Her yerde özellikle de bahçeli evlerin giriş kapılarının üstleri, kapı ile ev arasındaki güzergah boy boy, renk renk gülerle dolu.
Şimdilerde güllerin saltanatına tanıklık ediyoruz bütün bahçelerde parklarda. Bütün cazibe ve celbediciliğiyle gül mevsimini yaşıyoruz.
Neredeyse önünden geçtiğim bütün evlerin bahçe kapılarını kırmızı bir kemer olup süsleyen sarmaşık gülleri dikkatimi çekiyor daha çok.
Bu renk cümbüşü beni nerelere götürmüyor ki!
Evvela Yahya Kemal geliyor aklıma, Rindlerin Ölümü adlı şiirinin ilk dizeleri:
?Hafızın kabri olan bahçede bir gül varmış
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle?
?
Beşir Ayvazoğlu?nun bir kitabının adı Güller Kitabı yanılmıyorsam.
?Dur hele?, diyor Sezai Karakoç, ?güller üstüne bir şeyler söyleyeceksen ve de bir sıralama yapacaksan ?Mona Roza?nın yerini kimseye kaptırmam.?
Çaresizce bana ?Haklısın üstadım? demek kalıyor. Bakarsınız bugünlerde Türkçe Olimpiyatlarına iştirak eden Afrika veya Asya?nın adını belki ilk defa duyduğumuz bir memleketine mensup Türkçe sevdalısı bir kara çocuktan da dinleyebiliriz bu şiiri. Birkaç yıl önce Vietnamlı bir çocuktan Bahattin Karakoç?un Ihlamurlar çiçek Açtığı Zaman adlı şiirini ilk defa dinlediğimde çok etkilenmiştim doğrusu.
Efendim, bugün güllerin saltanatından söz ederken ıhlamurların gülleri unutturmasına izin vermeden Sezai Karakoç?a bırakıyorum sözü. İşte şairin ?Mona Roza? adlı şiiri.
MONA ROZA
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...
Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin ellerin ve parmakların
Bir narçiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat on ikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyveler sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten
Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! Senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller?
Sözün geldiği bu noktada Muhayyerkürdî makamında bestelenmiş bir şakıya takılmadan da geçemiyorum gül bahçelerinden:
?Bir kızıl goncaya benzer dudağın
Açılan tek gülüsün sen bu bağın
Kurulur kalplere sevda otağın
Kim bilir hangi gönüldür durağın?
Gül ve güller üstüne yazılan anlatılan o kadar çok ki!
Mensubu olduğumuz medeniyette ?gül? denilince önce sevgililer sevgilisi H. Muhammed gelir ki Fuzuli ?Su Kasidesi?nde bu ?gül?ün öyle her yerde yetişen bir gül olmadığını şiirin bir beytinde şöyle anlatır:
?Suya versin bağban gülzarı zahmet çekmesin,
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzare su?
Selamlar sevgiler?