banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

      Üzerimizdeki yüksek gerilim hatlarının etkisiyle mi, baz istasyonları yahut bu istasyonların kuruluş nedeni olan cep telefonlarının yaydığı manyetik etki sebebiyle mi bilmem, toplum olarak pek gergin adamlar olup çıktık, yahut ilişkilerimizde gerginlik- gerilim olmadan yapamıyoruz gibi geliyor bana. Bu bir hastalıksa eğer bünyemize adamakıllı nüfuz etmişe benziyor.                                                                                                                            

      Eskiden bir Ajda Pekkan için söylenirdi ?Pek gerginsiniz? sözü. Şimdilerde maşallah herkes gergin

     İşçi gergin, patron gergin; amir gergin, memur gergin. Bu gidişe tempo tutan piyasalar pek tedirgin.

      Bakıyorum, birbirimizle yüksek perdeden konuşuyoruz. Bangır bangır bağırıyor insanlar.

      Anlaşabiliyor muyuz peki?  Ne gezer!

      Bir gürültüdür, gidiyor.

      ?Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış?tan? diyerek yollara düşenlerin vay haline!

       Kimse kimseyi anlamaya çalışmıyor, ?dediğimiz dedik? makamında daha kötüsü kimse kimseye acımıyor.

       Halbuki konuşabiliyor olmamızda saklı bütün problemlerin çözümü. Hemen yargılayıvermesek karşımızdakini, bir kalemde dışlayıverdiğimizle düşman ilan edivermesek bizim gibi düşünmediği için.

      Olur mu, gerildikçe gerilmişiz bir kere. Adamı anasından doğduğuna pişman etmeden bırakmak olur mu?

      Olur aslında, bal gibi olur da yüreğimizi biraz açmamız lazım başkalarına.

      Mesela şairlere.

        Geçtiğimiz günlerde şehrimize ve güzelim ülkemizin birçok yöresine yağan karlar bizi bu gerilimden  bir nebze               olsun uzaklaştıracağını düşündüğüm şu dizelerini getirdi aklıma şair Ataol Behramoğlu?nun:

?Beyaz, ipek gibi yağdı kar

?İstedim ki

Beyaz

İpek gibi yağan karın altında

Bitsin artık

Bu sürüp giden alçaklıklar.

Bir bebek

Ölüm tehdidi altında yaşamasın

Beşiğinde.

Ve paramparça olmasın

Sımsıcak

Capcanlı

Yaşayıp giderken insanlar.

Bırakın, beyaz

İpek gibi yağan karın altında

Hayallerimiz olsun.

Yaşayalım

Özgür

Güzel

Düşünceli.

Anlatalım

Düşündüklerimizi birbirimize.

Sevinç egemen olsun her yerde

İnsanca

Bir kaygı.

Beyaz, ipek gibi yağdı kar.

Yağsın.

Dünya daha güzel olacak

İnanıyorum buna.

Bir insan kalbinin güzelliğine

Çocukluğuna

Sonsuz cesaretine, olanaklılığına

İnandığım kadar?

 

        Bazen bir bilge kişinin bilgelik dolu bir sözü, bir şairin bizim de içimizden geçenleri böyle bir güzellikle anlatıveren mısraları bir anda değiştiriveriyor havamızı, bir sünger gibi emiveriyor çirkin saydığımız duygularımızı.

        Etrafımıza bir de bu nazarla bakabilsek iyi gelecek aslında hepimize.               

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.