Çarşıda pazarda sanki üniforma giymişçesine “tek tip” dolaşan sempatik Çinliler’i gördükçe, bunların ETİ AŞ.’de neler yaptıklarını merak ediyor insan.
Eti Aş. yetkilileri de demek ki bizim merakımızı hissetmişler ki, yeni yapılan modernizasyon çalışmaları ve o Çinliler’in yapımında çalıştıkları “elektroliz”hanenin yeni üretim sisteminin tanıtılması ve bilgilendirmesi için toplantı düzenlemişler.
Toplantıya; Seydişehir Protokolü, STK temsilcileri, merkez mahalle muhtarları ve basın mensupları katıldılar.
Lojmanların girişinde, A Misafirhanesi yemek salonunda öğle yemeği ile başlayan program, fabrikanın modernizasyon çalışmalarını içeren “sinevizyon -geniş görüşlülük sunumu” ile devam etti. Detaya boğulmuş, oldukça teknik detaylar içeren sunumu çok dikkatli bir şekilde izlemeye çalıştım. Merak ettiğim konuları anlayabilmek için için deyim yerindeyse pür dikkat kesildim. Bir çoğunu anlamasam da, anladığım bir kaç şey de vardır elbette.
Bunları şu şekilde özetleyebilirm.
1. Üretim, 65 bin tondan 80bin tona çıkarılmış.
2. Elektrik ve enerji sarfiyatı azalmış
3. Dışarıya salınan gazlar, çevre bakanlığının kıstaslarına uygun hale getirilmiş.
Daha sonra ise, programa katılanlarla birlikte yeni sistem ile faaliyete geçirilen “elektroliz ünitesi” gezdik.
ETİ Alüminyum tesislerinin özelleştirilmesinden yani Cengiz Holding bünyesine katılmasından sonra tesise, 540 milyon dolarlık yatırım yapılmış.
“Modernizasyon çalışmalarına devam edileceğini” ve “fabrikanın son teknoloji ile buluşacağını” belirten yetkililer, “Çin’den getirilen, 70 Mühendis ve 200 teknik personel sayesinde 221 Milyon dolarlık yatırım yapıldığını” beyan ettiler.
Elektrolizhanelerin, % 99,8 saflıkta Alüminyum üretme teknolojisi ile donatıldığını, bu projenin montajlama işleminin tamamlandığını, yeni sistem ile birlikte alüminyum üretiminin yılda 60 bin tondan 80 bin tona çıkarıldığını, elektorlizhanede çevre emisyon açısından da Avrupa Birliği standartlarına ulaşıldığını öğrenmiş olduk. Ayrıca, önceki kısımdan kalan hücreler ve yeni teknoloji ile donatılan kısımları görüp kıyaslama imkanını da bulduk.
Elektrolizhanelerdeki yeni sistem ile eski sistem arasındaki kıyaslama ile, “özelleştirme öncesi 1 ton Alüminyum için 17.500 kw elektrik kullanılırken, bu rakamın yeni yapılan yatırımlar sonucunda 13.000 kw’a düşürüldüğünü, özellikle elektrik kullanımında ciddi tasarruf sağlandığını, atmosfere bırakılan flor gazının ise sıfıra düşürüldüğünü ve çevre açısından AB normları gaz salınım değerlerinin altında bir seviyeye ulaşıldığını” memnuniyetle duymuş ve öğrenmiş olduk.
“ETİ Alüminyum’un ürettiği ürünlerin yaklaşık % 38’ini 55 ülkeye ihraç ettiğini” de öğrendik. Modernizasyon çalışmaları ile kalite standartları yükseltilmiş ve yeni ürünler üretilerek dünya pazarlarına rekabet eder hale gelmiş. Bu çalışmaları, ETİ A.Ş.’nin geleceği için yapılan önemli çalışmalar olarak görmüş oldum.
Özetleyecek olursak;
Önceki dönemlerde defalarca fabrika sahasını gezme fırsatımız olmuştu. Özelleştikten sonra ETİ.A.Ş.’de yapılan modernizyon çalışmaları, fabrikanın çehresini oldukça değiştirmiş.
Bölge ekonomisine ve istihdama yönelik olarak, bu alanlara önemli katkı sağlayabilmek için emin adımlarla yatırım yapıldığına da şahitlik ettim.
Kim bir taş üstüne taş koyuyorsa, “kazan kazan” akıllı sistemine de uygun hareket ediyorsa, Allah onlardan razı olsun” demekten başka şu an için bir şey dememek lazım.
Özelleştirme sırasında kopartılan kıyametlerin derecesi biraz yüksek tutulmuş sanki...