banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Habipler Anadolu Lisesi’nde “Başarıya Götüren Yol”u anlatmış, konuşma sonunda kitaplarımı imzalamıştım. Aradan nerdeyse iki ay geçti. Kitapsever ve başarı tutkunu okul müdürü Ali Durmuş Bey başka bir okula tayin olmuş, müdür yardımcısı Kemal Bey aradı, konferans için teşekkür etti ve ekledi:

            “İmza sırasında birkaç öğrenci kitap almış ve paraları olmadığı için o gün size takdim edememişler, daha sonra getirdiler. Emanet, uzun süredir bende duruyor. Getirip bizzat takdim etmek istiyorum. Bugüne kadar verememekten rahatsızım.”

            Çok ama çok mutlu oldum.

            “Eğitim iyi yolda. Ahlaklı ve dürüst gençler yetiştiriyoruz. Aylar sonra bile olsa aldıkların kitabın parasını getirip veriyorlar. Ne güzel!”

            Kemal Bey’e, altı kitap parası beni fakir etmeyeceği gibi kimseyi de zengin etmez, kitap alıp fakir bir öğrencilere hediye edin, dedim.

            Kemal Bey parayı bana takdim etmekte o kadar ısrar etti ki…

Sonunda kahve içip sohbet etmek üzere evime davet ettim.

            Çalışma odamdaki kitaplara bayıldı. Odamın bütün duvarlarını kaplayan kitap dekorunun pek çok kişiyi büyülediğini biliyordum, Kemal Bey de kitaplarıma imrendiğini söyledi.

            Birlikte kahve içip ilim, din, ahlak, kitap okuma üzerine sohbet ettik.

            Öğrencilerin dürüstlüğü kadar, öğretmen arkadaşımın doğruluğu beni duygulandırdı.

            Hele teşekkür etmek için seçtiği kelimeler…

            “Hocam, paranın miktarı çok önemli değil ama ortada bir emek var. Siz o kitapları alın teri, göz nuru ile yazıyorsunuz, onun için mutlaka takdim etmek istedim.”

            Minnet duyguları ile doldum.

            Gaziosmanpaşa milli eğitim şube müdürü Ahmet Duman Bey aradı. Nazik bir dille:

“Okulları yazarlarla buluşturuyoruz. Lise ve ortaokul öğrencilerine iki kitabınızı tavsiye eder misiniz?”

            Başarı İnanç İşidir’i lise, Başarıya Götüren Yol’u ortaokul öğrencilerine tavsiye edebileceğimi söyledim. Çanakkale destanını anlatan “Matarama Kan Doldu” ile başarılı ve ahlaklı olmak için çaba harcayan bir gencin hayatını anlatan “Ahiret Hesabına Hazırlanan Genç Mahşer” romanlarımı kendisine takdim ettim.

            Ahmet Bey’in masası, çekmeceleri kitap dolu. Konuşurken sürekli kitaplardan ve yazarlardan cümleler naklediyor. Okuma, ilim ve kültür sevdalısı bir eğitimci.

            Üst üste çay ısmarladı. Biz sohbet ederken iki dost yazar Yaşar Değirmenci ve Ahmet Maraşlı da geldiler. Birlikte doyumsuz sohbete daldık.

            Ahmet Bey’in gayretini ve yapmak istediklerini dinleyince memnun oldum. Şu kanaate vardım:

            “Eğitim emin ellerde.”

            35 sene edebiyat öğretmenliği yaptım. Kitap okumak kadar okutmak tutkusu taşıyan biriyim. Esasen edebiyat ve Türkçe öğretmenlerinin en temel görevlerinden biri de öğrenciye kitap tavsiye etmek.

            Öğrencilerime Tebliğler Dergisi’nde tavsiye edilmemiş kitap önerdiğim için göreve başladığım yıl (1976) soruşturma geçirmiştim.

1988’de Kasımpaşa Lisesi’nde çalışırken de felsefe öğretmeni meslektaşım, öğrencilere kitap tavsiye ettiğim için okul müdürüne şikâyette bulunmuştu.

            Okul müdürü Oktay Değirmenci, nam-ı diğer “657 Oktay” beni odasına çağırdı.

            “Böyle bir vukuat var mı Ali Bey? Kitap mı tavsiye ediyorsun?”   

            “Evet, müdür bey, tavsiye ediyorum.”

            “Neden?”

            Artık tecrübeli öğretmendim. Elimde 360 kitaplık bir liste vardı. Kitapların hangi Tebliğler Dergisi’nde tavsiye edildiğini not almıştım. Ayrıca edebiyat dersi müfredatında öğretmenin roman, hikâye, şiir, tiyatro, makale, deneme vb. türleri inceleyip bu türde yazılmış kitaplar tavsiye etme görevinin olduğu yazılı ve müfredat dosyamda.

            Oktay Bey’e tavsiye ettiğim kitapların hangi TD’si numaralarını ve edebiyat dersi müfredatının fotokopisini takdim ettim.

            Memnun oldu. Şikâyetçi öğretmeni çağırdı. Kibarca:

            “Arkadaşım, kitap tavsiye etmek Ali Bey’in görevi. Yapılanlar 657’ye uygun. Sen kendi işine bak. Bir daha başkasının işine karışma!” deyiverdi.

Kitap yasaklayan, okuyanları hapislere atan, okunacak kitapları devlet tekeline alan bir Türkiye’den kitap tavsiye eden, öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırma çabası güden, okuma hızını artırmaya çalışan bir Türkiye’ye geldik. Çok şükür!

2014 yılında 344 milyon kitap basılmış, % 50’si eğitim kitabı. Kişi başına düşen kitap sayısı 4.5. Emeği geçenlere bin teşekkür ediyorum.

Beyin Vitamini: MEB’in değerler eğitimine ve velilerimizin ahlaklı ve zeki nesiller yetiştirme gayretine katkı olsun diye yazdığım yeni romanım “Ahiret Hesabına Hazırlanan Genç Mahşer”i okuyucularımıza tavsiye ederim. İrtibat: Nesil, 0212 – 551 32 25  

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.