banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Memleket gazetesi 10. Kuruluş yılını kutluyor. Çıktığı günden buyana her hafta aksatmadan cumartesi günleri makalelerim bana ayrılan köşemden eksik olmadı.

Yazarken de sürekli düşündüğüm sorulardan birisi bir köşe yazarı, davul gibi mi, yoksa tok­mak gibi mi olmalı?

Yazdıkları ile toplum vicdanının sesi mi olmalı, yoksa gelecek kaygıları nedeni ile birilerine mesaj mı yollamalı?

Bazen vurulması gereken yere vurabilen bir tokmak gibi olmak, bazen de sinirleri gerilmiş hassas bir davul gibi olmak gerekiyor diye düşünürüm.

On yıllık köşe yazarlığı tecrübemle diyebilirim en çok okunan yazılarda bu tür yazılardır.

Dokunulmaması öngörülen kişilere veya dokunulmaması öngörülen meselelere hiç dokunmamanız, muhatap aldığınız kişilerin resmi veya gayri-resmi oluşu da, kesin bir ölçü değildir.

Toplumda çapraz ilişkiler olarak tarif edebileceğimiz konularda o kadar çok kodaman vardır ki; bu zenginler, bu para babaları,  sade birer vatandaş gibi gözükse de etkili ve yetkili zannettiğiniz kişilerin hatırından çıkamadığı gayri resmi efendileridir.

Yazdığımız ve yazmaya çalıştığımız,  toplumun  vicdanı  olan gerçekleri olduğuna göre., bu yazdıklarımız belki okunacak, yazdıklarımızı belki okuyanlar arasında, belki anlayan­lar olacak, yazdıklarımızı belki okuyup, belki anlayanlar arasın­da, belki yaşayanlar olacak .

Bu satırları  okuyanlar ,kalemimi­zin ucundaki incecik umudu da, belki görmüşlerdir!,.

Fakat yazılması gerekeni yazıp, katlanılması gerekene katlanabilecek olan dayanıklı bir yazar değilseniz, aşağıda zikredeceğim arzuhalcinin yaptığı gibi “Yazmam, Yaza­mam” diyeceksiniz.,

Bir Şiraz'i, arzuhalciye giderek mahkemeye verilmek üzere bir istida yazdırmak ister. Arzuhalci Şiraz'lıya bakarak.

Ayağım çok ağrıyor, şimdi yazamam” der.

İstida yazmak ile ayak arasında bir bağlantı kurama­yan Şirazlı.

Kardeşim ben senden mahkemeye istida yazmanı istiyorum, mahkemeye gitmeni değil!, deyince, arzuhalci sıkıntıyla içini çekerek şu cevabı verir.

Mahkemedekiler yazdığım istidayı okuyamadıkları için, gelip beni oraya götürüyorlar da!.”

Hülasası;

Doğruyu aktarmak ve doğru anlaşılmak dileklerimle nice 10 yıllara…

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.