banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Tarih 1 Ara­lık 1955. Amerika'nın Montgomery şehri. O yıllarda Amerikan yasalarına göre zenci­ler otobüste beyazlara yer vermek zorun­da.

Zenciler bu durumdan hayli şikâyetçidir ama ya­pabilecekleri de bir şey yok; çünkü toplumdan tecrit edilmiş bir hayat sürmeye mahkûm edilmişlerdir.

 İn­sanlık dışı uygulamalar gün gelir kendi halinde bir kadın olan Rosa Parks'ın (1913-2005) canına tak eder.

 Birgün karanlığı delen önemli bir karar alır ve "Ben artık otobüste beyazlara yer vermeyeceğim!" der.

Bu kararla sadece kendinin değil, bütün zenci­lerin kaderini değiştiren dönemi başlatır. Nitekim er­tesi gün otobüste bir beyaz, Rosa'nm başında dikilir ve yer vermesini bekler. O buna aldırmaz. Rosa gayet kararlı tavırla yer vermemekte direnir. Duru­mun gerginleşmesi üzerine şoför otobüsü en yakın karakola çeker. Rosa sorgulanır, içeri atılır.

Bu dav­ranışı ve uğradığı muamele önce bütün Montgo-mery'e, sonra Amerika'ya yayılır. Martin Luther King fırsatı iyi değerlendirir. 382 gün süren Montgomery otobüs boykotunu başlatır.

 Zenciler otobüse binmez, her yere yürüyerek giderler. Bazı beyazlar da onlara destek verirler. Olaylar giderek büyür. Sonunda ABD Federal Mahkemesi ırk ayrımcılığını yasaklar.

 Bu olay Amerika'da vatandaşlık haklarının başlangı­cı sayılır. Çok geçmeden zencilerin beyazlara yer ver­me mecburiyeti kalkar, uygulamaya son verilir. Ka­dere bak! Yıllar sonra Amerikan yönetimi bir bakı­ma iade-i itibar için onu Beyaz Saray'da ağırlar.

Ro­sa 1996'da Başkanlık Özel Ödülü'nü alır.

1999'da da kongre tarafından altın madalyayla ödüllendiri­lir. Başkan Bili Clinton Rosa Parks'a Başkanlık Özel Ödülü madalyasını takarken "İyi ki o gün o koltuk­tan kalkmadın!" der. ilginçtir,

 Rosa Parks'ı bu davra­nışından dolayı kutlayan Clinton, Rosa gibi siyahı olan Barak Obama'mn gün gelip eşi Hillary Clin­ton'm elinden Demokrat Parti'den Amerikan baş­kanı alacağını elbette bilemez. ABD Dışiş­leri Bakanı Condoleezza Rice da siyahidir. Rice bir toplantıda konuşurken Rosa Parks'ı anarak "O olma­saydı ben bugün bu koltukta oturamazdım!" der. Ve elbette Rosa Parks olmasaydı Barack Obama'mn Amerika'da başkan olması söz konusu olamaya­caktı.

Amerika'daki çarpık uygulamalar canına tak ettiği için yerinden kalkmayan siyahı bir kadın bu oturuşuyla Amerikan tarihinin en köklü toplumsal değişikliklerinin önünü açmıştır.

  Sonuç; Bir kişi ne yapabilir demeyin.    Her şey hayal etmekle başlar,  hayal edip  düşündüklerinin arkasında dimdik durabildikten sonra ise sabretmek.  Kısaca özetlersek

Savaş, Sabır ,Zafer; adı Rosa Parks. Onun yaptı gıda bu değil mi zaten.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.