banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Son zamanlarda yapılan keskin manevraları anlayan biri varsa lütfen bana da anlatsın. Ne oluyoruz? Nereye gidiyoruz? Normal miyiz? Normalleşiyor muyuz? Normalleşiyor isek eğer, eskiden anormal miydik?

 

            Mealen, ?İnsanları kılık ve kıyafetinden dolayı hiçbir ayırıma tabi tutmamak gerekiyor. İsteyen istediği şekilde giyinme serbestîsine sahiptir. Kimsenin başı kapalı olduğu için ona; sen bizim partiye gelemezsin deme hakkı yoktur.  Başı kapalı olduğu halde, hatta bırakın başı kapalılığı, çarşaf giyse bile, ?yeter ki evinde Atatürk?ün resmi olsun, yeter ki CHP gibi düşünsün, onları dışlamanın, onlara sen git kardeşim demenin izah edilebilir bir tarafı yoktur? diyor Sayın Baykal.  Pekâlâ, o zaman son üç yıldır yaşananları kim yaşattı? Milletimize karabasanları kim bastırttı?

 

            Senin partine oy verenlerin; ?Atatürk?ü sevdiklerini, evlerinde Atatürk?ün resimlerinin bulunduğunu, hepsinin sosyal demokrat olduklarını? hangi kıstaslara göre belirledin, bu kanaate nereden vardın? Ya da diğer partilere oy verenlerin Atatürk?ü sevmediklerini, evlerinde ve gönüllerinde Atatürk?ün resimlerinin bulunmadığını mı söylüyorsun? Bu gün bir köşe yazarı da ?ben mesela, CHP?yi hiç sevmem ama Atatürk?ü severim. CHP?yi sevmemek Atatürk?ü de sevmemek anlamına gelir şeklinde bir Atatürk Sevgisi kriteri bilmiyorum? diye yazmış.

 

Daha üç ay önce hem de meclis grup toplantısında, başörtüsü için fetvalar verilirken bakın neler ifade ediliyordu. Sayın Baykal şöyle diyordu: ?Nasıl çözülür söyleyelim. Konu (başörtüsü) hiç gündeme getirilmez. Laiklik anlayışı güven veren parti çözer. Konuyu istismar etmeyen parti çözer. Konuyu siyasete alet etmeyen parti çözer.?

 

            O tarihte bu sözleri duyanlar, sonra da kalkıp son günlerdeki manevraları izleyenler gerçekten de kendileri ile alay ediliyor hissine kapılmazlar mı?

 

              Daha düne kadar bu tarz giyinenleri; ?İran?a özenmekle?, ?İranlılar gibi olmakla? suçlayanlar, İran?a giden bir muhabirin bile başına giydiği başörtüsü ile alakalı olarak aylarca menfi haberler yapmazlar mıydı? Bu haberler doğrultusunda siyasiler İran korkusu yaymazlar mıydı? Şimdi ne oldu da aniden, hızlı bir dönüş gerçekleştirerek ?çarşafçı? kesiliverdiler?

 

            2007 yılının mayıs ayında Kırşehir'de, CHP?li belediye meclis üyesi bir bayan; Belediye Meclis toplantısını takip eden, Kırşehir Çınar Gazetesi muhabiri Fatma Alkan?a; sırf başörtüsünden dolayı; "göz zevkimi bozuyorsun, çık dışarı" diye hakaret edip toplantıdan kovarken, şimdi, üç ay sonra yapılacak yerel seçimler öncesinde ?her yolu mubah? sayıp ?çarşaf çarşaf politik reklâm?  kokan gösteriler yapılmasını samimi bulmamız, kendimiz ile ters düşmememiz anlamına gelmez mi?

 

 Son üç yıldır tercih edilen muhalefet ediş tarzı, sadece cumhurbaşkanlığına çıkacak zatın eşinin başının kapalı oluşu yüzünden değil midir? ?367 sayısı?, ?muhtıra?, ?referandum? gibi konular hangi nedenlerden dolayı milletimizi uzun süre meşgul etmişlerdir? Bir zamanlar; Ülkemizin kaderine hükmetmiş olan kocaman partilerin, cumhurbaşkanlığı seçiminde TBMM?ye girmeyişlerinden dolayı millet tarafından yok edilmelerinin asıl nedeni ?başörtüsü odaklı? olarak takip edilen yanlış politikalar değil midir?

 

             Başköşesinde; ?egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir? yazısının bulunduğu parlamentomuzun elinde bulundurduğu kanun yapma yetkisine bile aldırış etmeden, üniversitelerde kılık ve kıyafeti serbest bırakan kanunu Anayasa Mahkemesinde iptal ettirip, ?411 el kaosa kalktı? diyerek manşet atanlara destek verenler şimdi bu yaptıkları ?açılım?ı milletin gözünün içine baka baka samimiyetle savunduklarını millete nasıl anlatacaklar?

 

            Her şeye rağmen, yapılan bu manevraların; milletimizin, gerçekleri bir kez daha görmesini sağlayacağını, hem ?başörtüsü sorunu yoktur? deyip, hem de başörtüsünü her platformda ?en büyük sorunmuş? gibi sunanların samimiyet testlerinin de sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlayacağını da söyleyebiliriz.

 

  Bütün partilerde ve yaptıkları toplantıların görüntülerinde, başı açığının da, kapalısının da, sakallısının da, bıyıklısı ve bıyıksızının da bulunabileceği, tercihlerin; orada bulunanların şekli yapılarına göre değil, iş yapma kapasitelerinin derecesine, ülkeyi yönetme kabiliyetlerinin gücüne bakılarak; ayrıca, millete hizmet etme noktasındaki söylem ve eylemlerden yola çıkılarak yapıldığı takdirde, bundan, ülkemizin ve milletimizin kazanacağını bilmemiz gerekir. Bir CHP toplantısında; görüntülere yansıyan fotoğraf içinde bir tek bile kapalı bayan olmaması ama salonun hemen dışına çıkıldığında sokaktaki fotoğrafın hiç de öyle bir fotoğraf olmadığını, her türlü giyim tarzını barındıran bir sokakla karşı karşıya kalışımızı nasıl görmezler? Böyle bir ülkede öyle bir görüntü çizen bir partinin seçim kazanması mümkün müdür?

 

CHP bunun farklına varmış ve yıllardır ülke gerçeklerine aykırı olarak yürüttüğü politikadan vazgeçip, önemli bir ?U dönüşü? gerçekleştirmiştir. Sayın Baykal?a nasip olur mu bilmem ama, bu dönüş, hem CHP?ye hem de ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır. Elbette bu katkının görülebilmesi, CHP ve onun yönetimindeki insanların beceri ve samimiyetlerine bağlıdır.

 

Kimsenin kimseyi ötelemediği, itelemediği, herkesin; memleketimizin asli unsuru olduğunun kabul edildiği bir ortamda sorunların daha sağlıklı ve çabuk çözüleceği bir gerçektir.

 

Böyle davranıldığında görülecektir ki; milletimiz, iş yapanı ve kendisine hizmet ettiğine inandıklarını seçmeye devam edecek, bundan zerre miktar dönüş yapıldığında ve kendisinin aldatıldığını hissettiği anda; çok yüksek oy oranlarıyla görev verdiklerini bile gözünün yaşına bakmayıp yerle yeksan edecektir. Yakın tarihimiz bunun onlarca örneği ile doludur. Milletimiz, kendisine samimi davranmayanlara hiçbir zaman gülerek cevap vermez.

 

Artık bu bilinmeli ve herkes kendisini bu duruma göre ayarlamalıdır.

 

 

Tayyar YLDIRIM

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.