banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Hiç solmayacak bitki de olur mu demeyin; olur olur bal gibi olur. Bazı dostlar, başlığın bir düşünürün güzel bir sözünden ödünç alınmış olduğunu hemen anlamıştır. Sahibinin Seneca olduğunu zannettiğim güzel söz şu: ?Kitaplar hiç solmayacak bitkilerdir.?

 

Bu yazımda kitaplardan söz etmek istiyorum. En yakın dostlardan? En yakın dostlar; çünkü bir kitap dostunun tespitine göre  ?Dünyada hiçbir dost insana kitaptan daha yakın değildir.?  Ne zaman elimizi uzatsak dokunabiliriz, yanı başımızdadırlar hep. Şikâyetsiz bekler dururlar kendilerine bir elin uzanmasını.

 

Cemil Meriç?in okuduğum ilk kitabı ?BU ÜLKE? idi. Birbirinden güzel denemelerin yer aldığı eserden ?KİTAP? başlıklı denemeleri her zaman özellikle de ülkemizde Kütüphaneler Haftası olarak belirlenen günlerde bütün öğrencilerimin görmesi için kütüphanedeki panoya asardım. Öğrencilerin sınavlardan sınavlara koşuşturdukları bir döneme denk gelirdi ama ben biri okumazsa biri okur diye günlerce indirmezdim o yazıları.

 

Cemil Meriç, BU ÜLKE?deki bahsettiğim denemesinde Ruskin?den , ?Susam ve Zambaklar adlı eserinden bahsederken kitaplarla ilgili öyle güzel tespitler yapar ki her cümle solunum zorluğu çeken hastalara verilen oksijen gibi tesir eder okuyucuya. Okuma alışkanlığın kazandırılması konusunda insanın marketlerde yeni yeni göz kırpmaya başlayan can eriğini veya tüylü çağlayı canının çekmesi gibi bir etki uyandıracağını düşündüğüm bu yazılardan tadımlık bir bölümü paylaşmak istiyorum sizlerle.

 

?Susam ve Zambaklar Ruskin?in en çok sevilen en çok okunan kitabı. Şöyle diyor Ruskin: Kendimize dost seçeceğiz. En iyilerini seçmek istiyoruz, ama nerede bulacağız o dostları? Kaç kişiyi tanıyoruz? Her istediğimizle tanışabilir miyiz? Talihimiz yar olursa uzaktan görebiliriz büyük şairi, sesini duyabilirsek ne devlet? Bir bakanın odasında on dakika kalmak, bir kraliçenin bakışlarını on saniye üzerimize çekmek ümit edeceğimiz bahtiyarlıkların en büyüğü. Ama hep buna benzer tesadüfler peşindeyizdir. Yıllarımızı, duygularımızı, kabiliyetlerimizi harcarız bu uğurda. Sayısız zilletlere katlanırız. Bize her an kollarını açan bir dostlar topluluğundan habersiz yaşarız İçlerinde hükümdarlar da vardır, devlet adamları da. Ağız açmalarına izin vermeyiz. Filhakika seçiş hürriyetimizin olduğu tek dünya kitaplar dünyası.

 

Ruskin kitapları ikiye ayırır: Geçici olanlar, kalıcı olanlar. Geçiciler faydalı veya tatlı birer konuşma: Seyahatnameler, hatıralar. Bunlar kitaptan çok bir nevi mektup, bir nevi gazete. Kitap sohbet değil yazıdır. Birkaç sayfaya sığdırılmak istenen bütün bir hayat. Ebediyete yollanan mesaj. Yazar, o birkaç sayfayı kaleme almak için gelmiştir dünyaya. Mümkün olsa taşa kazır fikirlerini.

 

Kütüphane, bütün çağların, bütün ülkelerin ölümsüzleri ile dolu. Bu ulular bezbine kabul edilmenin tek şartı: Liyakat. Mabede bayağılar giremez. Diriler naziktir, ölümsüzler titiz. Gerçekten severseniz konuşurlar sizinle. ??

Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu. Bizi helak eden ne ahlaksızlık, ne bencillik, ne kafamızın ağır işlemesi. Bir öğrenci kayıtsızlığı içindeyiz. Hoca tanımadığımız için yardım görmemize imkan yok.?

 

İşte böyle? Başladınız mı alamıyorsunuz kendinizi yazılanlardan. Her cümlesi alıp götürüyor ağırlığıyla,  derin bir tefekküre dalıyorsunuz. Burada kitabın tamamından söz etmeye de imkân yok. En iyisi bir kitapçıya veya bir kütüphaneye, Cemil Meriç?in deyişiyle ?ulular bezmine? uğramak.

 

Selam ve dua ile?                30 Mart 2010

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.