banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

 

Sıradan bir gündü. Her zamanki gibi; “sabah yatağımdan kalktım, elimi yüzümü yıkadım, kahvaltımı yaptım, gazetemi okudum, üzerimi giyinip kendimi sokağa attım” gibi aslında bana özgü olmayıp, günlük yaşamda herkesin yaptığı ve yapmak zorunda olduğu vazifelerimi yerine getirip kendimi attım dışarıya.

Henüz günümün “besmelesindeyim.”

Allah hayra getirir inşallah...

“Ben çok dürüst bir adamım.” “Çevresinde herkes bana güvenir.”  “Ben çok dürüst bir adam olduğum için.” Ben asla yalan söylemediğimden midir nedir…”  “Hatta belki de benim gibi sevilen bir adam bu dünyada zor bulunur.”

                Biliyorum bu cümleleri okuyunca “sen ne diyorsun be adam!” diye kızgınlıktan dudaklarınızı yiyorsunuzdur şu an.

                İşte ben de, kendimi sokağa attığım ilk dakikada, karşıma, yukarıdaki cümleleri ardı ardına sıralayan bir adam çıkıverdi. Anladım ki o günümün, akşamdan planlamış olduğum asıl konusu güme gitmiş, Allah benim karşıma böyle bir âdemi çıkartarak, bu güzel bahar gününün mis gibi kokusunu içime çekmek bir yana,  zehir içmeyi uygun görmüştü bana…

                Varlığına binlerce kez şükrettiğim Yüce Allah’ımın yaptıklarından sual soracak değilim tabi… Bir yarım saatimi, böyle çekilmez bir sohbet(!)in içinde buluverdim acilen.

                “Dürüst olmak”, “üstün nitelikli” olmanın bir göstergesi midir ki, sen benim günümü zehredecek bir hamlenin içindesin be Adam? “Dürüst olmak” zaten insan olmanın omurudur, mihenk taşıdır. Bu durum sadece sana özgü bir haslet değildir ki… Neden söylemini eylemine tercih ediyorsun da beni kahrediyorsun?

                “Güvenilir bir adam olmak”, “etrafında sevilmek”,” yalan söylememek” herkesin fıtratında köşe taşları olması gereken hasletler değil midir? Sen kendini Kaf Dağı’nda göstermeye çalışırken, senden gayri herkesin aslında; “yalancı”, “sahtekâr”, “güvenirliliği şaibeli”, “kimse tarafından sevilmeyen insanlar” olduğunu vurgulamış olmuyor musun?  Senin ağzından çıkanı kulağın işitiyor mu acaba?

                Bakın ne kadar güzel söylemiş özlü sözün sahibi:

                Dürüst olmayanlar hatalarını başkalarından saklarlar, oysa dürüst olanlar hatalarını kabul edip ortaya koyarlar.”

            Hatalarını görüp, düzeltenlerden olmak ne kadar güzel…

            Çünkü bizler asla hatasız olamayız…  Ancak hata yapmamak için çaba sarf etmeyi de becerebiliriz.

            “Hatasızlık Allah’a mahsustur.”

Unutmayalım ki; “mağrurun hasmı da Allah’tır.”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.