Ey dostlarım şöyle 39 yıl hatırı olan ilaç kokulu çayımı yudumlarken sokaklara, caddelere, hanelere, camilere, işyerlerine, esnafa, okullara, öğrencilere kısacası güya insanlara hizmet verecek olan insan ve yerlere baktığımda, maalesef bizi biz yapan değerlerimizden, insanlığımızdan fersah fersah uzaklaşmaktayız.
Öyle ki; camilerdencami ve mıknatıs şuurunu, evlerden saygı - sevgi -hürmet ve itaati, aileler arasındaki kopukluk ve aldatmayı, okullardan ilim ve irfan yerine neidüğü belli olmayan moda peres nesilleri,Rabbimiz (c.c.)’nunHud 113’de buyurduğu üzere “Ey iman edenler! Kim olursa olsun zulüm ve haksızlık yapan kimselere asla güvenip bel bağlamayın…”ayetine inat zalimlerle el ele, kol kola olup, şahsi çıkar ve menfaatler için ‘İbnimülcem’ gibi olma yarışına girmeleri, evlatların söz dinlemez bir haldeMaide 90-91’de Rabbimiz (c.c.)’nunbuyurduğu üzere “İçkiden, uyuşturucudan, kumardan, putlardan, şans oyunlarından uzak durun.”ayetinin zıddına bir durumla moda denilen illetin içerisinde denizde boğulanlardan daha fazlasıyla boğulup gitmeleri, Rabbimiz (c.c.)’nunAraf 200’de buyurduğu üzere “Şeytandan Allah'a sığının.”ikazına rağmen onu bile sollayanhile ve aldatmalar sonucu ev ve işyerlerinde bereketin kalkmasına sebep olan, Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayetedilen bir Hadisi Şerifte Efendimiz (s.a.v.)’in “Bizi aldatan bizden değildir.”dekişuurunun kaybedildiği bir zamanda ne İstanbul’dan, ne Konya’dan, ne Van’dan, ne Mekke’den ne Medine’den, ne Buhara’dan kurulan bunca telefon direklerine rağmen neden sahip çıkan yok acaba neden. Ben şunu anladım. Bizi Rabbimiz (c.c.)’den, Peygamberimiz (s.a.v.)’den koparan birileri bizden daha iyi derslerini, görevlerini yapıyorlar galiba duyun ey insanlık…
Şunu unutmayalım ki; eğer müslüman bir toplumu çökertmek istiyorsanız, önce ev hanımlığını ve anneliği değersizleştirin ki o evde ana kalmasın. Evde ana kalmayınca nesiller, Rabbimiz (c.c.)’nunEn’am 70’de buyurduğu üzere “Dinlerini oyun ve eğlence haline getirenlerden uzak durun.”şuuruyla değil, televizyonun ve internetin emzirip büyüttüğü ruhsuz, omurgasız, edepsiz, kimliksiz ve merhametsiz nesiller olarak yetişsin.
