?Sevdiğin kadar sevilirsin? Can Yücel?in Her Şey Sende Gizli adlı şiirinin son dizeleri?
Bu şiiri her okuyuşumda çok duygulanırım ve bir toplumda arzu edilen huzurun, mutluluğun iksirini görür gibi olurum bu şiirde.
?Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.? ?
Yani her şeyin başı sevgi? Sevgi, hayatı anlamlı kılan cevher?
Sorun, galiba kendimizden başlayarak herkese, her şeye sevgi penceresinden bakabilmekte. Bir bakabilsek daha güzel görünecek her şey aslında.
Bugün her şeyi ?bir kullanımlık? görmeye alıştığımız için çoktan atıp geçtiğimiz bu sözcüğe ihtiyacımız kat be kat artmıştır. Öyle katılaştı ki kalplerimiz, birimizin uğradığı zarara,birimizin felaketine bile güler hale geldik.
Merhameti, şefkati sürgüne gönderdiğimiz için birileri birilerine dünyayı dar etmekle meşgul, birileri birilerinin anasını ağlatıyor. Medeniyetimiz ?insanı aziz ve mübarek bilen billurdan medeniyet?. Bizler,bu medeniyetin, bize dünyamızı cennete çevirme görevi yükleyen kitabını okuyacağımıza, birbirimizin canına okuyoruz.
Mevlana?yı ,Yunus Emre?yi yeni bir dikkat ve duyarlılıkla yeniden okumaya ihtiyacımız var.Ne yazık ki içimizden birileri yakın çıkarına aykırı görerek ?Hocam, onlardan soru çıkmaz.? diyebiliyor. 700 yıl önce yaşamış Yunus Emre?nin: ? Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim, sevilelim
Dünya kimseye kalmaz?
dizelerinin düşünen,anlayan, sorumluluk duygusu taşıyan herkese bu çağın ?sosyal problem? denilen hastalıkları için en masrafsız, en güzel, en etkili reçete olduğunu gerçekten düşünebiliyor muyuz?
Mevlana: ? Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır? diyor. Öncelikle bu dilin ve duyarlılığın oluşması için sağlıklı bir iletişime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Sevgi denilen bu sihirli kelimeyi kullanırken bile cimrilik ettiğimizin farkında mıyız?
Sevgi?
Yerine göre eşlerin birbirinden, anne babanın evladından, amirin memurundan, devlet başkanının halkından?öncelikle beklediği ne ki?
Bir hiç yüzünden gençlerimiz birbirini niçin bıçaklar?
Güçlü kendinden güçsüzü niçin ezer?
Niye güvenemiyor insanlar birbirine?
Karayollarımızda niçin akar onca kan?
Gencecik bedenler hayatlarının baharında niçin düşer toprağa?
Neden söner onca ocaklar?
Aslında çok uzaklarda dışımızda bir yerlerde değil bu ve buna benzer pek çok sorunun cevabı .Cevap bizde, içimizde?
Şairin dediği gibi.Her Şey Sende Gizli
??..
?Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren
Sevdiğin kadar sevilirsin?
Kanaatimce sevgi de emek istiyor, fedakarlık istiyor.
Ne dersiniz dostlarım?
Ömrümüz hep ilk adımı başkasının atmasını beklemekle mi geçsin?
? Sevelim, sevilelim
???????.
H.Halim Kartal