banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Milletimize her türlü şer odaklarıyla birlik olup alçakça darbe vuranlara milletin darbesi pek muhteşem oldu. Öyle ki 15 Temmuz’un üzerinden bir ay geçtiği halde sıcaklığı hala geçip gitmedi.

        Tam gün yayın yapan televizyonların haber bültenlerinde hala ağırlıklı gündem darbe. Darbe gecesi bombalara, kurşunlara göğsünü siper ederek şehitler kervanına katılanlar, yakalanan darbecilerin kan donduran ifadeleri- itirafları, ortalığa saçılan ihanet planları, 15 Temmuz gazilerinin fedakârlık örneği kırık dökük cümleleri, yakınlarını kaybeden insanların gizlemeye çalıştıkları gözyaşları... Her bakımdan ağır bir travma yaşadık milletçe.

        Her şey gözümüzün önünde biz yaşarken oldu. İhaneti de gördük, kahramanlığı da. 15 Temmuz’a dair çok şey söylendi, çok şey yazıldı. İleride bu günü yazacak tarihçiler umarım bir hakkı teslim ederler. 15 Temmuz’da Türk milleti, örnek bir ders verdi cümle âleme: Milletten Unutulmaz Milli Güvenlik Dersleri…

        “Ya Allah Bismillah Allahüekber!” parolasıyla hareket ederek, “Bir canım var, vatanım, milletim, bayrağım ve namusum için feda olsun!” imanıyla ve nihayet her cümlesini kanlarıyla canlarıyla anlattığı silinmez kazınmaz izler bırakan emsalsiz bir ders bu.

Dün Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da verdiği bu dersi bahis konusu olan vatan olunca hiç yüksünmeden bugün de vermiş, gerektikçe de ‘derin bir ferasetin temsilcileri, gizli güçleri’ olarak hiç yüksünmeden gelecekte de verecektir; lakin maliyeti çok ağır olan bu dersler heder edilmemeli derim. Nitekim çok zaman değerine asla paha biçilemeyecek bu dersleri özümsemediğimiz için yeterince hisse çıkaramadığımızı edebiyatımızın “Garip” şairi Orhan Veli’nin:

“Neler yapmadık şu vatan için

Kimimiz öldük

Kimimiz nutuk söyledik!” mısralarından biliyoruz.

Yeni Şafak yazarlarından Yusuf Kaplan 14 Ağustos tarihli “Uyarıyorum…” başlıklı yazısında milletin başına musallat edilen bizim de bir şekilde yuttuğumuz zoka diyebileceğimiz FETÖ belasıyla ilgili şu ilginç tespiti yapmış: “    FETÖ, aslâ bir cemaat değildir. FETÖ, cemaat kılıfına bürünmüş, İslâm'ı protestanlaştırarak dönüştürmeyi amaçlayan, küresel sistemin bir projesidir. Bir şer şebekesidir.”

Yazık ki geç anladık. Milletin zor zamanlarda o kendi üslubuyla verdiği Milli Güvenlik Dersi müfredata tam zamanında girmese belki de hiç anlamayacaktık.

Dinimizi neden ana kaynaklarından öğrenmemiz gerektiği çok acı bir şekilde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kaynağından öğrenip öğretebilseydik o kaynakta Allah’ın aklı kullanmayı ısrarla hatırlattığını, “Allah katında debelenenlerin en şerlilerinin aklını kullanmayan sağırlar ve dilsizler” olduğu ikazını görebilirlerdi. !5 Temmuz gecesi milletinin kendine emanet ettiği silahlarla kendi kardeşlerini öldürmek bütün mü’minleri birbirinin kardeşi kabul eden, mü’mini “elinden ve dilinden hiç kimsenin zarar görmeyeceği kimse” gören ve akleden bir kimsenin işi olabilir mi?

Abdullah Muradoğlu’nun 16 Ağustos tarihli “Fareli köyün Kavalcısı başlıklı yazısı başımıza gelenleri düşünüp değerlendirmek bakımından oldukça zihin açıcı. Yazar,“Olanher şey, sözde bir 'başarı öyküsü'nün başarılı bir şekilde köpürtülmesiyle başladı. Fetullahçılığın marazî boyutları bu öykünün örtüsü altında saklanarak dallanıp budaklandı ve “15 Temmuz”a böylece geldik.” Cümleleriyle başladığı yazsını başlıkta kullandığı hikâye ile bitiriyor.

Millet,15 Temmuz’da bir ders vermiştir meydanlarda göğsünü ölüm yağdıran silahlara, bombalara, tanklara siper ederek. Bu ders hiçbir okulda okutulmaz; ama o derin ferasetiyle nasıl anlatılacağını iyi bilir.

Bu nedenle bize bu dersi yani milletin verdiği Milli Güvenlik Dersini iyi anlamak ve gelecek nesillere doğru anlatmak düşüyor. Her gün bu milletin bedelini kanlarıyla ödediği bir vatanda yaşadığımızı ne unutalım ne unutturalım.

Selamların en güzeliyle…

                                                  Seydişehir, 16 Ağustos 16

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.