banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

İnsanlar çoğu zaman dış dünyaya dalıp gider, iç dünyayı unuturlar. Televizyonlar, maçlar, borsa, spor toto, siyasi boğuşmalar…

            Olayları ve insanları konuşmaktan duyguları, hissiyatı, ilhamları konuşmaya fırsat bulamıyoruz. Hâlbuki insanın iç dünyası en az dış dünyası kadar zengindir; gezilmeye ve araştırılmaya değer.

            Çile’sinde Üstat Necip Fazıl iç dünya derinliğini ve zenginliğini dile getirir:

            Ne yalanlarda var ne hakikatte

            Gözümü yumdukça gördüğüm nakış;

            Boşuna gezmişim yok tabiatta,

            İçimdeki kadar iniş ve çıkış.”

            Kal, ruh, his dünyamız çok zengindir, meşgul olmaya ve keşfedilmeye değer.

            Cenab-ı Hak, Kur’anKerim’de, âfâkta (dış) ve enfüste (iç dünya) deliller yarattık, buyurur.

            Ramazan ayı iç dünya yolculuğuna çıkma ayı olmalı. Duygularımızı, hislerimizi, ruh dünyamızı keşfedebilmeli, yönetebilmeliyiz. Duygularımızı Müslüman edebilmeliyiz.

            Yüce Allah, biz insanları ve cinleri sadece bize ibadet etsinler diye yarattık, buyurur.

            İnsan dünyada ebedî kalacak bir varlık değildir. Mal-mülk toplamaya, şan-şöhret kazanmaya, mevki ve makam peşinde koşmaya gelmemiştir. Yönü ve yolu ahrete doğrudur.

            Öyleyse kalbimizin yönünü ahrete ve Allah rızasına çevirebilmeliyiz.

            Düşüncelerimiz, hayallerimiz, niyetlerimiz Allah rızasını kazanmaya yönelik olmalı.

            Duygularımızı kontrol edebilmeliyiz.

            Düşünce ve hayallerimiz, hazlarımızı tatmin etmeye yönelik mi, ebedî saadeti kazanmaya mı çevrilmiş?

            Dünyaya ait işler cam parçası hükmündedir. Ebedî saadeti kazanmaya yönelik ameller elmas değerindedir.

Ömrümüzün sonunda elmasları mı camları mı kazanmış olacağız?

Cam-elmas muhasebesini içimizde daima diri tutabilmeliyiz.

            Yoksa ayağımız kayar.

            “Ameller, niyete göredir.” buyurur Gönüller Sultanı Peygamberimiz (sav).

            Niyetlerimizi düzeltmeden, işlerimizi düzeltemeyiz.

            Niyetleri, duyguları, hisleri ve hayalleri kontrol edebilmek, manevî dünyamızı Allah rızasını kazanmak için dizayn edebilmek çok önemli.

            Bunun için sürekli içe doğru yolculuğa ihtiyacımız var.

            Bol bol Kur’an okumaya, hadis okumaya, dini bilgiler edinmeye, sohbetlere katılmaya, zikretmeye ihtiyacımız var.

            Öğrendiklerimizi tefekkür edebilmek, iç dünyamızda tefekkürle derinleştirmek ve zenginleşmek çok önemli.

“Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten daha hayırlıdır.” buyurur Gönüller Sultanı(sav).

Dünyayı bir pazar yerine benzetir, ünlü düşünür Epiktetos. İnsanların bir kısmı almaya, bir kısmı satmaya gelir. Bazı insanlar iyi şeyler yemek, iyi şeyler giyinmek, gezip tozmak isterler.

Epiktetos’un böyle insanlarla ilgili hükmü çok net:

“İneklerle domuzlar da konuşabilselerdi konuları yeme ve içme üzerine olurdu.”

İnsanı insan yapan, onu yükselten ve yücelten manasıdır.

Pir Sultan Abdal ne güzel ifade eder:

“Şu insan dedikleri

El ayakla baş değil;

Âdem manaya derler

Suret ile kaş değil.”

Ramazan sadece ağzımıza ve midemize oruç tutturmakla yetinmemeliyiz. Düşüncelerimiz de oruç tutmalı. Bize sevap kazandıracak şeyler düşünmeliyiz.

Bizi cennete götürecek ameller ve davranışlar yapmayı hayal etmeliyiz.

Gözümüzle helâle bakmalı, onları haramlardan sakınmalıyız.

Dinlediğimiz müzik bize Allah’a ve ahreti hatırlatmalı, dünyaya yönelik heva ve heveslerimizi tahrik etmemeli.

Elimiz helale uzanmalı, ayağımız helale doğru yürümemeli.

Yolumuz meyhaneye, kumarhaneye, kahvehaneye değil; camiye, iş yerine, kütüphaneye çıkmalı.

Dilimizde dünyaya ait duygu, düşünce ve hayaller ifade eden şarkılar, türküler yerine; zikirler, dualar ve Kur’an sureleri olmalı.

Duygu, düşünce ve hayallerimiz Kur’an okuyarak, dua ederek, tefekkür iklimine yolculuk yaparak iyiye, güzele, helale, ahrete yönlendirmeliyiz ki fani dünyada cenneti kazanabilelim.

Beyin Vitamini: Gençlere M. Yaşar Kandemir’in Tahlil yayınları arasında çıkan Gönül Doktoru kitabını tavsiye ederim. Her şeye Peygamberimizin (sav) hadisleri çerçevesinde bakabilmeyi tavsiye eden nefis bir roman. İrtibat: 0212 417 77 75. Roman okuma çağımı geçtim diyenlere Bediüzaman Said Nursi’nin Mesnevi-i Nuriye adlı tefekkür ummanı kitabını tavsiye ederim. İrtibat: 0212 5513225

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.