MEB kurumunda 4 yılını doldurmuş müdürlerin atamasını yaptı. 14 Haziran’da tamamlanacağını sandığımız atamalar bugüne sarktı. Müdür yardımcısı atamaları epeyce zaman alacak görünüyor.
Sendikalar ve eğitimciler yeni müdür atama kriterlerini ve uygulamayı eleştiriyorlar. Bundan önce kanun, yönetmelik, tüzüklerden yapılan sınavlarla müdür atanıyordu.
Yönetmelik bilmekle okul ve kurum yönetmenin aynı şey olmadığını herkes bilir. Bugün yeni kriterler geldi. Müdür tayinlerinde yöneticilerin 60 puan vermesi, yeni müdür atamalarının mülakatla yapılması eleştiri konusu yapılıyor.
Eğitimci bir dostum, üşenmemiş, müdür atamalarının fayda ve sakıncalarını sıralamış. Tecrübeli bir eğitimci olan Refet Bey’e göre yeni uygulamanın faydaları:
“1. 65 yaşını bekleyen, enerjisi tükenmiş, heyecanı sönmüş okul müdürleri için zorunlu emeklilik fırsatı doğdu, böylelerine çoktan teşekkür edilmeliydi.
2. Müdürüm, bana kimse söz geçiremez anlayışında, iletişim becerileri zayıf, kendini beğenmiş, kendini vazgeçilmez zannedenler yolun sonuna geldiler. Burnu Kafdağı’nda gezenlerin ayakları suya erdi.
3. Okul müdürlüğünün meslek değil, geçici bir görev olduğu, esas olanın öğretmenlik olduğu anlaşıldı.
4. Çok sayıda genç öğretmen müdür olacak, yönetimde heyecan artacaktır.”
Doğabilecek mahzurlar:
“1. Görevi biten 8.000 okul müdürün büyük çoğunluğu okullarda öğretmen olarak çalışacak. Yeni müdürlerin en büyük muhalifi olacak, yeni ve tecrübesiz müdürleri sürekli baskı altında tutacaklar.
2. Eski müdürler öğretmenler odasında, yapılanların ne kadar adaletsiz olduğunu, ne kadar ideolojik olduğunu sürekli tekrarlayıp moral bozacaklar.
3.Yeni müdürlerin atanmasında herhangi bir kriter olmadığı için eleştirilecekler.
4. Yeni okul müdürlerini ilçe milli eğitim müdürleri belirleyeceği için kendilerini ilçe müdürüne minnettar kabul edecek, kendileri olamayacaklar.
5. Anadolu’da okuma yazması olmayan mahalle siyasetçileri okul müdürü atayacak.
6. Müdürlerin en büyük meselesi, okulların işletme bütçesinin bulunmaması. Müdürün birinci vazifesi okula kaynak temin etmek. Bunun için velilerin kapısı çalınacak. Genç müdürler, eski müdürlerin bloku ile karşılaşacak.
7. Köy okullarına müdür bulmada çok ciddi sıkıntılar yaşanacaktır.
8. Yıllarca müdürlük yapmış, sınıftan soğumuş kişiler sınıfta verimsiz olacak.
9. Mevzuat düzenlemeleri Eğitim-Bir Sen desteği ile yapıldı. Yeni müdürlerin çoğu Eğiti-Bir Senli. Sendika bugün kazançlı çıksa da eğitimde kalite artmazsa ileride zarar görebilir.
10. Müdürlerin görevden alınma sürecinde değerlendirme yapan ilçe müdürleri yeni, yönetim tecrübesi yok. Tecrübesizliğin bedeli kalitesizlik olacak.”
Değerli dostumun tahminlerinin tutup tutmayacağını zaman gösterecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile haziran ayında eğitim yazar ve muhabirleri olarak sohbet etmiştik. Yönetici atamaları ile ilgili eleştirilere Prof. Avcı şu cevabı vermişti:
“Politikacı olarak milletin karşısına çıkıyor, projelerimizi anlatıyor, sözler veriyoruz. Başarısız olursak millet faturayı bize kesiyor. Verimsiz bürokratlarla çalışıp başarısız olmak istemem. Çalışacak ve verimi artıracak yöneticiler atamak hakkım. Davul bizim sırtımızda, tokmak bürokratın elinde olmaz.”
Bürokrasinin seçilmiş siyasetçi küçümsemesi ve istediği gibi hareket etmek istemesi eski bir hastalık, devam edemez, siyasetçilerin de kayırmacılık yapmaması lazım.
Son kanun değişikliği ile müdürlüğün bir meslek olmadığı, geçici görev olduğu, esas olanın öğretmenlik olduğu ortaya kondu. Hiç kimse müdürlüğü bir hak olarak görmemeli.
Önemli olan yeni müdürlerin okullarda eğitime kalite kazandırması.
Sağlık Bakanlığı’nda olduğu gibi öğretmenlerle ilgili performans kriterleri belirlenmeli, verimli olan daha çok ücret almalı, verimsizler hizmet içi eğitime tabi tutulmalı, motivasyonunu kaybedenler gayrete getirilmeli, gerektiğinde çürük yumurtalar ayıklanmalı.
Çocuğumuza öğretmenlik yapmasını istemediğimiz kişiler bu meslekte kalmamalı.
Öğretmenlerin verimliliğini ölçmek için kullanılabilecek kriterleri 15 Mayısta bu sütunda yayınladım, isteyen arşive bakabilir.
Eğitime kalite kazandırabilmek için yapılması gereken önemli öncelik, okullara verimlilik kriterlerinin getirilmesi. Mevcut verimlik belirlenmeli ve başarıyı artırmak için yeni hedefler konmalı.
Müdürün kim olduğu değil, kurumdaki verimliliği artırıp artırmadığı önemli. Müdürün müdür kalmasına verimlilik kriterlerine göre karar verilmeli.
Kurumlardaki verimlilik kriterlerine bir başka yazıda değineceğim inşaallah.
Beyin Vitamini: Mesleğini severek yapmak ve daha başarılı ve mutlu olmak isteyen öğretmen arkadaşlarıma Öğretmeni Başarıya Götüren Yol isimli tecrübelerimi paylaştığım ve verimlilik metotları anlattığım kitabımı tavsiye ederim. Yeni müdürler için Stephen Covey’in 8. Alışkanlık Bütünlüğe Doğru kitabı faydalı bir eser. İrtibat: 444 24 14