Ağustosun ayı da aldı başını, gidiyor.
Okullarda dershanelerde kayıt hareketliliği, öğrencilerde velilerde bir telaş heyecan?
ÖSS sonuçları da açıklandı; sevinenler var, üzülenler var. Kimi dershanelerin camekanları duvarları boy boy başarı listeleriyle doldu taştı. Kimi öğrencilerimiz gönüllerinin sultanına kavuşmayı bir başka ağustosa ertelemiş durumda.
Hayırlısı olsun!
Zaman su misali akıp gidiyor. Akıp gidiyor da yaşamımızdaki bir yanlışlı da beraberimizde sürükleyip duruyoruz sabahtan akşama, akşamdan sabaha.
Sorun şu bana göre: Biz nerede duruyoruz, ne yapıyoruz?
Ya dalıp dalıp gidiyoruz maziye ya gelecekle ilgili hayaller kuruyoruz. An?da yokuz yani. Yaşadığımız anın farkında yahut şuurunda olmak konusunda bir dikkat azlığı içinde olduğumuzu düşünüyorum.
Birkaç gündür Akaşa yayınlarının bir kitabı var elimde.Şimdi?nin Gücü adını taşıyan kitabın yazarı Eckhart Tolle. Sema Ayanbaşı tarafından tercüme edilmiş. İlgi çekici bulduğum birkaç cümleyi sizlerle paylaşmak istedim. İşte bunlardan dikkatime takılanlar:
?Yaşama götüren dar giriş kapısını? bulun. Ona ?şimdi? denir.
?Bulunduğunuz yerde olun. Çevrenize bakın. Sadece bakın, yorumlamayın. Işığı, şekilleri, renkleri, dokuları görün. Her bir şeyin sessiz mevcudiyetinin farkında olun.?
?Dikkatiniz Şimdi?ye döndüğü anda,bir mevcudiyet,bir sessizlik,bir huzur hissedersiniz.Artık doyum için geleceğe bağlı olmaz,kurtuluşu onda aramazsınız.?
?En büyük dikkati yaşanan anın sunduğu şeye verin?
?Her neredeyseniz tamamen orada olun? Gergin misiniz? Şimdiki anı ona ulaşma vasıtasına indirgeyecek kadar geleceğe ulaşmakla mı meşgulsünüz?
Gerginliğe (strese) ?burada? olmak,ama ?orada olmayı istemek ,ya da Şimdi?de bulunmak ama gelecekte olmayı istemek yol açar?
?Varlığınızın kutsal mevcudiyeti Şimdi burada bulunmaktadır.O uzak bir gelecekte değil,şimdi buradadır.
Şimdi?nin gücünü keşfedin?
?
Bu cümleler bana ünlü hikayecimiz Mustafa Kutlu?nun mezar taşı yazılarından oluşan bir derlemesindeki şu cümleyi hatırlattı :
?Dünya bir gündür, o da bugündür.?
Yaşadığımız anın şuurunda olmayı o anın hakkını vermeyi ifade eden bu uyarı aslında Doğu-İslam kültürünün temel taşları arasında yer almaktadır.
Gündelik hayatın telaşları içinde unuttuğumuz bir gerçek olduğunu düşünüyorum bu uyarının.Bir yönüyle hayatımızı renklendirecek ,hayatımıza anlam kazandıracak derin bir bilgelik var bu uyarıda.
Dün ne güzeldi, ne muhteşemdi! Nerede o günler!
Yarın bir gelse, Okul bir bitse, emeklilik gelse?
Bunun gibi ya geçmişe takılıp kalıyoruz yahut gelecekle ilgili beklentilerle ömür tüketiyoruz.
Şimdi ne yapıyoruz?
-Hiiç.
Şimdi?yi dikkate almıyoruz genellikle; ama yarın elimize tutuşturulan fatura ?şimdi?de yapıp ettiklerimiz değil mi?
H. Halim Kartal
