banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Mehmet Bey’i 45 senedir tanırım. Ben ilkokula giderken o da Seydişehir’in Kesecik köyünde medrese eğitimi alıyordu. Arapça, Kur’an, hadis, fıkıh, hitabet gibi derslerin okutulduğu medresede ciddi bir eğitim aldı, Arapça öğrendi.

Daha sonra ailesiyle birlikte İzmir’e göç ettiler. Medrese diploması işe yaramadığı için Mehmet Bey,  bir benzin istasyonunda çalışmaya başladı. 1963 yılıydı. Ne olur ne olmaz, günün birinde diploma lazım olur diyerek ilkokul bitirme imtihanlarına girdi ve diplomayı aldı. Askere gitti, vatanî vazifesini yapıp terhis oldu. 

Sonra müracaat edip Almanya’ya gitti. Almanya’ya giden işçiler arasında Kur’an ve Arapça bilen tek oydu. Hem çalıştı hem de oradaki vatandaşlarımıza hocalık yaptı.

İlimden ve kitaplardan hiç kopmadı. Özellikle Kur’an tefsiri olan Nur Risalelerini çok okudu.

Bediüzzaman, iman ve Kur’an hakikatlerinin açıklanmasına ve ispatına çok önem verir. 23.Söz’de insanın dünyaya ilim öğrenerek tekâmül etmek üzere gönderildiğini ifade eder.  İnsanı yükselten erdemler üzerinde sıkça durur.

İlim insanı yükseltir.

            Çalışmak, insanı yücelten en önemli meziyetlerden biridir.

            İnsan dünyaya denenmek ve cenneti kazanmak için gönderilmiştir.

            İslamiyet insanların dünyasını cennete çevirmek ve onlara ebedî saadeti kazandırmak için gönderilmiştir.

            Yükselmek isteyen İslam’a sarılmalı. Kâfirleri yükselten ve yücelten İslam’ın prensipleridir.

            Mehmet Bey bu ve benzeri hakikatleri ömür boyu okudu ve anlattı.

            Gün oldu, Türkiye ekonomik olarak canlandı. Almanya’daki vatandaşlarımızın dinini öğrenmesi gerektiğini hatırladı, oradaki camilere imam tayin etti.

            Yine günün birinde Diyanet’e bağlı camilerde imam hatip lisesi ve ilahiyat fakültesi bitirmeyenlerin hocalık yapmasını ve vaaz etmesini yasakladı.

            Mehmet Hoca, bu durumdan fena rahatsız oldu. O okuduğu Kur’an’ın manasını ve iman hakikatlerini insanlara duyurmalı ve tebliğ etmeliydi.

            Kafa kafaya verdik. Ne yapabileceğimizi uzun uzun düşündük.

            Sonunda bir formül bulduk.

            Fahri Kubilay Bey’in yönettiği seydisehirhabber.com sitesinde yazılar kaleme almaya karar verdik. Ben kendi alanımda, Mehmet Hoca da kendi sahasında yazmaya başladık.

            Mehmet Hoca son derece azimli, gayretli, çalışkan bir insan; durmadan araştıran, öğrenen ve yazıya döken bir kalem. Her hafta aksatmadan sitedeki sütununda iman hakikatlerini anlattı ve açıkladı. Birçok cami hocasının cemaatinden fazla okuyucusu var.

Taşı delen, suyun sertliği değil, damlaların sürekliliğidir.

Hoca, günün birinde site yazılarını kitaplaştırmaya karar verdi ve dediğini yaptı.

            Yılların emeği olan yazıları Üç Işıktan Yansımalar’da topladı.

            Birinci kitap sandığımızdan fazla ilgi gördü, ikinci baskısını yaptı.

Hoca ikinci kitabı çıkarmak için kolları sıvadı. Yaratılış gayemiz, iman ve ibadetlerin önemi, Kur’an’ın öğrenilmesi ve yaşanması, ölüm ve ötesi için hazırlık gibi bütün insanları ilgilendiren konularda yazdığı yazı damlalarından derya meydana getirdi.

Bir akşam Aksaray’a gitmiştim. Akşam vakti. Vakit geçiyor, namaz kılmak istiyorum. Araba ile ara sokağa girdim, park yeri arıyordum. Nihayet boş bir kapı önü buldum. Arabaya park ettim. arabadan inince soluma baktım.

