Çanakkale Harbi tüm nesillere ve çağlara sadece 18 Mart’ta anlatılıp geçilemeyecek kadar büyük bir olaydır.
Çanakkale’yi anlamak ve yaşamak ancak bir tarih şuuruyla olacak iştir.
Tarih insanlara bir efsane olarak anlatılırsa insanlar o anı sadece geçmiş zamanda yaşanmış bir olay , bir olgu olarak dinlerler ve geçerler.
Bu nedenle efsaneler insanları tarihin esas olaylarından uzaklaştırmakta ve ana temayı anlamamasına sebep olmaktadır. İnsanlar efsanelerden ne kadar faydalanabilir ki.
Bugün dünyada egemen güçler kendi tarihlerini, kendi kültürlerini dünyaya tek tarih tek kültür gibi tanıtma ve kabul ettirmenin savaşını vermektedir.
Bu işi de görsel basını kullanarak kendi kültürleri kendi tarihlerini, insanlara daha kolay sevdirme ve başka tarihlerden kültürlerden de nefret ettirme aracı olarak kullanıldığı günümüzde ne yazık ki bu kültür savaşında onların propagandasına alet olmakta sanki onların tarihi tek tarihmiş gibi anlaşılmakta ve kendi tarihimizi unutmaktayız…
Görsel basının her şeyin önüne geçtiği bir zamanda aslında Anadolu tarihi dünyada barışın ve adaletin başyapıtı olma özelliğine sahiptir. Başka kültürlerden başka dinlerden, başka ırklardan insanların nasıl beraber yaşadığının en büyük örneğidir.
Kendi kültürünü insanlara dayatmadan sevdiren bu anlayışın dünyaya anlatılması için geçmiş dönemlerde tarihe sövgüyle bir yere varılamayacağını bu millet ne yazık ki geç de olsa anlamıştır.
Örnek alınan batı zihniyeti insanları köleleştirmekten, kandan, zulümden, hüzünden savaştan başka hiçbir şey vermediğini dünya bugün daha iyi görür hale geldi.
Dünya artık yeni bir kültür yeni bir anlayış bekliyor.
Gönüllere fethederek ülkeleri fethetmenin tarihteki en büyük ve unutulmaz örneği Osmanlı tarihinde başarılmıştır…
Onun içindir ki Millet olarak güçlü olmak , bir olmak , beraber olmak zorundayız.. Ne zaman birliğimiz bozulur zayıflık gösterirsek o zaman o bize şirin görünen emperyalist sömürgeci batı bir anda en azılı düşman dikilir.
Anadolu’nun işgali ve Çanakkale direnişi birlik ve beraberliğimizin en büyük ve güzel örneğidir.
Çanakkale; İslam ümmetinin evlatlarının haçlı zihniyetine karşı biner biner, on biner on biner öldüğü dünyada eşi benzeri olmayan şanlı bir direnişin adıdır..
Öyle ki Çanakkale de savaşan ecdadımızın Ne yiyecek ekmeği, ne giyecek çarığı, ne su içecek matarası vardı. Ama onların bir tek şeyleri vardı iman dolu göğüsleri... Gözlerimizi kırpmadan ölümün üstüne yürüdük, Ölüm üstümüze yürüdü, yaşımıza, başımıza, yârimize, yavuklumuza bakmadan yürüdük... İşte Çanakkale şuuru budur..İşte biz bu ruhu asla kaybetmemeliyiz… Şunu iyi bilmeliyiz ki bu Şuuru kaybettiğimiz anda Osmanlıyı yıkan zihniyet bizi de yıkacak parçalara ayıracak demektir. Bu gün bize esas ihtiyaç olan birlik Çanakkale de olan o birlik beraberlik ruhudur.. Allah Çanakkale de yaşanan bu ruhu bize unutturmasın.. Çanakkale destanı, imanın destanıdır… Rabbim tüm şehitlerimize rahmet etsin. Ümmetin ve ülkemizin birliğini beraberliğini muhafaza etsin. amin