ASBESTLİ SU İÇMİŞİZ
Bir caminin şadırvanında oturuyoruz… Yabancı olduğunu hissettiğim bir kişi şadırvandan akan sudan içtikten sonra hayretle suyun aynı şekilde evlere de akıp akmadığını sordu.
Suyun şebeke suyu olduğunu ve her eve bu sudan aktığını söyleyince şaşkınlığını gizleyemedi. İzmir’den geldiğini söyleyerek “burada yaşadığınız için çok şanslısınız.” Deyivermişti. Benzeri muhabbetleri çoğumuz yapmıştır.
Hal böyle olunca şu pet şişesi icat olduktan sonra elinde su şişesi ile dolaşanları hayretle izlerdim. Seydişehir gibi suyu güzel olan yayla bir memlekette insanlar suya para veriyor ya derdim. Bütün sokak çeşmelerimizde çeşmelerde buz gibi su.. Çarşı merkezinde bulunan çeşmelerimizden soğuk su aktığından dolayı hala bidonlarını alıp su dolduranlar göze çarpar.
Şehrin büyümesi ve kuğu’lu parktan gelen suyun yetersiz olması nedeni ile eski belediye başkanı İbrahim Halıcı’nın çalışması ile bulunan Çaltepe suyu şimdiki belediye başkanı Abdulkadir Çat tarafından Seydişehir şebekesine bağlandı ve ilçenin bir kısmı bu suyu kullanıyor. Tat ve sertlik bakımından kuğulu suyu ile kıyaslanması mümkün değil kireç oranı da yüksek olduğu aşikar.
Böyle olunca; yani şehrin bir kısmı bu suyu bir kısmı Kuğulu tarafından gelen suyu kullanınca, kim hangi suyu içiyor belli değil. Çoğu abone eski suların tadı kalmadı diyebilir.
Geçtiğimiz hafta belediye basın bürosundan servis edilen haberde Seydişehir Belediye Başkanı Abdulkadir Çat Kuğulu’dan gelen su borularının asbestli ve sağlıksız olduğu için değiştirildiğini söyledi. Uzatmadan başkanın açıklamasına kulak verelim.
“Seydişehir'de alt yapı konusunda önemli adımlar attık. .Bunlara bir yenisini daha eklediğimiz alt yapı hizmetlerimizden biri olarak ilçemizdeki içme suyunu besleyen kaynaklardan biri olan Kuğulu'dan ana depomuza giden 1100 metrelik terfi hattının değiştirilmesi çalışmasını gerçekleştiriyoruz. Sağlık açısından sakıncalı olan asbest su borularını 200 yıl ömürlü polietilen borularla değiştiriyoruz. Burada temel amacımız kanserojen etki ihtiva eden asbest su borularının insan sağlığına verdiği zararlı etkileri yok ederek halkımızın sağlıklı içme suyu kullanmasına ve içmesine olanak sağlamaktır. 84 yılından beri burada herhangi bir çalışma yapılmadığını belirtirsek insanımızın sağlığı için bu çalışmanın ne kadar önem taşıdığı bir kez daha ortaya çıkmış olur. Vatandaşlarımızın daha kaliteli, daha hijyenik ve daha sağlıklı su kullanmalarını sağlayacağımız…” devam ediyor.
Başkanın belirttiği gibi Seydişehir halkı 1984 yılından bu yana kuğuludan bu borularla gelen suyu içiyor.
Öncelikli olarak verilen hizmetten dolayı teşekkür ediyorum ancak kafama takılan şu soruları da sorma ihtiyacı hissediyorum…
Siz diyorsunuz ki sağlık açısından sakıncalı ve kanserojen asbest içeren borular…Sağlık konusu su götürmez bir mevzu eğer öyleyse;1984 yılından beri bu sudan içen insanlar ne yapmalı ?
İkincisi Seydişehire gelen su madem bu kadar sağlıksız Belediyenin birinci önceliği Seydişehirliye saglıklı su getirmek olması gerekmez mi?
Bu su 40 bin Seydişehirlinin kullandığı su … Bu kadar sağlıksız ortamda akan bir suyu halka içirtmemek başta Belediye (birinci aslı görevi), ilçeyi yönetenlerin ortak meselesi olması gerekmez mi?
Neyse uzatmayalım şimdi elinde su şişesi ile dolaşanlara kızmıyorum-kızamıyorum.
Bende bundan sonra elimde su şişesi ile gezebilirim ilçeyi yöneten en yetkili ağızdan bu açıklamayı duyduktan sonra Seydişehir suyunu kim gönül rahatlığıyla içer ki.