Seydişehir belediyesi tarafından organize bilgilendirme ve istişare toplantısının ilki bu hafta yapıldı.
Oldukça faydaları olduğunu düşündüğüm toplantıya katılım oldukça yüksekti... İlçemiz siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının hemen hemen hepsi katıldı.
Toplantı belediye başkanın sunusu ve yapılan hizmetleri anlatması ile başlandı... Yapılan hizmetler katılımcılar tarafından sessiz ve itirazsız izlendi. Özellikle su konusunda çöp depolama, doğal asfaltlama, parklar, ağaç taşıma, kaldırımlar ve atık su arıtma şehircilik adına Seydişehir adına oldukça sevindirici gelişmelerdi.
İstişare toplantısının ana konusu ise Seyit Harun İş merkezinin son durumunu tartışmaya açmaktı... Bildiğimiz üzere iş merkezi inşasına başlandığından bu güne kadar Seyit Harun Camiinin görüntüsünü kapattığı gerekçesi ile tartışmaları da beraberinde getirdi.
İş merkezi inşaatında standartlara uygun olarak malzeme kullanılmadığı gerekçesi ile mahkemelik olunmuş, verilen raporlara göre de güçlendirilmesi gerektiğine karar verilmişti.
Belediye yetkililerinin yaptığı araştırmaya göre güçlendirme çalışmaları belediye bütçesine yeni ek külfet olarak yansıyacaktı. Bu durumu dikkate alan Belediye başkanı güçlendirme çalışmalarında yapılacak masraf ile brifing salonu ve çatının kaldırılmasının maddi açıdan külfeti azaltırken, cami etrafının açılmasının ve bozulan doğal dokusunun yeniden kazandırılmasını hedeflemiş ve katılımcıların bu konuda ki görüşlerine baş vurdu?
Katılımcılar tarafından ne için yapıldığı hala anlaşılamayan ucube bina olarak adlandırılan iş merkezinin zemin kattaki işyerleri haricinde ki katların tamamen yıkılarak yeni yapının üst katının yeşillendirilerek ferahlatılması kanaati ağır bastı.
Belediye Başkanı İbrahim Halıcı ise brifing salonu ve çatının kaldırılmasını hedeflediklerini ancak istişare toplantısına katılanların bu görüşlerini hukuki zemininin araştırılarak değerlendirileceğini söyledi. Katılımcılar Belediye Başkanına bu girişiminden dolayı tebrik ettiler.
TERMİK SANTRAL KONUSUNDA BİR HATIRLATMA?
Son olarak termik santral konusu tabiî ki hiç kimse havası kirli bir şehirde yaşamayı istemez. Ama bir şeyler yaparken sadece tepkisel davranışlar sergilemekte olayı çözmüyor.
Demokratik tepkilerin amacı ne olmalı gibi soru hemen gündeme geliyor.
Herhangi bir düşünceye sahip kişi veya grup bu tür olaylar karşısında nasıl davranmalı olayın çözümüne yönelik katkı sağlamak için mi, yoksa asıl amaç olayı gündemde tutarak nemalanmak mı..?
Bugüne kadar Seydişehir de bu tür olaylara yaklaşım tarzımız slogancılıktan ileriye gitmemiştir. Bencilliğimiz ön planda olmuştur hep?
Olaya böyle yaklaşınca da otomatik olarak kamuoyu yararı, bölge yararı göz ardı edilmiş oluyor. Ve sonuç hepimizce malum yakın tarihimizde bunun örneklerini görmeyen, bilmeyen yok .. Bu hatırlatmadan sonra bir hatırlatma daha yapmak itiyorum.
Geçtiğimiz günlerde Seydişehir Beyşehir arasına kurulacak Seydişehir ETİ Alüminyum Tesislerine uzaklığı
Sorulardan bir tanesi de İlçemizde kurulacak termik santraldi. Recep konuğun bu konuda ki yaklaşımı anlam yüklü... Konuk Çumra da gıda üretimi yapan şeker fabrikasında da kömür tüketilerek buhar elde edildiğini, Seydişehir?de kurulacak Termik Santralde de buhar üretimi yapılacağını ve bunun çevre ve insana kesinlikle zarar vermeyeceğini söyledi. Şayet öyle olsa gıda üretimi yapılacak tesisleri yapmalarının mümkün olmadığını belirtti.
Bundan dolayı Termik santral Yapılmasını desteklediğim anlamı çıkarılmasın ama Seydişehir de bu işi dillendirenler hep yatağanı örnek veriyorlar.
Bu hadiseye Yatağandan bakarsanız kesinlikle haklısınız ancak, birde Çumra?da var olan Termik Santrale baksak doğruyu bulmamızda daha faydalı olmaz mı?
