Belediye , AK Parti milletvekili , başkan deyince birileri hemen hopluyor.. Türkiye’de en kolay yapılan şey… Senin gibi düşünmüyorsa dava adamı bile olsan kolaylıkla şucudur, bucudur diyerek hemen ötelemek… Ama nereye kadar…
Büyük şehir yasasının uygulamaya geçmesinin ardından hayli zaman geçti… Bu zaman zarfında yasa ile alakalı yazılar yazdım… Genel manada hiçbir olay ve konuya istinaden süpürücü bir bakış açısı sergilemem… Maksadım üzüm yemektir… Bu sebeple hiçbir konuyu adalet terazisine koymadan değerlendirmeye almamaya çalışırım… Yanlış, hata yapma olasılıklarımızda her zaman vardır. Beşeriz şaşarız…
Türkiye siyaseti herkesin malumudur… Bir parti hep doğru yapıyor diğeri hep yanlıştır dendiği için biz bu durumdayız.. Particilik yaptığını iddia eden her kim olursa olsun öz eleştiriden uzaktır ve literatürlerinde “biz yanlış yaptık” gibi bir cümle yoktur.
Büyükşehir yasasında da böylesi çelişkiler ve uygulama esnasında aksaklıklarla karşılaşılabiliyor… Yasanın birçok doğru tarafı olduğu gibi yanlış ve eksikleri her geçen gün daha net ortaya çıkıyor.
Mesela; köylerin mahalle olması ile köy camilerine ait olan köy tüzel kişiliğine kayıtlı (vakıf mallarının) arazilerin durumu..
Eskiden atalarımızın camilerin yaşaması için camilere vakfettikleri cami tarlaları diye tabir edilen araziler… Bu yüzyıllardır devam eden güzel bir gelenek, camii kuran kursu mektep gibi köylerde bulunan dini ve sosyal ve içerikli değerlerin ve çalışanlarının maişetini karşılanması için hayırseverler tarafından vakfedilmiş araziler. Yazılı bir şey olmasa da bu vakıf arazilerini satılması tarih boyunca mümkün olmamış…
Maalesef.. Bunlar büyükşehir yasası ile otomatik olarak ilçe belediyelerine geçti… Lafı uzatmayalım deyim yerindeyse bu araziler belediyelere gelen bir bonus …Şimdi bu araziler belediyelerin mülkü..
Mevcut yasa ile belediyelerin durumu belli, ekmek helvaya denk değil bir sürü vaatle gelmiş başkanlar var…
Belediye başkanları çıkıp düne kadar cami için vakfedilen bu camii arazileri satıyorum satarım derse buna kim engel olabilir…
Yüzyıllardır yaşayan bir gelenek büyükşehir yasasına kurban verilmiş olmaz mı?
Büyükşehir yasası ile cami arazilerini borç batagında kıvranan belediyelere cerez parası olmaz mı?
Hem Kendi akarı ile yaşatılmaya çalışılan değerlerimizi yok ederek camilerin giderini cemaatin sırtına yüklemiş olmaz mıyız?
Bu iş yanlış kim yaparsa yanlış mutlaka kısa yoldan düzeltilmeli…