Milli Eğitim Bakanı Prof. Avcı ve bakanlığın bürokratları ile eğitim yazarları ve muhabirleri olarak İstanbul’da buluştuk. Bakanlığın yeni projelerini dinledik.
Sevindirici adımlar atıyor Bakanlık.
İlk defa yönetici atamalarında kriterler belirlenmiş. Okul müdürleri ilk atamada mülakatla alınacak. Dört yılını doldurmuş müdürler; ilçe milli eğitim müdürü(25 puan), il şube müdürü (20), ilçe şube müdürü (15), okul aile birliği başkanı(10), iki öğretmen temsilcisi(10), en tecrübeli öğretmen(10) ve öğrenci konseyi başkanının(10) vereceği puanlarla belirlenecek.
Eleştirilecek yanı var ama olumlu bir adım. Amirlerin 60, yönetilenlerin 40 puan verebilmesi tartışma götürür. Bence yönetilenler 60 puan verebilmeli, sadece öğrenci ve öğretmen temsilcileri değil, bütün öğretmen ve öğrencilere uygulanacak memnuniyet anketi ile 60 puan verilmeli.
Yönetmeliği olumlu buluyorum çünkü bundan böyle yönetilenlerin sesine kulak verilecek.
ANADOLU, SOSYAL VE FEN LİSELERİNE YERLEŞTİRME
Sbs geride kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı her dönem bir yazılıyı merkezi sistemle yapıyor.
Olumlu bir adım çünkü sınavlar okulda yapılıyor ve ders konularından soruluyor. Her öğrenciye eşit sorular soruluyor.
Eşitlikçi fakat adaletsiz.
Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy’de veya özel okulda 15-20 kişilik sınıflarda tecrübeli öğretmenlerden ders gören öğrenci ile Arnavutköy, Sultangazi, Gaziosmanpaşa’da 45-50 kişilik sınıflarda yeni öğretmenler veya ücretli öğretmenlerden ders alan öğrenciye aynı sorular soruluyor.
Harran’da okuyan ve ana dili Arapça olan, Adilcevaz’da okuyan ana dili Kürtçe olan öğrenciye de aynı sorular soruluyor.
Konya-Hadim’de okuyan öğrenci ile merkez Selçuklu ilçesinde okuyan öğrenciye aynı sorular... Selçuklu’da öğretmen tecrübe küpü. Hadim’de bir öğretmen en fazla iki-üç sene çalışıyor.
Ferrari ile Şahin yarıştırılıyor. Tabi her seferinde Ferrari kazanıyor.
Haksızlık bu.
OKUL NOTU İLE ANADOLU VE FEN LİSESİ
Bu haksız yarışa son vermek için öğrencinin okul notu ile Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerine girebilmeli.
Alman sistemi böyle. Öğrenci ilkokul öğretmeninin verdiği not ve gerekçeli raporu ile gymnasiuma (akademik eğitim yapan lise) girer.
Okul notunun Teog sınavlarında ağırlığı % 30. Bu ağırlık hemen % 50’ye çıkarılmalı.
Öğretmen açığı kapatılmalı.
Öğretmene rotasyon getirilmeli.
Öğretmenin performansı ve okulların verimliliği ölçülmeli.
Üniversite okuyabilecek öğrenciler için yeteri kadar Anadolu, fen ve sosyal bilimler liseleri açılmalı.
Meslek liselerinde uygulama öne çıkarılmalı. Meslek lisesi mezunlarının iş bulma imkânı artırılmalı.
Merkezi sınavlara son verilmeli.
Üniversitelere lise bitirme notu ile öğrenci yerleştirmeli.
AYRICALIKLI OKUL OLMAMALI
Milliyet, Cumhuriyet yazarları Teog sınav sonuçlarının açıklanmamasını, sınavda derece yapan öğrencilerin özel okullara yerleştirilmesini, bu okulların derece yapan öğrencilere burs verdiğini dillerine doladılar. Toplantıda neredeyse bir saate yakın bir süre Robert Kolej, Galatasaray, İstanbul ve Kabataş Lisesi gibi özel statülü okullara öğrenci yerleştirme konuşuldu. Bazı muhabir ve yazarların özel okul aşkını anlayamadım. Bir saat on okulu konuştular.
Özel okulların vakıf bütçelerini kullanarak sınavlarda derece yapan öğrenciyi seçmesi, bu öğrencilerle derece yaptık diye reklam yapmaları ve bu reklamlarla öteki öğrencileri okula kazanıp para kazanmaları önlenmeli.
Teog’da derece yapan öğrenciler, burslu olarak Sinop, Hakkari, Serik, Ardahan Anadolu liselerine yerleştirilse de üniversite sınavlarında derece yapar.
Yüksek puan alıp fen ve sosyal bilimler liselerine kayıt yaptıran öğrencilerle okul bitene kadar ayrılmayacağına dair sözleşme imzalanmalı, ayrılan tazminat ödemeli, özel okulların “öğrenci avı”na son vermeli.
Haksız rekabete ve aldatıcı reklama fırsat verilmemeli.
Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalı, isteyen veli ilkokuldan üniversiteye kadar çocuğunu ayrı okulda okutabilmeli. Karma eğitimi istemeyen veli, aldırmak isteyenin sahip olduğu hakka sahip olmalı.
