banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Herkes çocuğunu sever, ahlaklı ve zeki yetiştirmek ister ama doğru eğitim metotlarını bilmedikleri için kaş yapayım derken göz çıkaranlar çok.

Ahlaklı ve zeki çocuklar yetiştirmek için pedagojik eğitim metotlarını bilmek şart.

Sevgi insanı fedakâr hâle getirir. Sevmediğimiz çocuğu eğitemeyiz. Gönlüne giremediğimiz çocuğun, kafasına giremeyiz.

Çocuklarımızla ilgilenmeli, zihinlerini faydalı ve güzel bilgilerle donatmalıyız.  Ekilmeyen tarlalarda otlar ve dikenler biter.

                Çocuk eğitimi, anne karnında başlar. Çocuk anne karnında 4-5 aylık olunca dışarıda konuşulanları duymaya başlar. İyi, hoş ve güzel şeyler duymalı.

                Çocukların zihin gelişim sürecini bilmeliyiz. Bu sürece uygun adımlar atarak zekâlarını ve hafızalarını geliştirebiliriz.

Çocuğumuzu bizden iyi kimse eğitemez. Onu en çok sevebilecek, ona iyi, güzel ve faydalı şeyleri en iyi öğretebilecek olan biziz.

Kendimizi düzeltmeden çocuğumuzu düzeltemeyiz. Kendimizi eğitmeden çocuklarımızı eğitemeyiz. Çocuklarımıza güzel ahlak öğretmenin en kestirme yolu güzel ahlak sahibi olmaktır.

Paris’te bir konferans vermiştim. Konuşma sırasında yazılı sorular gelmeye başladı. Sorunun bir tanesi çok tanıdıktı:

“13 yaşında bir oğlum var. Benden kaçıyor, ona ulaşamıyorum. Evdeki her şeyi kırıp döküyor. Ne tavsiye edersiniz?”

“Ergenlik çağı sendromu.” dedim. “Bu yaşa kadar çocuklara din, dil ve temel ahlakî değerler verilmeli. Ergenlik döneminde çocuk kendisini büyümüş kabul eder, kendi göbeğini kendi kesmeye çalışır, bağımsız hareket etmek ister. Birçok yanlış yapabilir, anlayışla karşılayın, mümkün olduğunca toleranslı davranın, çocuğunuzu kendinizden ve evden soğutmayın. İleride size benzeyecektir, sabırlı olun.”

Ertesi gün sabah, konferansı organize eden Ahmet Demirel Hoca bir teklif iletti:

Hocam, kahvaltı daveti var, gider miyiz?”

“Biri bizi adam yerine koyup davet etmişsen kabul edelim.”

Gittik. Genç bir çift. Biri 1.5, ikincisi 3, üçüncüsü 7 yaşında üç çocukları var.

Sofraya oturduk, sohbet ediyoruz. Evin hanımı söze girdi:

“Hocam, akşamki soru benimdi. Çocuk 13 değil, 3 yaşında ve şu karşınızda duran delikanlı.”

Çocuğa baktım. Şirin mi şirin, tatlı mı tatlı. Kucaklayıp öptüm. Çocuklarımı hatırladım. Üç-dört yaşlarında kucağımdan inmezlerdi. Şimdilerde torunlarım aynı şeyi yapıyorlar. Dört yaşındaki Yusuf bize geldi mi ilk önce beni sorar, kucaklaşır, koklaşırız ve birlikte oynar, sohbet ederiz.

Şoke olmuştum. Genç anneye döndüm:

-Ne şikâyetiniz var?  

-Evdeki bütün metalleri kırar, bakınız, bütün kapı ve pencere kolları kırık. Kızdı mı masaya vurur ve masadaki her şey yerlere saçılır. Tepesi attı mı kapıyı çarpar ve arkasına bakmadan sokağa koşar. Yetişirsek mesele yok, yetişemezsek sabaha kadar çocuk ararız.

Donup kaldım. Böyle bir vakayla hiç karışlaşmamıştım.

Ahmet Hoca ban tüyo verdi:

-Çocuk bu davranışları bir yerden öğrenmiştir. Üç yaşındaki çocuğun kötü olduğunu düşünemeyiz.

Bende jeton düştü. Anneye döndüm:

-Bu evde şiddet filmi seyredilir mi?

-Yani, babaları makine mühendisi, şiddet filmlerine bayılır, seyreder ve arşivler.

-Çocuklar da seyreder mi?

-Tabi, babalarının yanında otururlar.

-Çocuğun metalleri kırmayı nereden öğrendiğini bulduk. Masaya vuran kim? Bu evdedir sanırım.

-Hocam, o benim. Kızdım mı bazen masayı yumruklarım.

-Kapıyı çarpıp dışarı giden kim?

-Hocam, o da benim. Öfkemi kontrol edemediğim zamanlar…

Sofrada derin bir sessizlik oldu. Anne sözlerini şöyle sürdürdü:

-Bu çocuğu psikiyatriste götüreyim mi? Ne tavsiye edersiniz?

Psikiyatristler çoğu zaman plasabo ilaçlar verir. Vitaminden başka bir şey değil. Bazen de uyuşturucu, sakinleştirici şeyler tavsiye ederler.

-Hanımefendi, bu evden illa da biri psikiyatriste gidecekse siz yalnız gidin. Çocuk kalsın. Kendimizi düzeltmeden çocuklarımızı düzeltemeyiz. Öfkemizi kontrol etmesini bilmeli ve çocuklarımıza örnek olmalıyız. Çocuk bizi dinlerler, nasihatlerimize kulak verirler fakat gözleriyle her hareketimiz takip ederler. Söylediklerimizden ziyade yaptıklarımızı taklit ederler. Hâl dili, sözden daha etkilidir. Çocuk yaşadığını öğrenir. Önce kendimizi düzeltmeli ve örnek olmalıyız. Çocuklarımızı sevmeli, gönüllerine taht kurmalı, onlarla ilgilenmeli ve onları bilgilendirmeliyiz. Çocuklardaki zekâ gelişim dönemlerini ve dönemlerde nelerin yapılması gerektiğini öğrenmeli ve uygulamalıyız.

Beyin Vitamini: Çocuğumu Daha Zeki ve Ahlaklı Yetiştiriyorum isimli kitabım Hayat yayınları arasında çıktı. Doğru eğitim metotlarını öğrenmek için kitabı tavsiye ederim. Doğru eğitim metotlarını bilirsek uygulayabiliriz.  İletişim 0212 613 11 00; www.hayatyayinlari.com [email protected]; www.kitapyurdu.com

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.