15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı halkımızın göstermiş olduğu kahramanlık örneklerinde her geçen gün yeni detaylar çıkıyor...
Şehit yakınlarının o temennilerini ve dik duruşlarını dinlerken duygulanıp ağlıyoruz, milletimizin göstermiş olduğu kahramanlıkları dinlerlerken gururlanıyor ve millet olmanın onurunu yaşarken sonunda "işte milletimiz, Allah bu milletin birlik ve dirliğini bozmasın” diyerek dua ediyoruz…
15 Temmuz günü yaşananlar unutulmayacak bir kahramanlık örneğidir yazmakla konuşmakla bitmez….
Peki yerelde neler vardı?
17-25 Aralık olayları ile birlikte saflarını belli etmeyen ve hükümete düşmanlık besleyenlerin 15 Temmuz sonrası tavırlarında samimiler mi?
Malumlarınız üzere; 17-25 aralık darbe sürecinde biliyorsunuz FETÖ terör örgütü tarafından dinleme listesinde adımız geçiyordu o zamanlar dilimiz döndüğünde gerek bu köşeden, gerek sözlü olarak bu darbecilerin zihniyetini anlatmaya çalıştık. Allah esirgesin, darbe başarılı olsaydı ertesi gün Seydişehir’den ilk gideceklerin kim olduğunu söylemeye gerek yok sanırım..
O zaman ve şimdi yapının içinde olan camide aynı safta namaz kıldığımız birileri etrafındaki avenelerini ve darbeci münafıkları ile kora halinde ( şimdi meydanların en ön safında görüyorum) beni Müslümanların arasına fitne sokmakla suçladılar, üstü örtülü tehditler savurdular…
Bizler Rabbimizin verdiği akletmeyi, tefekkür etmeyi, sorgulama nimetini kullanarak olayları okuma sayesinde düşüncelerimizde bir değişme olmadı, o zaman fetöcülerin yanlışlarını hainliklerini söyledik, şimdide yanlış yapanların yanlışlarını söylemeye devam ediyoruz.
Geçen haftaki yazımda (http://www.seydisehirhaber.com/-meydanlar-darbeci-fetoculer-ve cemaatler_m4123.html) dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım ama tepkiler aynı.
….
Madalyonun öbür yüzü..
Diğer taraftan madalyonun öbür yüzüne de bakmak lazım! Şimdilerde darbe karşıtı safların en önünde boy gösterenler, halkımızın kazandığı büyük zaferi kendi hanesine “zafer kazanan komutan” edası içinde olanlar için birkaç kelam etmek lazım diye düşünüyorum.
Ortalık toz duman ama; Bazı şeyleri konuşmakta yarar görüyorum. Seydişehir’de görev yapmış iki kaymakamın FETÖ/PDY örgütü üyesi olmak suçundan açığa alınanlar arasında . Kaymakam Necdet Türker ise zamanın belediye başkanı İbrahim Halıcı ile durduk yerde, birilerini! Savunmak adına kavga etti.( O zaman başkan Halıcı göndermeye çalıştı efendi Hazretleri Ankardan engelemeye çalıştı engeleyemedi ,sonrası terfi ettirilirek gönderildi.) Biz kendisinin paralelci olduğunu çok iyi biliyorduk ama bu kavgada bazı efendiler bizzat o paralelci kaymakamı kucaklayarak, belediye başkanına sen kavgacısın suçlaması yapıyorlardı.
Aynı şekilde Devlet hastanesine başhekim ataması yapılacaktı iki kişi arasında tercih söz konusu olunca yine aynı efendi hazretleri zorla kendi istediği ve şimdilerde FETÖ/PDY örgütü üyesi sucundan açığa alınan Dr Başhekim olarak atadı. Bu yapılan atama Seydişehir kamuoyunu sarsacak ve büyük kavganın fitilini ateşleyen bir işaret fişeği oldu. O atama sonrası Seydişehir’in belediye başkanlığı kaybedildi, Seydişehir’de bu davaya gönül vermiş milli görüş kökenli tüm dava adamları tasfiye edildi, Yerlerine gelenlerin büyük çoğunluğuda 15 Temmuz Darbesi sonrası kapatılan okula ( Allaha şükür Şimdi Burası Milletin Malıdır Levhası asıldı) çocuklarını gönderenlerdi.
Anlatmakla biter mi Seydişehir’de görev yapmış FETÖ/PDY örgütü üyesi suçundan görevden alınan O Paralelci müftünün etrafında fırıldak olup müftülük makamından nemalananlar şimdi cadı avına çıkmış kendi imam arkadaşını paralelci diye şikâyet eder hale geldi.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Başkomutanı Recep Tayyip Erdoğan, tek başına paralelcilerle mücadele ederken Seydişehir’de birileri kılını bile kıpırdatmadılar…
Ülkenin Cumhurbaşkanı Başkomutan tek başına paralelci FETÖ/PDY örgütü ile mücadele ederken Seydişehir’de Ak partiyi temsil ettiğini iddia eden birileri çocuklarını FETÖ/PDY örgütü okullarına gönderdiler, FETÖ/PDY örgütü yapısal işleyişinde onlara şirin görünmek ve onların ticari gücünden istifade etmek için ( himmet parası topladıkları esnaf kesiminin ) değirmenine su taşıdılar , o darbeci terörist yapının bir parçası olarak onlarla kucak kucağa oldular ve buna itiraz edenler tu ka ka, bozguncu, fitneci,sünnetsiz ,mealci yaftası ile dışlanmaya çalışıldı.
Devam edecek…