banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Eski Çin'de, köylerin birinde fakir bir adam varmış. Ama kral bile onu kıskanırmış. Çünkü, adamın Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kralda bile öylesi yokmuş. Atlara çok düşkün olan kral, bu beyaz at için adama neredeyse bir servet önermiş, ama adam çok sev­diği atını satmaya yanaşmamış.

"Bu at, benim için herhangi bir at değil" diyormuş. "O benim dostum. Dost satılır mı?"

Gelin görün ki, adam bir sabah kalkıp ahıra gittiğinde atı her zamanki yerinde bulamamış.

Köylüler adamın başına toplanmışlar:

"Bu atı sana bırakmayacakları belliydi. Keşke krala satsaydın! Ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın..."

Adam:

"Karar vermek için acele etmeyin" dermiş. "Sadece "at kayıp" deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz. Arkasının na­sıl geleceğini kimse bilemez."

Aradan on beş gün geçmeden at bir gece ansızın dönmüş. Hem de, on iki vahşi atı peşine takıp getirmiş olacak...

Köylüler, adamın etrafına toplanıp:

"Sen haklı çıktın" demişler. "Şimdi bir değil, bir sürü atın var."

Adam:

"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş.

"Sadece atın geri döndüğünü söyleyebilirsiniz. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz."

Bir hafta geçmeden, adamın vahşi atlan terbiye etmeye çalışan tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış.

Köylüler, adama:

"Bir kez daha haklı çıktın" demişler. Bu atlar yüzünden oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Şimdi eskisinden daha beter du­ruma düştün."

Adam, tekrar:

"O kadar acele etmeyin" demiş. "Oğlum bacağım kırdı. Gerçek bu... Ondan ötesi sizin yorumunuz."

Birkaç hafta sonra, Çin'e saldıran düşman ordusuna karşı, eli silah tutan bütün gençler askere çağrılmış. Köye gelen görevliler; ih­tiyarın kırık bacaklı oğlu hariç, bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem havası sarmış. Çünkü savaşın çetin geçeceğini hesaplıyor, gençlerin çoğunun ya öleceğinden ya da esir düşeceğimden korkuyorlarmış.

Adama:

"Gene haklı çıktın" demişler. "Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Bizimkiler ise belki asla köye dönemeyecekler."

"Ne olacağını kimse bilemez" demiş adam. "Bilinen gerçek sa­dece şu: Benim oğlum yanımda, sizinkiler ise askerde. Ama bunların hangisi iyi, hangisi kötü bir durumdur; ancak Allah bilir."

Bilge Lao Tzu çok sevdiği bu öyküyü öğrencilerine muhakkak anlatır, sonunda şu tavsiyede bulunurrhuş: "Hayatın bir parçasına ba­kıp da hayatın tamamı hakkında karar vermekten kaçının."

Çin halk hikayesi

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.