YÖK günlerdir beklenen katsayı değişikliğini yaptı. Yine kimse memnun olmadı. Meslek lisesi mezunları daha çok mağdur olacak.
Sanki Danıştay?ın iptal kararlarında bir haklılık payı varmış gibi bir karara imza attı YÖK.
Danıştay?ın haksız kararlar verdiği konusunda bütün kamuoyu müttefik. Hatta Danıştay?ın hukuki değil, siyasi karar verdiğini bilmeyen yok. Hukuk kılıfı altında resmen hükümete muhalefet yapılıyor.
Şu anda yapılması gereken iki şey var:
1. Yeni Anayasa değişikliği taslağına Danıştay, Yargıtay, MGK ve Anayasa Mahkemesi?nin yapısının değiştirilmesi ilave edilmeli. Danıştay, Yargıtay, MGK ve Anayasa Mahkemesi üyelerini Meclis seçmeli.
Bütün anayasal kurumlar demokratikleştirilmeli. Meclis denetiminde olmayan kurum kalmamalı.
2. Meslek lisesi mezunlarına yeni alanlar vermeli ve alanlar alabildiğine genişletilmeli. Mesela iletişim meslek lisesi öğrencisi iletişim, iktisat, ekonomi fakültelerine gidebilmeli; endüstri meslek lisesi bilgisayar bölümü öğrencisi üniversitede bilgisayar, elektirik, elektronik okuyabilmeli; imam hatip lisesi mezunu ilahiyatın yanısıra üniversitelerdeki bütün sosyal bölümleri seçebilmeli vs.
Eşeğini dövemeyen, semerini döver, derler. Danıştay dururken YÖK?ü dövecek değilim, ama YÖK?ün aldığı son karar Anayasa?nın eşitlik ilkesine, eğitimde fırsat eşitliği prensibine aykırı.
Daha önce YÖK?ün aldığı meslek lisesi mezunu ile klasik lise mezununu eşitleyen kararı Danıştay duvarına çarptı. YÖK iki defadır Danıştay?ı memnun etmek ister gibi gittikçe makası açan düzenlemeler yapıyor. Yetkili olduğu katsayı düzenleme hakkını nerdeyse Danıştay?a devretme konumuna geldi.
YÖK?ün son kararı, kalifiye eleman sıkıntısı çeken iş dünyasını memnun etmeyecek.
Meslek lisesi öğrencilerini daha çok mağdur edecek.
Darbeci İstanbul Barosu ve Danıştay üyelerini memnun edeceğini de sanmam.
Darbeci baro, bu karara da itiraz ederse herhalde YÖK, katsayı farkını 0.15 ? 0.11 makasına getirir. Böyle böyle eski düzenlemedeki 0.3-0.8 makasına dönüşene kadar iptal ve yeniden düzenleme sporu devam eder.
Bu düzenlemelerin eğitimin kalitesini artırıp artırmadığına bakılmıyor.
Geleceğimiz olan gençlerin yeteneklerini geliştirerek hayata hazırlanmalarına olumlu mu olumsuz mu etki ettiği kimsenin umurunda değil.
Kalifiye eleman sıkıntısı çeken sanayicinin feryadını duyan yok.
Varsa yoksa imam hatip lisesi öğrencilerinin önünü kesme hesabı.
Anayasa?nın eşitlik ilkesi, Danıştay?daki savaşçıların umurunda değil.
Kahramanca savaşıyorlar.
Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin, Ergenekoncular tarafından kiralanan alemciler tarafından öldürüldü, onlar Kocatepe Camisindeki kalabalığın arasına katılıp ?Kahrolsun hükümet!? diyenlerle yürüdüler.
İçlerinden biri Musafa Yücel Özbilgin?in öldürüldüğü katta olmamasına rağmen, katil ?Allah?ın askeriyiz. Allah ü ekber!? diye bağırdı diye basına demeçler verdi.
Ergenekon davasının adliye ayağına henüz gelinmedi. Ümit ederim, Ergenekon davası genişler ve hükümete savaş açmış olan Ergenekoncu hakimler de Silivri?ye çağrılır. Erzurum savcılarının yetkilerine müdahale eden, darbecilikten yargılanan Orgeneral Saldıray Berk?i koruyan HSYK üyeleri ve özellikle Ergenekoncularla işbirliği yaptıkları ortaya çıkan Kadir Özbek, Ali Suat Ertosun gibiler yargıya müdahale etmenin hesabını mahkemede verirler.
Darbeci Ergenekoncular, ülkenin etkili kurumlarından temizlenmeden katsayı meselesinin çözülmesi mümkün görülmüyor.
Çare, Ergenekon?un bütün kurum ve kuruluşlardaki, bu arada medyadaki uzantılarını temizlemek. Ajan gazetecileri, kullanılan yazarları medyadan tasviye etmek şart. Her şeyden önce darbecilerin yaptığı Anayasa?nın la yüsel kurumları demokratikleştirilmeli.
Not 1 : Medyadaki Ergenekoncular ve darbelerdeki rollerini Gültekin Avcı, Ergenekon?un Medya ile Dansı adlı eserinde çok güzel anlatmış. Nesil yayınları arasında çıkan kitabı tavsiye ederim. (İletişim, 0212 444 24 14)
Not 2 : Acıpayam ve Çameli?nde geçen hafta ?Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı?mızın Kabulü? konulu konferanslar verdim. Dinleyenler beni zenginleştirdi.Birlikte Mehmet Akif?i, eserlerini ve ülkemizin yaşadığı zor günleri yad ettik. Geçmişten ders alarak geleceğe hazırlanmanın önemini konuştuk. Bozkurt?taki hapishanede ?Bir Kader Sohbeti? konulu konuşma yaptım. Mahkumlarla oldukça verimli sohbetler ettik. Bu güzel etkinlikleri düzenleyen Acıpayam Müftüsü Latif Kesmeci, Çameli Müftüsü Mevlüt Topcu, Çardak Müftüsü Mehmet Tutum ve organizasyonda emeği geçen değerli dostlara çok çok teşekkür ediyorum. Konferans süresince bize eşlik eden milli eğitim şube müdürü Hilmi Coşkun?a ve değerli mihmandarımız Dursun Tekin?e minnattarım, teşekkür ediyorum.
