Üç yıl önceydi… Bir dost ziyaretinde karşılaştığım Konya Mahmut Sami Anadolu İmam Hatip Lisesi1.sınıfta okuyan biz kız öğrenci tek hedefinin Konya ilahiyat Fakültesi olduğunu söylemişti.
Öğrencinin 28 Şubat ürünü kat sayı adaletsizliğinin baskısı altında söylediğini hissetmiştim.
Buna göre de çalışkan ve zeki olan kardeşimizin önüne ısrarla konulan barikatı aşması mümkün değildi.
Aradan üç yıl geçti “O” öğrenci bu yıl üniversite imtihanına girdi.
Üç yıl önce çaresiz olarak ilahiyat fakültesinden başka okula gitme şansı olamayan bu öğrencinin önü açılınca Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığını öğrendim.
Bu sadece bir örnek bunun gibi yüzlerce, binlerce, öğrenci yıllar boyu 28 Şubat post modern darbecilerini çağ dışı uygulamaları ile mağdur edildi.
28 Şubat’ın bir diğer utanç verici dayatması ise; İlköğretim 5. Sınıf öncesine yasaklanan Kuran öğrenimi.. Milletin evlatlarını dinden uzaklaştırmayı hedefleyen, dini eğitim almamış, hatta dini inancı bile olmayan ateist bir toplum oluşturmanın altyapısını düzenleyen “Kuran Kursu Yasağı” maddesi getirilmişti.
Allaha şükür buğun; o Anadolu çocukları yaş sınırı olmadan istediği Cami, Cemaat, Dernek, Kuran Kursundan Kuran eğitimini rahatlıkla alabiliyor..
Yakın zamanda uygulanan katsayı adaletsizliği nedeni ile kapanma seviyesine gelen İmam Hatip okullarında öğrenci fazlalılığından kura çekilir hale geldi.
Başörtüsü nedeniyle memurluktan atılan öğretmenler gasp edilen hakları için MEB'e başvuru yapmaya başladı.
Hakları gasp edilen sadece İmam Hatip Lisesi öğrencileri mi? Elbette hayır… Meslek liselerinin hepsinin hakları da gasp edilmişti.
Geçtiğimiz yıllarda Seydişehir Endüstri Meslek Lisesinden 4 yıllık üniversite kazanan öğrenci neredeyse yoktu.
Bugün Seydişehir Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinden Mühendislik Fakültesi, İlahiyat Fakültesi kazanan öğrencilerimiz var.
Âlemlerin rabbi olan Allah’ın insanı özgür bir birey olarak yarattığı dünyamızda toplumları ıslah ediyoruz diye ifsat eden zalimlerin yaptıkları planlar hep kısa vadeli olmuş bin yıl sürecek denilen planları kısa sürede kendi aleyhlerine döndüğüne insanlık şahit olmaktadır.
SONUÇ; gelinen noktada toplum mühendisliğine soyunarak bu milleti kimlerin neler dayatarak hak gaspçılığına soyunduğu aşikâr bu bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Her zaman yardımsever, iyilikten yana hayırdan yana tercihi koyan maneviyatına ahlakına en önemlisi dini değerlerine sahip çıkan Anadolu insanı önüne konan tüm engellere rağmen yılmadan haksızlığa karşı net tavrını bir şekilde koyabilmektedir.
Tarih boyunca olduğu gibi günümüzde iyiler ile kötülerin mücadelesi hep olacaktır.
Önemli olan bizim hangi safta yer aldığımız