İpek yayınevi.

Yazar Mehmet Erkan’ın kitaplarını bastırdığı yayıncı. Aramadan bulmuştu.

Namazı Sohta Kadı Camii’nde eda edip arabanın bulunduğu sokağa döndüm. Yayınevine uğradım.

Tanıştık, sohbet ederken yayıncı bana bir kitap uzattı.

Deryadan İnciler. Mehmet Erka’ın ikinci kitabı.

Heyecanlandım. Kitabın satın alıp eve döndüm.

Hayalim yıllar öncesine gitti. Almanya’ya giden ve aradan bana hayatın en değerli hediyesi güzel bir teyip getiren Mehmet Erkan, ikinci kitabını yayınlamıştı. Heyecanla okumaya başladım.

“ Müslümanları gerileten kâfir sıfatlardır; kâfirleri yükselten ise Müslüman sıfatlar.

            Kalkınma, yükselme, ilerleme, üstün insan ve güçlü bir millet olmanın sırrı İslam prensiplerinden gizli.

            “Allah, duanız olmasa Rabb’iniz size ne diye değer versin, buyurur. (Furkan, 77)

            İnsan çalışır, çabalar, başarıyı Allah’tan ister. Başarı ve mutluluğu Allah verir.

Yüce Allah, benden isteyin, vereyim, buyurur.

            Çalışmak bir çeşit duadır ve Cenab-ı Hakk’ın rahmet kapısını çalmaktır.

            Dükkânın kapsını açmayan adam, Allah’ım bana müşteri gönder diye dua etse de isteğine ulaşamaz.

            Peygamberimizin (sav) sünnetini terk eden, ona salâvat getirip dua etmeyen adam, kıyamet günü onun şefaatine hak kazanamaz.

            Ders çalışmayan öğrenci, iyi not alamaz.

            İlme sarılmayan millet, yükselemez.

            Dünya sebepler âlemidir, Yüce Allah insana sebeplere yapışmayı, yani çalışmayı emretmiştir.

            Müslümanları geri bırakan kâfir sıfatlar; Avrupa ve Amerikalıları ilerleten Müslüman sıfatlardır.

            Tembellik, cimrilik, bilgisizlik, bölücülük, ırkçılık, hırsızlık, içki içmek, faiz yemek, yalan, ahlaksızlık kâfir sıfatıdır.

Ne yazık ki çoğu Müslüman bu sıfatlara sahip.

            Doğruluk, dürüstlük, düzenli ve disiplinli çalışkanlık, ilim, ahlak, cömertlik, ittifak, metot bilgisi Müslüman sıfatlardır.

Bu sıfatlar, Avrupa ve Amerikalılarda bolca bulunuyor.

            Amerika Birleşik Devletleri, birçok devletten meydana geliyor. Avrupa Birliği 27 ülkeden oluşuyor.

            İslam ülkeleri paramparça,  bir araya gelemedikleri için birbirleriyle savaşıyorlar.

            Kâfirlerdeki Müslüman sıfatlar, Müslümanlardaki kâfir sıfatlara üstün geliyor. Neticede Amerika ve Avrupalılar Müslümanları eziyor, İslam ülkelerini işgal ediyor, yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürüyor.

            Aziz İslam milletinin az gelişmiş ülkelerde yaşamasının sebebi, insanları üstün hâle getiren sıfatları terk etmesidir.” (Deryadan İnciler, s.293)

            Mehmet Hoca, Almanya ve Avrupa’daki gözlemleri ile bilgisini birleştirmiş, fevkalade güzel tespitler yapmış ve Deryadan İnciler diyerek okuyucuya sunmuş.

            Onun yaptığı iğne ile kuyu kazmak. Yıllarca okudu, araştırdı, yazdı.

            O artık ikinci kitabını okuyucuya arz eden bir yazar.

            İmrenilecek bir azim, gayret ve sabra sahip. İmrenilecek bir başarıya imza attı.

            Beyin Vitamini: Titiz bir emek ve zihin teri ile yazılan ve yol gösterici yazılardan meydana gelen Üç Işıktan Yansımalar ve Deryadan İnciler adı eserleri okuyucularıma tavsiye ederim. (İletişim: İpek yayıncılık, 0212.528 71 95) 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.