Yakın çevremizde, coğrafyamızda neredeyse her gün yaşanan zulme ve zorbalığa çimiz kan ağlayarak üzülmekle, yutkunmakla yetiniyoruz.
Zalimlere, zorbalara, eli kanlı katillere “Dur!” demek bahis konusu olunca işin rengi değişiyor.
Nereden gelirse gelsin ve kime yönelik olursa olsun, zulme ve zalime karşı tavrını “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem, / Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem” mısralarıyla ifade eden Mehmet Akif Ersoy, ‘hakkı tutup kaldırmak’ için önce çiğnenme pahasına eyleme geçtiğini, buna güç yetirememesi durumunda B planını devreye sokacağını söylüyor. Şiirin devamında öğreniyoruz şairin bu planını: “Hiç olmazsa yanımdan kovarım!”
Senin zulme rıza göstermeyip zalime “dur!” diyecek bir yüreğin var mı, yoksa Akif merhum gibi “Hiç olmazsa…” diye bir şekilde devam edeceğini ifade ettiğin ikinci bir eylem planın var mı Hacı?
İsrail askerlerinin neredeyse her gün Filistin’de, sokak ortasında 15’inde, 16’sında veya17’sinde bir genci sebepsizce öldürmelerini, işledikleri cinayetle yetinmeyip ailesini de evinden barkından etmelerini engellemeye gücüm yetmiyor; ama hiç olmazsa zalim Siyonistlerin canını acıtacak bir şey yapmalıyım diye içinde fırtınalar kopuyor mu?
Hiç olmazsa ne?
Hiç olmazsa zalimlerin bizi her bakımdan zayıf, güçsüz bırakacak eylem planlarının neler olduğunu öğrenir, mazlumun hakkını savunabilecek bir yol tutarım mı diyorsun?
Anayasa referandumu öncesi şu cinnete bakın: 'Halk Arenası' programında konuşan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, "Diyelim ki ‘evet’ çıktı, kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye Sakarya'ya Dumlupınar'a... Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz"açıklamalarında bulundu.
Bu açıklama filan değil, alenen tehdit, küfür… Hukuki müeyyidesini hukukçulara bırakalım; lakin ben de bir vatandaş olarak itiraz hakkımı kullanarak bu vekile hiç olmazsa “Birinci Dünya Savaşı ve devamı Kurtuluş Savaşı yılları boyunca on yıl askerlik yapan dedemden Afyon’dan İzmir’e kadar kovaladıkları işgal kuvvetlerinin Yunan palikaryaları olduklarını işitmiştim. Tarih-i ahval böyleyken ve de dedeme saygım sebebiyle bu yaptığın zulümdür, sen de apaçık bir zalimsin! Siyasi kanaati ne olura olsun seçim sonuçları ne çıkarsa çıksın senin bu milleti Yunan’a benzetmek hakkın da haddin de olamaz!” dememeli miyim?
Hiç olmazsa… Bu sayın vekile lisan-ı münasiple haksızlık yaptığını, saygıdeğer annelerinin ak sütlerini kendilerine helal etmezlerse, düşüncesini beğenmediği kendi halkını Yunan mevkiine koyduğu için helal etmeyeceklerini hatırlatamaz mıyız?
Güneş gibi apaçık hakikatlerin üzerini örtmek için gözümüzün içine baka baka kısa günde kırk yalan uyduranların yalanlarını yüzlerine vurma imkânı bulamıyorsak hiç olmazsa rahmetli M. Akif kavlince ‘Bari Allahtan utan’ demeyelim mi?
Hiç olmazsa…
Elimizden gelmiyorsa hiç olmazsa dilimizle olsun “İnsaf yahu, sadece biraz insaf!” desek kıyamet mi kopar o saat?
Türkiye’nin seçimine ve geçimine Batı her zaman bütün hücreleriyle müdahil olmuştur; bunu az çok anlayabiliyoruz.
Onların siyasi emellerine yakın duran içimizdekiler sebebiyle Namık Kemal Tanzimat yıllarında “Bize bu hal ile bizden büyük olmaz düşman” demişti.
Hiç olmazsa bu gerçeği hatırlasak, hatırlatsak birbirimize ne olur?
Heyhat!
Adamın ahlakı, bütün birikimi ve sermayesi Akif merhumun şu beyitte anlattığı gibi ise ne yapsanız boş:
“Şarka bakmaz, garbı bilmez, edepten yok payesi
Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.”
Hiç olmazsa Rabbimizin Araf suresinin 155. Ayetinde Hz. Musa’nın dilinden Peygamberimize ve kendisine inanıp güvenenlere öğrettiği şu dua ile dua edip bitirelim: “...Allah’ım! Şimdi içimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizleri de helak eder misin? Bu senin sınamandan başka bir şey değil; onunla dilediğini sapıklığa terk eder, dilediğini de doğru yola yöneltirsin! O halde bizi bağışla, bize merhamet et! Çünkü sen bağışlayanların en hayırlısısın.”
Selamların en güzeliyle…
H. Halim Kartal 04 Nisan 17