banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Geçtiğimiz akşam televizyon haberlerini izlerken, Avrupa’ının bir çok ülkesinde meydana gelen toplumsal olayların polis tarafından önlenme görüntülerine şahitlik ettik hep birlikte. Bu görüntülerin tamamında; sürükleme, tazyikli su, jop, tekme, tokat, güreş, boks, karate, judo, çelme, dirsek kısaca aklınıza gelebilecek ne kadar şiddet içeren hareket varsa hepsi mevcuttu.

                Ülkemizde meydana gelen benzer olaylarda Türk  Polisini yerden yere vuran, olaylara müdahale şeklininin görüntülerini dakikarca gösterip, üstüne üstlük bir de satler süren özel programlar yaparak, sanki törörist grupları ifşa ediyormuşçasına polisimizi milletin önüne atma ve uluslararası izleme komitelerine malzeme verme yarışlarını,  çabalarını düşününce, ağızlarından “ihanet” lafını bir saniye olsun eksik etmeyen ve kendilerini; “memleketin en çok seveni “ olarak takdim eden o anlı şanlı program yapımıcı ve sunucalarının samimiyetlerine bir kez daha şüphe ile bakma ihtiyacı hasıl oldu bende. Onlara destek veren siyasiler de cabası. Bu durumdan bile oy kazanmaya çalışan politikacıların, milletin aklı ile alay ettiklerini sanki bu millet bilmiyor gibi...

                Her olayda Avrupa’yı örnek gösteren, sözüm ona bu yapımcılar, insani vasıflardan olan utanma duygularına müraacaat edip, eğer varsa tabi, vicdanlarını neden sorgulamazlar acaba? Kendilerinin de içinde bulundukları bir toplumun; huzur, güven ve rahat yaşamalarını temin için görevlerini yapmaya çalışan, Allah’ın her günü terör olaylarına, suikastlara, mayın tuzaklarına, bombalara hedef edilen, neredeyse gün aşırı Al Bayrağa bedenleri sarılarak toprağa düşen ve geride bir çok yetim, öksüz, gözü yaşlı ana, baba ve eş bırakan  güvenlik kuvvetlerimize bu haksız muameleyi reva görenleri şiddetle kınıyorum.

                Programlarını izleyen, gazetelerine para veren,bu yolla kazançlarına destek çıkan ve onlara taparcasına övgüler düzen, sosyal medyada yazılarını paylaşan, “ülkenin yegane sahibinin kendileri olduğu” iddiasını sürekli olarak tekrarlayan ama yazılarında ve yapımlarında da kendi polisine, kendi askerine hakareti asla eksik bırakmayan bu kişilere sadece “yazıklar olsun” diyorum.  Asıl ihanetin anlamının burada yerini bulduğunu da söylemek istiyorum.

                Sınırları içinde yaşadığı ülkenin insanlarının alın teriyle ürettiği nimetlerden faydalanıp, cebini dolduran, oturduğu yerden terör tahlili yapan, demokarasi havariliğine soyunan, belki ömründe bir kez bile görmediği halde sınır boylarını hayaliyle tasvir eden, güvenlik güçlerimizn; milli servete, zarar vermeyi amaçlayan, cana ve mala kast amaçlı olayları bastıtırmaya çalışırken, meydana gelen bir kaç münferit  olayın görüntülerini defalarca tekarar edip ekranlara getirerek, beyinlere kazımaya çalışan, başka devletlere, başka milletlere  “uşaklık” maksatlı bu tavrı, milletimiz elbette değerlendiriyor ve gereken dersi her defasında veriyor ama anlayan anlıyor anlamayan da içinde kokuşmuş emellerini bu yolla kusarak, küfre ve hakarete devam ediyor...

                Bu milletin alınterine küfreden her kim olursa olsun, eminim ki ölümleri çok rahat olmayacak ve çeke çeke yok olup gideceklerdir.

                Elindeki kalemi,  suçladığı polisin, askerin belindeki silahtan bile tehlikeli bir biçimde kullananlarla aynı topraklar üzerinde yaşıyor olmaktan dolayı buruk olsam da, “Yüce Allah’ın, haklının ve doğrunun yanında olduğunu” bilmem bana  huzur ve güven veriyor.

                Milletimizin; huzur, güven ve refahını sağlamaya, vatanımızın sınırlarını korumaya, içten ve dıştan gelebilecek her türlü tehdide karşı görev yapan, canını bu topraklar için ortaya koymuş ve kendilerini eleştirenlerin, sadece, bir akşam sofrasında harcayabilecekleri para kadar maaşlarla görev yapmaya çalışan, polisimize, askerimize, dahası bütün güvenlik kuvvetlerimize saygılar, selamlar olsun.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.