Seydişehir esnafı son yıların en karamsar, en kötü günlerini yaşıyor. Esnaf olmayıp ta dışarıdan görenler zanneder ki, ortalık güllük gülistanlık.
Durum hiçte gözüktüğü gibi değil, bir baca tüter ama nasıl tüter bilen yok. Esnafın sıkıntısından ancak esnaf olanlar anlıyor, Ama dert ortak , birbirine derman olabilecek durumda değiller.. “kelin ilacı olsa kendi başına sürecek”. misali.
Bu köşeden esnafın halini, dilimizin döndüğü şekilde okuyucularımızla paylaşmaya çalıştık. Bizimki sadece küçük esnafın yok oluş çığlıklarını birileri duyar mı temennisinden öte geçmeyen bir şey...
Türkiye’de esnafın yok oluş çığlıklarını ne duyan var, nede gören... Sadece seçim sathı mahallinde gruplar halinde esnafı oy derdiyle ziyaret edenler, seçim sonrası ise ara sıra medyaya haber konusu olmak için “esnaf ziyareti” yaptık derler.
Ne yapsın zavallı esnaf ne desin dese de bir şey olmuyor demse de, çünkü iktidarın ilk yıllarında dediler diyeceklerini, hem de heyecanla beklentileri olduğu için dediler aylar geçti yıllar geçti “ kellim kellim la yen fağ!konuş konuş boşuna…” o süreden bu zamana adamların tuzu kurudu…
Son on yılda esnaf açısından hükümetin en başarılı olduğu şey küçük esnafı bankalara kul edecek şekilde kredileri ucuzlatması. İlk yıllarda belki bu olay çok cazip gibi gelse de gelinen noktada küçük esnafın bitişini hazırlayan bu gelişmeleri hep birlikte acı bir şekilde görüyoruz.!
Seydişehir’de Esnaf ve Sanatkârlar Odası’na kayıtlı 1500, Ticaret Odasına kayıtlı 500 aktif esnaf, sanatkâr ve şirket yanlarında çalışanlar ve bunların aileleri de düşünüldüğünde, buna birde ara iş yapan ve kayıdı küreği olmayan 500 ekle toplam 2500 ve ortalama 4 kişi olarak kabul et yanlarında çalışanları say çıkan rakamı siz bulun ve ilçenin nüfusunun üçte birini kapsayan bir kesim.
Görüldüğü gibi hiçte küçümsenmeyecek bir kesim….
Türkiye nüfusu ile kıyaslandığı zaman milyonlar şu an için zor durumda… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın küçük esnaf için söylediği “birleşin değilse yok olacaksınız” şu an itibari ile yok oluş süreci gerçekleşmeye başladı…
Bu süreçte yaşananları özetleyecek olursak “Küçük esnaf birleşemedi, küçük esnaf kendi sorununu kendisi çözemedi, küçük esnaf büyümedi, küçük esnaf birbirine yardım etmek için kefil oldu, küçük esnaf bankaların kredi sarmalına kapıldı, küçük esnaf tefeciye yakayı kaptır tı. Küçük esnafın derdi bir iken bin oldu..”
Sizin anlayacağınız efendim küçük esnafın derdi büyük .. Bu dert temenni ile falan çözülemez… Bu iş kanunla, yasayla, tüzükle ancak çözülebilecek sorunlar…
Bu sorunu esnafın yanına oturup’ta sahte gülümseme ile medyaya poz veren çapsız insanların çözmesi mümkün değil.
Esnafın derdine derman olacaklar ancak; esnafın derdiyle dertlen babayiğitler lazım…
Oda şimdilik Türkiye’de bir tane …..