Ey insanlık, eğer bir toplumu yıkmak istiyorsanız, o toplumun babalarını kredi kartı bataklığına, borca,geçim derdine, işsizliğe ve açlığa mahkûm edin ki ne eşlerine, ne evlatlarına, ne de ailelerine ayıracak vakitleri kalsın. Taksit ödemekten, kirayı denkleştirme derdinden, çocuklarının okul masraflarını düşünmekten başka bir şey düşünmeye mecalleri kalmasın…
Ey insanlık, eğer bir toplumu çürütmek istiyorsanız, evliliği pahalılaştırıp, nikâhsız birlikteliği ucuzlatın ki, genç nesiller haram yollara tevessül etsin. Zinayı kolaylaştırıp evliliği zorlaştırın ki Rabbimiz (c.c.)’nunisra 32’de buyurduğu üzere “Zinaya yaklaşmayın.”ayetine uymayan nesiller,flörtün, ahlaksızlığın pençesinde eriyip gitsinler. Aile politikalarıyla, nafaka kanunlarıyla, pozitif ayrımcılıkla aileye darbe üstüne darbe indirin ki, toplumun çekirdeği olan aile çürüyüp gitsin…
Ey insanlık, eğer bir toplumu ifsad etmek istiyorsanız, helal lokmayı ve helal kazancı zorlaştırın ki midelere giren haram lokmalarla o toplumun kimliğini, özünü, ruhunu ve karakterini değiştirebilesiniz. Öyle ki; Rabbimiz (c.c.)’nunİsra 35’de buyurduğu üzere “Ölçü ve tartıda dürüst olun.”veBakara275-280’de buyurduğu üzere “Faizden uzak durun.” ikazına rağmenfaizli esnaf kredileriyle, evlilik ve düğün kredileriyle, piyangoyla, promosyonlarla bir şekilde herkesi faiz tozuna ve harama bulaştırın ki, hiç olmazsa o toplum Allah (c.c.)’ın yardımını ve muhafazasını kaybetsin…
Ey insanlık, eğer bir toplumu bitirmek istiyorsanız, o toplumun âlimlerini, hocalarını, imamlarını itibarsızlaştırın ki toplumu derleyip toparlayacak, onlara rehberlik edecek, istikamet belirleyecek olan âlimlere ‘ki oda galiba göklerdedir!’güven kalmasın. Onları kendi aralarında birbirine düşürün, halkın önünde tartıştırın, her birine farklı bir şey söyletin ki halkın nazarında itibarları zedelensin. İmamları ve hocaları komedi filmlerinin ve fıkraların başkarakteri haline getirip gözden düşürün ki kriz anlarında rehberlik yapıp safları tahkim edecek kimse kalmasın. Cemaatleri, dernekleri, Kur’an bilmez, Hadis bilmez, onun bunun sözüyle gerçek manada doğru yol olan tarikatları asli vazifelerinden uzaklaştırıp,ihanet kadrolarıiçerisinde yetiştirip yerleştirme derdine düşürün, düşürün ki dünyalıkları için ahiretlerini satacak kadar yaratılış gayesinden yoksun, Allah, Peygamber, din düşmanlarıyla el ele, kol kola olan insanlar yetişsin. Onlarla ilgili kafalarda soru işaretleri ve korkular üretin ki toplumu irşad edecek kimse kalmasın…
Ey insanlık, eğer bir toplumu mahvetmek istiyorsanız, öğretmenleri itibarsızlaştırın ki öğrencileri bile onları ciddiye almasın ve onların üzerinde hiçbir yaptırımları kalmasın. Velilerin fırçaladığı, talebesinin saygı duymadığı ve hakaret ettiği,kıymet vermediği Hz. Ali (r.a.)’ın“Bana bir harf öğretenin kölesi olurum”elleri öpülesi eğitimcilersıradan insanlara dönüşsünler. Sonunda ne bir nesil yetiştirebilecek heyecanları, ne toplumu ıslah edebilecek aşkları, ne de zorluklarla başa çıkabilecek azimleri kalsın…
Ey insanlık, eğer bir toplumu perişan etmek istiyorsanız, o toplumu dizilerden, yarışma programlarından, yemek, evlilik ve magazin programlarından başlarını kaldıramayacak kadar ahlaksız hale getirin ki, gerçek hayatla bağları kopsun. Diziler vesilesiyle ahlaksızlığı yasak aşkı, zinayı seviyeli birlikteliği, aldatmayı sıradan bir iş olarak gösterin ki toplumun temel taşları sarsılsın…
