banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

27 Aralık Pazar günü İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy?un ölüm yıldönümü. Edebiyat öğretmeni olarak bu hafta benim için Akif haftası. Zira Akif, sanat değeri yüksek şiirler yazan muhteşem bir şair olduğu kadar, hayatı emsalsiz erdemlerle dolu örnek bir şahsiyettir.

Hayatı, şiirlerini topladığı Safahat kadar harika bir eserdir.

Sanatının güzelliği kadar, hayatında yer tutan erdemler bakımından da model alınması gereken bir şair ve düşünür.

Mehmet Akif, Osmanlıların yıkılış, çözülüş ve felaket döneminde yaşadı.

Müslümanların ilim, sanat ve eğitim alanlarında geri kaldığı acı günleri yaşadı ve içi kan ağladı. İlim ve sanat alanında nitelikli Müslümanların yetişmesi için çalıştı.

Bunun için de işe kendisinden başlaması gerektiğini biliyordu.

Mehmet Akif, Kur?an?daki ?İnanıyorsanız üstünsünüz.? âyetini okuyor ve her Müslümanın tek tek kendi alanında üstün olması gerektiğini söylüyordu. İstiklal Marşımızdaki şu dörtlük bu inançla yazılmış, harika mısralardır:

?Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;

Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım!?

Akif?e göre inananlar üstündür, er veya geç zafere ulaşacaklardır. Henüz Batı cephesinden herhangi bir zaferin kazanılmadığı 17 Şubat 1921 yazdığı İstiklal Marşı?nda ileride kazanılacak zaferleri görmüş gibi, şöyle haykırır:

?Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar;

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar?

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.?

Mehmet Akif, cephelerde zafer kazanacağımızdan emindir; çünkü inanmış olan milletimize Allah, zaferi nasip edecektir. Nitekim İstiklal Marşı?nın ikinci kıtasında ?nazlı hilal?, şiirin son kıtasında ?şanlı hilal?e dönüşür.

?Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal!

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, Hakk?a tapan, milletimin istiklâl!?

                Mehmet Akif, üstün olma idealini öğrencilik yıllarından itibaren ömür boyu içinde yaşattı.  Oğlu Emin?in anlattığına göre Akif, Halkalı Ziraat Mektebi?nde iken sınıf arkadaşları arasında biri Ermeni, diğeri Yahudi olmak üzere iki yaman rakibi vardır. Ermeni özellikle sınıf birinciliği için Mehmet Akif ile yarışır, Agop ismindeki Yahudi ise hem ders konusunda hem de güreş konusunda sınıfın en iyilerindendir. 

Genç Akif, Halkalı Ziraat Mektebi?nde sınıf birinciliğini Ermeni arkadaşı Simon?a kaptırmak istemez.  Onun üstün Müslüman olma ideali, böyle bir yenilgiyi kabul edemez.

            Okul birinciliğini, bir gayrimüslime kaptırmayı çok büyük bir zül telâkki eder. Kolları sıvar. Geceyi gündüze katarak çalışır. Sonunda sınıfının birincisi olur, okulu da birincilikle bitirir.

                Meclis?in İstiklal Marşı yarışması açtığı günlerde de Mehmet Akif?in aynı ideal ve heyecanı yaşadığını görürüz. Kazanana 500 lira ödül verileceği için Mehmet Akif, başlangıçta İstiklal Marşı yazma yarışmasına katılmaz.  Katılmama gerekçesinde üstün bir vatan sevgisi vardır:

                ?Vatanımın kurtulacağını parayla mı söyleyeceğim?? der.

                Marş yarışmasına katılan 724 şiir arasında hiçbiri İstiklal Marşı olmaya layık görülmeyince Meclis Başkanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Akif?in sıra arkadaşı Hasan Basri Çantay?a durumu anlatır ve Mehmet Akif?i İstiklal Marşı yazması konusunda ikna etmesini ister.

                Hasan Basri, Meclis?teki sırasında şiir karalamaya başlar. O sırada dışarıda olan Akif, Meclis?e döner. Bakar ki arkadaşı bir şeyler yazıyor. Ne yazdığını sorar. Çantay cevap verir:

                ?İstiklal Marşı. Hamdullah Suphi?ye söz verdim.?

                ?Söz mü verdin??

                ?Evet, söz verdim.?

                ?Ver şu kâğıdı, kalemi. En iyi marşı biz yazmalıyız.?

                ?En iyi marşı yazmak? Mehmet Akif?te bir tutku ve idealdir. Kalemi ve kâğıdı aldıktan sonra nerede bulunduğunu unutur ve şiir yazmaya başlar. Sonraki gün ve gecelerde Akif, sadece şiir yazar. Yazdığı mısraları o zaman misafirlikte bulunduğu Taceddin Dergah?ının duvarlarına kazır. Uykusuz geçen geceler sonunda o muhteşem İstiklal Marşı ortaya çıkar.

                Akif haftasında öğrencilerimize ?dersini en iyi yapma, üstün olma, büyük ideallere gönül verme? ülküsünü anlatmalıyız.

Büyük idealler, sıradan insanı kahraman hâline getirir. Sıradan bir insan olan köle Bilal, Müslüman olduktan sonra zirve olur, Peygamber müezzini ve cennetlik Hz. Bilal?e dönüşür. Peygamber öldürmeye giden Ömer; Allah?a gönül verdikten sonar şöyle der:

                ?Dicle kenarında bir kurt kapsa bir koyunu;

                Gelir de adl-i İlahî Ömer?den sorar onun!?

Not: 25.12.09 Cuma günü Kartepe Sosyal Etkileşim Derneği?nin davetlisi olarak İzmit- Kartepe Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi?nde ?Evde ve Okulda Başarılı Eğitimin Sırları?; 26.12.09 Cumartesi günü saat 11.00?de yine aynı yerde ?Öğretmeni Başarıya Götüren Yol? konulu konferanslar vereceğim.

26 Aralık 2009 Cumartesi günü saat 14.00?de İzmit NT mağazalarında kitapseverlerle sohbet edeceğim. Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediye ve NT mağazalarının desteğiyle organize edilen konferanslara bütün dostlar davetlidir.  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.