıradalar.
Münih Üniversitesi matematik profesörü ve Pisa Araştırmaları koordinatörü Prof. Kristina Reiss’ın PISA sınavları ile ilgili söyledikleri ilginç:
“PISA, okulda öğretilen bilgileri ölçmez. PISA’ya katılan her ülkenin farklı müfredatları var. Öğrencinin ne öğrendiğini değil ne yapabildiğini ölçer. Yetenek gelişimi önemli. Sadece okulda öğrendiğini değil, hayatta öğrendikleri de ölçülür.” (Der Spiegel, 30.11.2019, s.35)
Lise birinci sınıf öğrencilerinin matematik, fen bilimleri ve okuma anlama becerilerini ölçer PISA sınavları. Öğrencilerimizin PISA sınavlarındaki başarısı, eğitimdeki verimliliği ne kadar ölçer? Okullarda yaptığımız sınavlar, özellikle LGS; AYT, TYT gibi merkezi sınavlar PISA sınavına ne kadar benzer? Öğretmenlerimiz PISA sınavlarından ne kadar haberdar?
Uluslararası sınavlarda başarıyı esas almak ülkemize ne kazandırır?
Son senelerde PISA’da özellikle fen bilimleri ve matematikte en başarılı ülkeler Güney Kore, Japonya, Hong Kong, Çin, Singapur... Bu ülkelerin ekonomik ve teknoloji alanında atılım yaptığı ve kalkındıkları ortada.
Ekonomide olduğu gibi eğitimde de içe kapanmak mümkün değil. Dünya ile yarışmak önemli. Bunun için daha çok çalışmamız gerekiyor. Öğrencilere bilgi öğretmenin yanı sıra bilgiyi kullanmayı, yeteneğini geliştirmeyi, becerilerini artırmayı öğretmemiz daha önemli. Okulda öğretilen bilgilerin hayattan kopuk olmaması, hayatın problemlerini çözmeyi öğretmesi gerekiyor.
Öğretmen eğitimini yeniden ele almanın tam sırası.
Prof. Kristina Reiss, ailenin yetenek gelişimindeki önemine dikkat çekmiş.
Aile eğitimine çok daha fazla önem vermemiz şart. Eğitimli ailelerin çocukları okullarda daha başarılı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bazı illerde uyguladığı “aile akademisi” programları daha fazla önem kazandı.
MALATYA VE GÜRÜN İNTİBALARI
Malatya ve Gürün’deki bazı okullarda “Başarı ve Motivasyon” seminerleri verdim. Sahada fevkalade gayretli eğitimcilerle tanıştım. Gürün Milli Eğitim Müdürü Muharrem Demir idealist ve gayretli bir eğitimci. “İçimizde Ümit Var” isimli çok iyi bir motivasyon kitabı yayınlamış. Eğitimcileri motive etmek için elinden geleni yapıyor.
Ümit ve gelecek ile ilgili ilginç tespitleri var Muharrem Demir’in. Çok hoşuma gitti:
“Bir şeyler değiştirmek isteyen önce kendisinden başlamalıdır. Umut, uyanın rüyasıdır. Ümit etmek, hayal etmek, sonra da hayalleri hayata geçirmek için plan yapmak ve çalışmak; insanın başarısını artırır. Başarı mutluluk verir.”
Ümit şairi Mehmet Akif’ten çok önemli beyitler aktarmış:
“Sahipsiz olan bir memleketin batması haktır;
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryadı bırak, kendini gel çünkü zaman dar;
Uğraş ki telafi edecek bunca zaman var.
İş bitti, sebatın sonu yoktur deme, yılma!
Ey millet-i merhume, sakın ye’se (ümitsizliğe) kapılma!..
Allah’a dayan, saye (çalışma) sarıl, hikmete râm ol!
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”
Azim, sabır, kararlılık ve devamlılık hedefe ulaşmak için şart. İnsan her işe ümitle başlar, azim ve kararlılık ile devam ederse başarıya ulaşır. Azim ve kararlılıkla çalışan insanın önüne engeller çıksa bile yılmadan yola devam ettiği sürece Allah yardım eder.” (S. 46-48)
Muharrem Demir, dördüncü kitabını kaleme almış. Sadece bilgiyi değil, yetenek geliştirmeyi önemsiyor ve öğrencilerin yeteneklerini geliştirmek için çalışıyor.
Bir okulda öğrencilere seminer sırasında hedef belirlemenin önemini anlattım:
“Hedefe ulaşmak için mutlaka plan yapın, verimli ders çalışın, zamanınızı bilgisayar, cep telefonu, televizyona çaldırmayın, teknoloji iyi bir hizmetçi, kötü bir uşaktır. Teknolojiyi verimli kullanın, uşak değil, efendi olun. Ahlak gelişimine önem verin. Kur’an okuyun, kitap okuyun, ahlakınızı güzelleştirin, yalanı hayatınızdan çıkarın, okumayı ve ders çalışmayı ibadet kabul edin” dedim.
Konuşmadan sonra bir öğretmen arkadaşım, her gün Kur’an okuma, sigarayı bırakma, sigara parasını fakir öğrencilere burs olarak verme kararı aldığını söyledi. Çok sevindim. Yüzlerce öğrenci seminerden sonra hırslandım, plan yapacağım, gaza geldim, hedefimi pekiştirdim, dediler.
Malatya’da tanıştığım eğitimci Ahmet Faik Yıldız; Ömer’in Düşünce Günlüğü, Gençler İçin Arkadaşlık Kitabı, Adab-ı Muaşeret ve Nezaket Kitabı, 400 Hadis Nebi’nin İzleri isimli dört kitaba imza atmış. Ahmet Faik Bey, üç gün boyunca Ensar Vakfı adına eğitim programları organize etti, fedakârca çalıştı.
Anadolu’yu gezdikçe eğitim gönüllüsü, fevkalade fedakâr, idealist meslektaşlar tanıyorum. Gelecekle ilgili ümitlerim artıyor. PISA sonuçları ümitlerimi güçlendirdi.