banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Son günlerde Yaşananlar; şike yasası, emekli milletvekillerine  veto edilen zam, terörle mücadele yaşanan olumlu gelişmeler,  son olarak  kuzey ırak sınırında yaşanan olay, ülke  çapında  yaşananlar.

Bölge çapında ise Selçuk üniversitesi ikiye bölündü, ordu evi kaldırılıyor, mavi tünelin bitirilmesi, Seydişehir- Antalya arasına yapılacak tünel  bunlardan  bazıları. Gündem hakkında herhangi bir değerlendirme yapmayacağım. Zaten Türkiye de birileri bunu fazlası ile yapıyor.   

Son olaylar göstermiştir ki Türkiye?de gündem sadece büyük kentlerden değil Anadolunun en ücra köşesinden bile saniye saniye takip ediliyor.

Vatandaş imkânlarının elverdiği şekilde olaylara kilitlenmiş durumda.  

Pekâlâ, nasıl yapıyor dersiniz?  Sabah namazı ile başlayan gündemi takip etme gece yatıncaya kadar devam ediyor.

            Neler oluyor nereye gidiyoruz son zamanlarda yakalanan istikrar bozuluyor mu? Akparti son zamanlarda çıkardığı yasalarla niye halk ile karşı karşıya geliyor, ülkemde kimler  şimdiye  kadar neler yapmış  şimdi birileri  ne yapmaya çalışıyor anlamaya çalışıyoruz.

            Vatandaş sabahın körü ile başlayan ?internetten,  televizyonlardan,  gazetelerden?  gelişmeleri, açıklamaları takip etmekten  bir hoş  oluyor..

Nasıl mı sabah işyerine açılışı ile hemen nette  başlayan yeni gelişmeleri anında takip etmekten yorulup akşam eve kendini  zor atan vatandaş  evde ise  haber kuşağında ana haber bültenleri.

 Geçmişte Nasıl ortamın gerildiğine kimler tarafından gerildiğine ne entrikalar çevrilediğini esefle izliyoruz.

Yarabbi bu nasıl iş bu ne menem bir şey ve her zaman söylenilen o klasik lafı mırıldanarak   ?Türkiye de ne zaman işler iyiye gitmeye başlasa birileri hemen devreye girip nasıl ülkeyi bu hallere getiriyor diyerek gece bülteni bitmiş oluyor.

Gece bitmiyor ama gündem bitmiyor, günler bitiyor, haftalar aylar derken yıllar bitmiş.

2011 yılını bitirdik  ,  2012 giriyoruz;  aklımın erdiği zaman  diyeyim    rahmetli dedemin  radyoyu açında  ajanları dinleyenimle  başlayan gündem   o gün bugündür    devam ediyor..

Geriye dönüp baktığımızda yıllar geçmiş,  ömür bitmiş ama gündem yeni olaylarla  devam ediyor.

2012 yılının ülkemize, milletimize ve insanlığa güzel gündemler getirmesi dileği.

            Bu tespitten sonra bir fıkrayla konuyu kapatalım.

KAÇAN DELİLER

Olay gerçektir. Elazığ'da geçer. 1960?lı yıllar! Elazığ Akıl hastanesinden personelin bir ihmali sonucu bütün deliler kaçar, Elazığ?ın cadde ve sokaklarına dağılırlar. Toplam 423 deli kaçmıştır. Mülki makamlar panikler, Başhekime koşup;

-  ?Doktor bey ne yapalım? diye sorarlar. O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin başhekimidir. Mutemet Bey;

- ?Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin? der. Doktor önde birkaç personeli arkasında Kara trencilik oynayarak bütün Elazığ?ı ?çuf çuf? nidalarıyla dolaşırlar. Başhekimin tahmini tutmuştur, bütün deliler bu kuyruğa girer vagon olurlar. Lokomotif, yani başhekim Mutemet bey yönünü hastane?ye çevirince tüm kaçan deliler hastaneye geri dönmüş olurlar. Sorun çözüldüğü için hem Mülki makamlar ve doktorlar, hem de trencilik oynayıp hastaneye döndükleri için de deliler hallerinden çok memnundur.

Olayın en enteresan yanı akşam sayımında ortaya çıkar çünkü Hastaneye trencilik oynayarak gelenlerin sayısı 612  kişidir.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.