Mihrap cami, mescit ve namazgâhlarda, kıble yönünü gösteren ve imamın cemaat önünde durarak namaz kıldırmasına mahsus olan yer.
Bunlar, camilerde kıble tarafındaki duvara oyuk şeklinde yapılır. Yukarı tarafında bir kitabe yazılıdır. Bu kitabeler, Kur’ân-ı kerim’den seçilmiş âyet-i kerimelerin tamamı veya bir bölümüdür.
Mihrab bu şekilde tanımlanıyor ancak Muallimhane camiinin mihrabında bulunan kitabede yazılı bulunanlar akıllara zarar.
Kitabe Arapça olmasına rağmen restore edildiği tarihten bu yana kitabenin okunup bu yanlışın farkına varılmamasının tek bir izahı olabilir.
İlgisizlik… Sorumsuzluk… Aymazlık… Görevi ihmaldir…
Mihraptaki kitabenin içeriği Seydişehir haber köşe yazarlarından Avukat Görgün Özcan’ın dikkatini çekmiş. Bir vakit namazı sonrası görüştüğüm Av. Özcan "Muallimhane Camisinin mihrabında Türkiye'nin hiçbir camisinin mihrabında olmayan bir yazı var" dedi.
Kitabede Arapça olarak ; “Ammere haza el Mekteb'el- Talim'ül Kur'an ibtigaü vechillah'ül-alim'ül-Hannan El-hac Receb bin Pir Mehmed el-raci rahmet-i Rabbih'ül-Mennan Fi sene sitte ve selasine ve tis'a miete h.936”.
Türkçe meali ise; “Cami, 939 H.(1529M.) yılında Pir Mehmed oğlu Hacı Recep adına Kur’an okutulmak ve öğretilmek üzere Muallimhane (mektep) olarak yaptırılmış.” yazıyor.
Vakit kaybetmeden bu kitabe nasıl mihraba konmuş cami görevlilerine sordum. Şaşkınlığım bir kat daha arttı. Böyle bir hatayı, eğer kasıt yoksa ancak cahiller yapar diye düşündüm… Yanılmamışım. Daha önce caminin kuzey duvarında cümle kapısı üzerinde bulunan bu inşa kitabesi çok yakın bir zamanda camide yapılan restorasyon sırasında mihrabın üzerine yerleştirilmiş.
Dünyadaki hiçbir caminin mihrabında bulunmayan böyle bir yazı için tabii ki tek muhatabımız Vakıflar İl Müdürlüğü. Şimdi buradan Vakıflar İl Müdürlüğüne birkaç sorum olacak.
1 – Sizin vakıf envanterinizde kayıtlı veya kayıtsız olsa da bildiğiniz herhangi bir caminin mihrabında, " Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyyel Mihrab." (Ali İmran, 3/37" " Fevelli vecheke Şetral-Mescidi'l-Haram. " (Bakara, 2/150)iki ayetten dışında, kişisel bilgi veya inşa kitabesi bulunan başka bir örnek var mı?
2-Caminin mihrabına konan bu levha, inşa kitabesi olması nedeniyle eskiden olduğu gibi caminin kuzey dış cephesinde olması gerekirken, cami mihrabına sizin bilginiz dâhilinde mi yerleştirildi?
3-Caminin müteahhidi işi bırakmış ve restorasyonu uzun sürmüştü. İş bitirme sırasında kontrolörleriniz sadece fiziki incelemelerde mi bulundular? Vakıflar İl Müdürlüğü bünyesinde kitabeyi okuyacak anlamlandıracak memurunuz yok muydu?
Mualimhane camisinin bir cemaati olarak sizden yapılan iş doğru ise bir açıklama, yanlış ise bu yanlışlığa en kısa sürede son vermeniz temennilerimle.
Not:Mehmet Önder'in Seydişehir Tarihi kitabının Muallimhane Camisi ile ilgili bölümünde, bu kitabeden bahsedilerek metnin okunuşu verilmiş. Bu eserde, kitabeyi eskiden bulunduğu orijinal yerinde, kuzey duvarında, giriş kapısı üzerinde gösteren bir de fotoğraf bulunuyor. İlgilenenlerin dikkatine...