Kısa adı SEYİMDER olan Seydişehir İmam – Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği’nin Seydişehir’in kalbi mesabesindeki Kuğulu’da bu yıl on ikincisini düzenlediği geleneksel pilav günü etkinliğine katıldım.
Daha önce birkaç defa katıldığım imam-Hatipliler buluşmasının en güzel ve en coşkulu olanı bu yılki 17 Ağustos buluşmasıydı bana göre. Bu coşkuda 12 yıl memleketi idare etmiş İmam – Hatipli bir başbakanın 10 gün önce ilk defa halkın katıldığı bir seçimle Cumhurbaşkanlığına seçilmiş olmasının payı büyüktü. İlçemizin Alaylar Camii İmamı Hüsamettin Hoca’nın başkanı olduğu Seyimder’in gurur günüydü bugün.
Programın açılışı Seyidharun camii müezzini Muslu Kuş’un okuduğu Kur’an tilavetiyle yapıldı. Hac suresinin son ayetleri Kuğulu’nun güney ve batı tarafını çevreleyen dağlarda yankılanarak platformun kurulduğu mescit yakınlarında toplanan topluluğa mesajların en güzelini ulaştırıyordu:
“Siz ey iman edenler! Sadece (Allah’ın huzurunda) eğilin! O’nun sizin için koyduğu yasaya tabi olun ve yalnızca Rabbinize kulluk edin! Bir de hayırlı işer yapın ki ebedi kurtuluşa nail olasınınız. (77) “Ve Allah uğrunda üstün çaba sarf ederek gereği gibi mücadele edin: O (mesajı hayata taşımak için) sizi seçti ve O din konusunda sizi zora koşmadı. (Sizden tek istediği) atanız İbrahim’in inanç sistemine (tabi olmanız). O sizleri bundan önce de bu vahyin (gelişinden) sonra da Müslüman olarak isimlendirdi ki elçi sizin için iyi bir model ve tanık olsun, siz de insanlık için iyi bir model ve tanıklar olasınız. Şu halde, artık namazı hakkını vererek kılın ve zekatı içten gelerek verin; bir de Allah’a sımsıkı bağlanın: O’dur sizin tek efendiniz; O ne güzel koruyup kurtarıcı, ve O ne güzel yardımcıdır. (78)
Son ayetteki vurgular, tek Allah’a inandığını söyleyenler arasında kıyamete kadar doğabilecek ihtilaflara set çekiyordu. Rabbimizin kendisine iman edenlere verdiği tek bir isim vardı: Müslüman. Sahibimiz, velimiz, en mükemmel koruyucumuz ve yardımcımız olduğunu beyan eden Allah, asla sapmamamız için kendisine sımsıkı bağlanmamızı istiyordu. Oysa şimdi yeryüzü Allah’ın kendilerine verdiği ismi beğenmeyerek başka başka adlarla ifade edenlerin kör taassupları yüzünden perişandı. Asırlardır aralarında sürüp gelen kan daları yüzünden her şeylerini kaybetmişlerdi; her an hayatı birbirlerine cehennem ediyorlar, düşmanlarını sevindiriyorlardı.
Seyidharun Camii imamı Süleyman Koyuncunu hatim duasından sonra Seyimder başkanı Hüsamettin Hoca organizasyona destek verenlere teşekkürlerini belirttiği konuşmasında derneğin ihtiyaç sahibi öğrencilere vereceği eğitim bursunun önemine temas mezunlar ve camiaya gönül veren mensuplardan destek olmalarını istedi. Ardından küssüye çağrılan bölge milletvekilimiz Harun Tüfekçi kendisinin de bir İmam-Hatip mezunu olduğunu belirterek başladığı oldukça coşkulu konuşmasında yeni Türkiye vurgusu yer aldı. İmam- Hatiplilere eski Türkiye’de reva görülenlerle son yıllarda elde edilen kazanımlardan bir İmam-Hatipliyi başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığına gönderen yeni Türkiye’nin yeni yüzünden bahsetti. Ardından kürsüye çağrılan İl Mili Eğitim Müdürü Mukadder Gürsoy Bey’in konuşması Konya’da İmam- Hatip Orta Okul ve liseleri ile bu okullarda okuyan öğrenci sayılarından söz ettiği konuşması günün en doyurucu konuşması oldu.
Günün final konuşmasını eğitimci yazar Ali Erkan Kavaklı Hoca yaptı. Uzun yıllar İmam- Hatip Okullarında çalışan ve eğitim konusunda Almanya tecrübesi de olan Ali Erkan Hoca; İmam- Hatiplerin bir idealin, bir ruhun adı olduğunu, bu ruhu yaşamak ve yaşatmak gerektiğini belirttiği, Mehmet Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek’ten okuduğu şiirlerle coşkulu bir hal alan konuşması İmam- Hatip mezunları ve mensupları için en güzel moral ve motivasyon oldu diyebilirim. Hocanın konuşmasında değindiği çok önemli bulduğum bir husus da Kur’an’dı. Kur’an’ın kişileri değiştirip dönüştürmede mükemmel bir etkiye sahip bir ilahi kelam olduğunu; ancak ülkemizde bu kitabı baştan sona mealiyle birlikte bir defa olsun okuyanın çok az olduğunu İstanbul’da bir camideki vaazından verdiği örnekle anlatan Ali Erkan Hoca, alanı dolduran İmam-Hatiplilere bu davanın bana göre en can alıcı noktasını işaret ediyordu. İmamların caminin değil mahallenin hocası olması gerektiğini, ev ev mahallesindeki herkesi ziyaret etmesinin önemini anlattı; peygamberimiz Hz. Muhammed’in Ebu Cehil’i bile defalarca ziyaret edip Allah’ın mesajını herkese ulaştırmak için çok çaba sarf ettiğini dile getirdi. Mustafa İslamoğlu’nun “Pasif İyiden Aktif İyiye” kitabını tavsiyelerine ekledi.
Seydişehir Müftüsü Sıtkı Beydil’in konuşmasıyla devam eden etkinlik Seydişehir İmam- Hatip Lisesi mezunlarından üniversiteyi kazanan öğrencilerin tek tek sahneye çağrılıp hediyelerinin verilmesiyle sona erdi.
Yemek organizasyonunda bayan davetlilerle erkeklere aynı noktadan servis yapılması nedeniyle insanlar kuyruklarda biraz fazla bekleseler de Seyimder’in fedakar elemanları sayesinde açık fazlasıyla kapatılıyordu. 17 Ağustos günü ilçemizde bir zümrüt vadide 12. İmam- Hatipliler Buluşması’na katılanlar için asıl ziyafet bir kez daha buluşup kaynaşmaları ve “yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer” coşkusnu ruhlarında hissetmeleriydi. Bu nedenle çay kahve bahaneydi bana göre, muhabbet şahaneydi.
Seyimder’in fedakar üyelerine ve derneğin organizasyonuna maddi manevi katkı sunan herkese gönülden teşekkürler.
Selamların en güzeliyle…
Hacı Halim Kartal 18 Ağustos 14