Ey insanlık, eğer bir toplumu yok etmek istiyorsanız, müslüman siyasetçilere olan güveni sarsın ki müslümanlar ve İslami siyaset, toplumun nazarında bir umut ve bir alternatif olmaktan çıksın. Siyasi söylemi her daim İslami söylemin üstünde tutun ki hedefler, idealler ve yola niçin çıkıldığı zamanla unutulsun. Siyasi farklılıkları İslami birlikteliklerin önüne geçirin ki gerektiğinde toplumu tek saf haline getirecek hiçbir şey kalmasın. Öyle ki; Firavun kötüdür demek yetmezhaaaa, ya; Hz. Musa (a.s.)’la ele el, kol kola olacak nesillerin, Rabbimiz (c.c.)’nunAli İmran 28’de buyurduğu üzere “İnananları bırakıp kâfirleri dost edinmeyin.” buyruğuna uymayan ve Hz. Ali (r.a.)’ı arkadan hançerleyen ve Kehf 28’de buyurulduğu üzere “Müminlerin yanlarında bulun.”şuurundan yoksunDarunnedvelerde İbni mülcemler yetişsin…
Ey insanlık, eğer bir toplumu çözmek istiyorsanız, Peygamberi dini alanın dışına itin ki halkın Rabbimiz (c.c.)’nunAraf 56’da buyurduğu üzere “İslami yaşamındayeryüzünde bozgunculuk yapmayın.”ikazına rağmenyegâne örnek tabiri caizse geleceğimizin tenete tahrip gücü yüksek olan patlayıcı olarak bir nesil yetişip, İslami gençlik ve nesil ortadan kalksın…
Sürekli bize Kur’an yeter deyin, ben sadece Kur’an’ı tanırım diyecek kadar cahiller yetişsin. Ey yalancı cahil eğer sen Kur’an’ı tanısaydın, bilseydin o Kur’an seni doğrudan doğruya yürüyen Peygamber (s.a.v.)’e götürürdü. Onun sözünün yerine kendi aklınızı koyup isevi ve musevi bir toplumu istediğiniz gibi yönlendirebilesiniz ve Kitab’ı kafanıza göre yorumlayıp, geleneği, geçmiş birikimli toplumu, yok edebilecek güruhlar bid’at ve hurafelerle hakikatleri perdelesinler...
Ey insanlık, eğer bir toplumun kökünü kurutmak istiyorsanız, özellikle, Rabbimiz (c.c.)’nunAhzab 59’da buyurduğu üzere “Mümin kadınlar başörtülerinizi takın.” emrine uyulmadığı yetmezmiş gibi deve hörgücü şeklinde başlarını modanın esiri olarak FARZolmaktan çıkıp TARZolma bataklığına düşennesillerin,hatta Namazı bırakmak senin ne haddine ey gafil, Allah seni huzurundan kovmuş hala anlama şuurundan yoksun olan namazı bıraktım diyecek kadar bedbahtlıların yalan söylemesini, iftira atmasını, kul hakkına girmesini, sözünde durmamasını, borcunu ödememesini, harama bulaşmasını, günahlarla kirlenmesini sağlayın ki toplumun müslüman kimliğe zerrece güveni kalmasın. Böylelikle müslümanlara olan güveni de bitirebilirseniz, insanlığı da, İslamlığı da. Böylece günah bataklığında Allah ve Resulünün yolundan uzak, her ne kadar Kur’an’da varsa da hacı ve hoca da böyle yapıyor diyen insan kılıklılar, yaşlanınca örtüye bürünürsün diyerek açık saçık gezmesine tozmasına müsaade edenler ne acı ki öldüklerinde hocam hocam kefenini biçerken başörtüsü ve göğüs örtüsünü unutma fazla olsun diyenler, namazını büyüdüğünde kılarsın, orucunu sonratutarsın diyen ebeveyn ve insanlıktan nasibini alamayanlar, giydikçe açılır diyen ayakkabıcı, merkeze 10 dakika uzaklıktadır diyen emlakçı, zekidir amma çalışmıyor diyen öğretmen, bana gelişi bu dolar yükseldi diyerek dolar düştüğünde de indirim yapmayan esnaf, dosta gider diyerek sattığı arabadan dolayı binlerce ah vahlar alan galerici, sistem gitti diyen memur, kandırıldık diyen siyasetçiler, kendinize göre rahat rahat oturup ameliniz gibi siyah Mehmet Efendi kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Çünkü hedefinize ulaşmışsınız demektir.Vesselam…
Ya Rab; bizleri, nesillerimizi Allah’a, Kur’an’a Peygambere bağlı nesiller yetiştiren ve yetişen toplumlardan eyle âmin âmin âmin.
Yusuf ÇAKICI
Yalıhüyük / KONYA
