Anadolu yerel basınının Seydişehir temsilcisi olarak bizler de Sayın Cumhurbaşkanımızla buluşmak üzere Beştepe ziyaretine iştirak ettik.
Doğrusu bu ziyaret süresince oldukça heyecanlı anlar yaşadığımı söyleyebilirim. Bir dönem, sürekli olarak ülke gündemini işgal eden Beştepe’yi yakından görmek ve bu ülkenin Reisi Cumhuru ile buluşmak önemli bir olaydı benim için.
Sabahın erken saatinde başlayan yolculukla Beştepe’ye vardık. Anadolu'nun dört bir yanından çok sayıda gazeteci beş tepeye gelmişti. Geniş güvenlik kontrollerinden sonra o meşhur toplantı salonuna alındık..
Bekleme süresi boyunca bize, 15 Temmuz şehitlerimizle ilgili görseller sunuldu. Tüm şehitlerimiz için dua ettim ve hemşehrimiz Muhsin Kiremitçi’nin görüntüsün ekrana yansıması elbette gözlerimi yaşarttı.
Bekleme süresinden sonra, Sayın Cumhurbaşkanı salona girdi. İlk olarak kürsüye gelen Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, yerel medyanın sorunlarını iletti kendisine.
Hemen on metre uzağımda bulunan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını dikkatlice dinledim.
Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan selamlamasında; "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, bu gazi mekana hoş geldiniz" ifadesini kullandı.
"Yerel basının gücü, demokrasinin gücünü gösterir. Bunun için yerel basının gücünü öyle reytingle, tirajla ölçmek doğru değildir” diye devam etti.
“Anadolu yayıncılarının, 15 Temmuz gecesi pek çok yerel yerde, özellikle medyamızın, yerel medyamızın ortak platform oluşturarak darbecilere karşı yayın yapmalarını asla unutamam, unutmayacağız. O gece darbecilerin gerçek yüzlerinin deşifre edilerek, milletimizin istiklaline ve istikbaline sahip çıkmasında Anadolu Medyasının çok önemli hizmetlerinin geçtiğini biliyorum. Demokrasi nöbetleri bitene kadar devam eden bu omurgalı tavrınız için de her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yerel basının gücü, demokrasinin gücünü gösterir. Bunun için yerel basının gücünü öyle reytingle tirajla ölçmek doğru değildir. Orada kemiyetten çok keyfiyet vardır.
15 Temmuz gecesi yaşananlar bu değişimin ne kadar gerekli olduğunu gösterdi. Mecliste gerek AK Parti gerekse MHP'li arkadaşlarımızın ortak gayretleriyle, dayanışmasıyla bir halk oylaması süreci başlatıldı.
Yapılan değişiklik özetle şudur: Cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleştiriliyor ama ana muhalefetin başındaki zat hala cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığın birleştirildiğini bilmiyor ya. “Birisi başka partiden, birisi bir başka partiden olursa bu ülkenin hali ne olacak, bunu niye anlatmadılar millete” soruyor.
Recep Tayyip Erdoğan; “geçmişteki sistem nedeniyle Gazi Mustafa Kemal'in İsmet İnönü ile, son dönemde Turgut Özal ile Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ile merhum Bülent Ecevit'in kavgalı oluğunu, anayasa kitapçığı fırlatıldığını, ertesi gün ekonominin adeta deprem geçirdiğini” anımsattı.
Bu kişilerin; “aynı ekolden gelmelerine rağmen bunların yaşandığına” dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi ise biz diyoruz ki Türkiye bir daha bunları yaşamasın. Bu iş Erdoğan'ın işi değil. Burada bir yönetim sistemi oluşturuluyor. Muhalefetin "tek adam" eleştirilerine değinen Erdoğan, bunları söyleyenlerin okumadıkları, okuduklarını da anlamadıkları için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve tek adam rejimini birbiriyle karıştırdıklarını” söyledi.
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokratik bir sistemdir. Çünkü cumhurbaşkanı halkın yüzde 50+1 oyuyla seçiliyor ama Türkiye'de yüzde 15'le başbakan gördük mü? Gördük. Artık biz bunları görmek istemiyoruz." diye konuştu.
“Yeni sistemde her 5 yılda bir sandığın ortaya geleceğini ve milletin takdirinin yenileneceğini” belirten Erdoğan, “bunun istikrarı ve güveni getireceğini” vurguladı.
“Türkiye'de hükümetin 25 günde değiştiği dönemler yaşandığını, böyle bir ülkede istikrar olamayacağını” dile getiren Erdoğan, “1950'den sonra ortalama 16 ayda bir hükümet değişikliği yaşandığını” anlattı.
"Tek adam rejiminde seçim yoktur"
“Yeni sistemde milletin başarılı bulduğu kişinin 5 yıllığına cumhurbaşkanı seçileceğini, aday olup seçilmesi halinde bir 5 yıl daha görev yapabileceğini belirten Erdoğan, üçüncü kez seçilmenin ise mümkün olmadığını” vurguladı. Konuşma sonrası gazetecilerin fotoğraf çektirme isteğini danışmanlara rağmen kırmadı ve gruplar halinde hatıra fotoğrafı çektirip, Kastamonu programı için ayrıldı.
Programın ardından Cumhurbaşkanı danışmanı Mustafa Akışı ziyaret etme fırsatımız oldu. Kendisiyle uzun uzun sohbet etme imkanı bulduk.
Görüşme ile ilgili konuları özetleyecek olursak, konular; Seydişehir, Beyşehir ve Konya Bölgesini ilgilendiriyordu. Şunu size rahatlıkla söyleyebilirim ki; Seydişehir’de, Konya'da ve Beyşehir'de ne olup bittiğini kimin ne yaptığını siyasetin belediyenin ve kurumların ne yapıp ettiğini çok iyi biliyorlar.
Dolayısıyla, Beştepe’de Köşk, bizlerden bihaber değil. Ülkemizde, ilimizde ilçemizde neler olup bittiğini çok iyi biliyorlar ve bunu canlı olarak görmüş olmam da beni ziyadesi ile memnun etmiş bulunmaktadır.
Hulasa verimli, olumlu ve güzel bir ziyaret gerçekleştirmiş olduk.