KEM: Güzel olmayan, noksan, ayarı bozuk.
ÂLÂT: Aletler, araçlar, vasıtalar
KEMÂLÂT: Mükemmellikler, iyilikler, güzellikler demektir.
Atalarımız: ? Kem âlât ile kemâlât olmaz.? demişler. Yani : Bozuk ve kötü araçlarla hatalı yöntemlerle, sapkın fikirlerle insan(lık) mutluluğa ulaşamaz, kemâle eremez.
Komünizmin babası sayılan ünlü Alman filozofu KARL MARX tabiatta maddeden başka bir varlık kabul etmedi. Dini kutsalı reddetti. ?Din halkın afyonudur.? Sözü de KARL MARX?a aittir.
Marksist sol, dünyada hep şer ve korku üretti. Yerküreden dini, maneviyatı silip süpürmeyi denedi. Binlerce mabet yıkıldı veya kapatıldı. Marksistler, inançsız, intikamcı, kan dökme, fesat çıkarmaya meyilli bir mizaca sahip olduklarından milyonlarca insan zulüm gördü. 1918?de LENİN Rusya?da komünizmi kurarken milyonlarca insan öldü. 1990?lı yıllarda yıkılıp gitti.
? Kem âlât ile kemâlât olmaz.? Bozuk ve kötü araçlarla, hatalı yöntemlerle, sapkın fikirlerle insan(lık) mutluluğa ulaşamaz, kemâle eremez.
Sol ideoloji, ülkemizde de siyasi ve ekonomik yönden olmasa da inanç ve özgürlükler yönünden Marx?ın : ?Din halkın afyonudur.?sözünü adeta kılavuz edindi.
En uç fraksiyonundan, merkeze en yakın olanı dahi dinle, maneviyatla arasına düşmanlık düzeyinde bir mesafe koydu.
Mecnun?a adını sormuşlar: ? Leyla,?demiş. Nereden gelip nereye gittiğini sormuşlar: ? Leyla, Leyla,?demiş. Ne sormuşlarsa hep ?Leyla? demiş. Bizdeki sol da Mecnun gibi ne yapsa, ne sorulsa, ne konuşsa hep ?İrtica, Laiklik, Mürteci? deyip durdu.
Sol, her olayı Müslümanlara, İslam?a, şeriata, ezana saldırmak için bir fırsat bildi, bilinçaltındakileri açığa çıkardı. 1993?te Uğur MUMCU?nun öldürülmesiyle yüz binlerce solcu sokağa döküldü. Malum slogan (Türkiye Laiktir, Laik kalacak! ), sonra (hâşâ) ? Kahrolsun şeriat ! ? çığlıkları yeri göğü inletti. Cenaze camiye götürülürken okunmakta olan ezana (hâşâ) ?Yuuhh ! ?çekildi.
Dünyada eşi benzeri görülmeyen ve kendi halkının da dâhil olduğu bir buçuk milyar insanın manevi değerlerine hakaret içeren bu olayı televizyonlar naklen haber olarak sundu.
Ne demiş atalarımız: ? Dervişin fikri ne ise zikri de odur.?
Sol siyaset, 18 Nisan 1999 seçimlerinde barajı aşamadığı için halkı önemsememe tenezzülünde bulundu. ?Anadolu Solu? kavramıyla maneviyata sarıldı. Edebali, Ahmet Yesevi, Mevlana gibi önder isimlerin referans alındığı duyuldu ama sonu gelmedi.
Yine 29 Mart seçimleri öncesi çarşaflı kadınlar partiye alındı. Fakat 2010 Martında Mersin?de solcu kadınlar çarşafı parçaladı. ? Dervişin fikri ne ise zikri de odur.?
Sol siyaset, maalesef hâlâ kutsal simgeler yoksunudur. Allah?ın (CC) adını ulu orta ananlar, Peygamberimize saygısızca laf atanlar, elektrik trafolarını cami sanan siyasetçiler, ?Cumayı kazaya bıraksınlar.?diyen, dinin cahili olanlar.
Kur?anın bir ayetine ?Sinir bozucu.?diyebilenler, yani hayatını dini sınırların dışında yaşamak isteyenlerin ama inançlarını yaşamak isteyenlere tahammül edemeyenlerin çoğunlukta olduğu ideolojidir sol.
Araştırmalara göre halkımızın dindarlık karnesi iyidir. Buna göre halkımızın % 95?i Allah?a inanıyor; % 78?i ibadetlerini yerine getiriyor; % 40?ı haftada en az bir kere camiye gidiyor.
Sol siyaset artık cebren değil de halkın teveccühüyle iktidar olunur olduğuna inanıyorsa lütfen halkının değer yargılarının bulunduğu güzergâhtan buyursunlar.
Ne demişti atalarımız: ? Kem âlât ile kemâlât olmaz.?
