banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Hepimizin malumu olduğu üzere son aylarda, bağlı olduğumuz Elektrik Dağıtım şirketleri tarafından
gönderilen elektrik faturalarında; Kaçak Enerji Bedeli olarak talep edilen ücret karşısında aleni olarak hırsız
damgasıyla karşılaşmaktayız.                                      

Muhatap dağıtım şirketleri faturalara yansıtılıp alınan bedelin Kayıp Enerji Bedeli olduğunu söylüyorlar. Lakin alınan bedel açıkça Kaçak Elektrik Bedelidir. Ne demek kayıp! Türk Dil Kurumu Sözlüğünde Kayıp: Kaybolma, Yitme, Yitim demektir. Faturalarını aksatmadan ödeyen vatandaşlara kayıp enerji bedeli adı altında ödettirilen bedel; şu veya bu şekilde kaçak elektrik kullananlardan tahsil edilemeyen tutarların kullandığı kilovat miktarınca yansıtılan tutardır. Bu şekilde abonelerden alınan bedel: genelge, kurul kararı gibi bir kılıfına uydurularak tahsil ediliyor ve edilmeye de devam ediliyor.

Elektrik dağıtım şirketi tarafından gönderilen faturaların arka yüzündeki 11. Maddede aynen şu ifade yer alıyor:" Türk Ceza Kanunu 142. maddesine göre kaçak elektrik kullanmak nitelikli hırsızlık suçu olup kaçak elektrik kullananlara mahkemelerce HAPİS cezası verilmektedir". 2004 yılında yürürlüğe giren 5237 Kanun Numaralı Türk Ceza Kanunu'nun Nitelikli Hırsızlık başlığı altındaki 142 maddesinde " (1) Hırsızlık suçunun; f) Elektrik enerjisi hakkında, işlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur" şeklinde müeyyidesi vardır. Mademki vatandaştan K.E.B.(Kaçak Elektrik Bedeli) adı altında para tahsil ediyorsunuz, bu bedeli aldığınız tüm tüketiciler hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulununuz. Niçin bulunmuyorsunuz?

Tüketicilerden haksız yere alınan Kaçak Enerji Bedeli yanında, bu bedel için Sayaç Okuma Bedeli, Enerji Fonu Bedeli, TRT payı Bedeli, Belediye Tüketim Vergisi, Perakende Satış Hizmet Bedeli, İletişim Sistemi Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli....gibi bedellerde alınmakta, dağıtım şirketlerimiz bu bedellere ilave olarak florasan, ahize yakma bedeli, duyuya-düğmeye basma bedeli, prize sokma bedeli gibi adlar altında faturalara yeni ilaveler yapacaklar mı acaba !

Hani bir hikâye vardır ya: adamın biri hamama gitmiş, güzelce bir yıkanıp keselenmiş, içerde iki-üç kişiden başka kimse yokmuş, dışarı çıkarken bakmış ki çıkışta onbeşe yakın kişi tek sıra dizilmiş bahşiş istiyorlar. Adam: siz kimsiniz? deyince bu dizilen kişiler sırayla; ben tellağım, ben peşkirciyim, ben sabuncuyum, ben bornozcuyurn, ben sucuyum ben bucuyum vb. söylemlerde bulunmuşlar, adam; çaresiz hepsine bahşişi verince, hamama giden terlermiş diyerek hamamdan çıkar. Bir daha da hamama değil hamamın önünden bile geçmemiş.

Aralık 201 1 tarihine ait 300 kilovat enerji tüketen bir tüketiciye 90.00 Tl.lik gelen bir faturada: K.E.Bedeli 8.70 - Sayaç Okuma Bedeli 0.33-Perakende Satış Hizmet Bedeli 1.10, İletişim sistemleri Kullanma Bedeli 2.17-.Dağıtım Bedeli 9.70-Enerji Fonu 0.51-TRT payı 0.96-.Belediye Tüketim Vergisi 2.50 TL.adlar altında alınan paylar ve tüm bunlar üst üste eklendiğinde 26.00 Tl ediyor.Bu meblağlarla birlikte toplam KDV ise 13.35 Tl.dir.

Aralık 2011 yılı itibariyle elektrik kilovat birim fiyatı 0.163432 olduğuna göre 300 kilovat elektrik tüketen bir abonenin ödemesi gereken fatura tutarı 49.00 Tl.'dir. Yılda 8 adet fatura geldiği düşünülürse yılda toplam 392 Tl ödemesi gerekirken, K.E.B. ve diğerleri için 208 Tl, KDV için 106 Tl olmak üzere toplam 314 Tl ekstradan ödeme yapıyor. Oysa tüketicinin 1 yılda ödemesi gereken meblağ 392 Tldir. Lakin mevcut duruma göre bu tüketici yılda 706 Tl ödemektedir. Hadi KDV oranını bu rakamlardan çıkaralım fazladan yılda 208 Tl ödeme yapıyor. Görüldüğü gibi yalnızca yukarıdaki bir tüketici için bile çok büyük bir meblağ ortaya çıkıyor.

Tüketici dernekleri, abonelerin bulundukları İl veya İlçe Hakem Heyetlerine başvurmalarının gerektiğini söylüyorlar. İl veya İlçe Hakem Heyetleri yalnızca bu konuyla ilgili bulundukları bölgelerde tüm aboneleri kapsayacak şekilde bir karar alabilirler mi? Nasıl ki bir Yargıtay, Danıştay veya diğer Mahkemelerde alınan kararlar, davaları açan kişilere değil tüm Türk Millet adına karar alıyorlarsa böyle bir kararı alabilmelidirler.

Tüm gözler bu konuda yetkili ve sorunu çözmesi gereken EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) da iken bu kurum çıkıp " Kanundaki itiraz makamının hakem heyetleri değil Danıştay olduğu" şeklinde açıklama yapması neyle izah edilebilir bilmiyorum. Madem EPDK adresi Danıştay olarak gösterdi, Bu aşamada iş Tüketici Derneklerine düşüyor, açsınlar davayı Danıştay'a,

Sonuç olarak: Elektriğin kilovatı kaç Tl. ise bizlerden yalnızca bu meblağ alınmalı, bunun haricinde ne ad altında olursa olsun hiçbir ücretin talep edilmemesini istiyoruz. Nasıl ki tüketicinin evinde bir arıza meydana geldiğinde parasını verip yaptırtıyorsa, Elektrik şirketleri de meydana gelecek arızalar veyahut yeni hatlar için karlarından harcama yapmalıdırlar.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.