banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Sabah namazı camiden eve dönerken havayı koklamak âdetimdir. Baktım: Güneşin doğacağı tarafta ufukta beliren renkler görülmeye değer güzellikteydi. Güzelim beldemizin üstüne güneş bir kez daha hazırlanıyordu o cana can katan diriltici ışıklarını yaymak için.

 

 

 

        Kimi zaman bir kelime, bir şairin şiirinden bir mısra takılır dilime. Bu sabah nedense dilime takılan kelime ?sabah?tı. Sabahlar şair sanatkâr milleti için ilhamların en zengin en bakir iklimi olmuştur binlerce yıldır.

 

 

 

        Önce bir gazetemizin logosu geldi aklıma: ?Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır.? Sonra zihnime kırıntılar halinde şarkılardan şiirlerden sabahı anlatan mısraların birer birer sökün edip geldiklerini hissetim:

 

 

 

        ?Bu sabah içimde bir tazelik var.? Dedi önce ismini hatırlayamadığım bir şair. Sabah ve tazelik? Ne güzel vakitlerdir sabahlar! Ses ve görüntü olarak çirkinliklerden hiçbir eser yoktur ortalıkta. Nereye baksanız serapa güzellik görürsünüz. Sabah ve güzellik? Erzurumlu Emrah bu geçit töreninde öncü olmak istiyordu: 

 

 

 

        ?Sabahtan uğradım ben bir fidana

 

        Dedim: Mahmur musun? Dedi ki: Yok yok

 

        Ak elleri boğum boğum kınalı

 

        Dedim bayram mıdır? Söyledi: Yok yok?

 

     

 

       Bakıyorum; sabahtan akşamdan farklı beklentileri olan dertliler de var. Zeki Müren bunlardan biriydi. Öyle ya, sabahlar herkese her zaman aynı şeyi söylemez ki. Kimileri için güzel bir başlangıç olan sabahlar, kimileri için zehirden acı olmuyor mu bu hayatta:

 

       

 

?Bir sabah istiyorum gözyaşlarımı silsin

        Bir akşam istiyorum bana sabırlar versin

        Bir gece istiyorum sırlarımı o bilsin

        Yalnız benim olacak bir deva istiyorum?

        Ve?

        ? Belki bir sabah geleceksin, lakin vakit geçmiş olacak.

          Gönül hicran şarabından yudum yudum içmiş olacak?        

     

     Âşık gönlü acılardan beslenirmiş. Onlar hicran şarabından yudum yudum içedursun. Edebiyatımızın ?Garip? şairi Orhan Veli?nin de bir sabah ?içine güneş vururken? yakaladığı mutluluğun uzun sürmediği anlaşılıyor.        

         

    Uyandım, baktım ki bir sabah

    Güneş vurmuş içime;

    Kuşlara, yapraklara dönmüşüm,

    Pır pır eder durur, bahar rüzgârında.

    Kuşlara, yapraklara dönmüşüm;

    Cümle azam isyanda;

    Kuşlara, yapraklara dönmüşüm;

    Kuşlara,

    Yapraklara?                                                 

 

            Turgut Uyar?ın bir sabah özlemini çektiği şeye bakıp da Biraz İstanbul?u biraz da memleket ahvalini seyretmemek olur mu?

 

 

 

                Bir Gün Sabah Sabah

 

        Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,

Uykudan uyandırsam seni:

Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç?ten.

Vapur düdükleri ötmededir.

Etraf alacakaranlık,

Köprü açıktır henüz.

Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

 

Yolculuğum uzun sürmüş oldukça

Gece demir köprülerden geçmiştir tren.

Dağ başında beş on haneli köyler,

Telgraf direkleri yollar boyunca

Koşuşup durmuş bizle beraber.

 

Şarkılar söylemişim pencereden,

Uyanıp uyanıp yine dalmışım.

Biletim üçüncü mevki,

Fakirlik hali.

Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,

Sana Sapanca?dan bir sepet elma almışım..

 

Ver elini Haydarpaşa demişiz,

Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,

Hava hafiften soğuk,

Deniz katran ve balık kokulu

Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,

Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...

 

Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,

-Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.

Saçların dağınıktır, mahmursundur.

Kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim,

Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,

Uykudan uyandırsam seni

Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç?ten.

Fabrika düdükleri ötmededir.

 

Necati Cumalı?nın aşağıdaki şiirini okuyunca sabahları duygularımızın az çok şairin dile getirdiğinden farklı olmadığını görebileceğiz. 

Sabahları Severim Oldum Bittim

 

?Kalktım sabahı dinledim

4:20 bir yaz günü sabahı

Evlerin yüzü ağardı

Ağaçlar yeşile çıktı

Ben sabahları severim oldum bittim

Sabahları çocukları bütün başlangıçları

 

Kalktım sabahı dinledim

Kente giren caddelerde köylülerin

Geceden yola çıkan sebze arabaları

- Fırınların kepenkleri nedense hep aralıktır -

Çıplak ampul ışıklarıyla karışır sabahlara

Taze ekmek kokuları

 

Kalktım sabahı dinledim

Hanların önünde geceleyen

Koca koca kamyonlar kalktı

İşçi kahvelerinde çaylar demli

İstasyonlarda salepler dumanlı

 

Kalktım sabahı dinledim

Analar uğurladı çocuklarını

- Her serüvenden ilk sayfa -

Üstlerinde henüz yatakların doyulmamış sıcaklıkları

Bakışları otobüslerin trenlerin soğuk camlarında

- Hep anımsayacaksınız bundan sonra -

Ayrılıklar izleyecek ayrılıkları

 

Kalktım sabahı dinledim

Dudaklarımda okuldan kalma bir şarkı

Hani yorgundum yeniktim çaresizdim

Dündü - Evet dün

Dün bir kentti geride kaldı

Bu sabah bir başka kente indim.?

 

 

 

        Kalktım, sabahı dinledim; sabah kelimesinin beni sürüklediği dünyada

 

küçük bir gezinti yaptım, sabahları oldum bittim sevdiğimi düşündüm. Bir

 

şeyi daha düşündüm: Bu güzelim saatlerin hakkını veremediğimizi.

 

        Ben sabahları seviyorum.

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.